Government failures türkçesi Government failures nedir

  • İktisat alanında kullanılır.
  • Hükümet başarısızlıkları.
  • Piyasa başarısızlıklarını ortadan kaldırmaya yönelik hükümet müdahalelerinin rant arayışları nedeniyle devlet müdahalesinin olmadığı duruma göre daha fazla kaynak etkinsizliğine neden olması.

Government failures ingilizcede ne demek, Government failures nerede nasıl kullanılır?

Government : Devlet yönetimi. Devlet. Siyasal bilgiler. İdare. Siyaset bilimi. Yönetim. Devlet işlerini yürütmekle görevli kuruluşlar ve kişiler. İdare etme. Yönetim biçimi.

Failures : Yapmama. Eksiklik. Kıtlık. Tükenme. Bozukluk. Aksatma. Yetmezlik. Sekte. Kusur. Dinme.

Government bond : Hükümet tahvili. Devlet tahvili. Merkezi hükümet tarafından ihraç edilen tahvil. Devletin ödünç fon sağlamak amacıyla değişken veya sabit faizli, kupon ödemeli ya da iskontolu olarak çıkardığı bir yıldan uzun vadeli borç senedi. krş. devlet iç borçlanma senetleri, hazine bonosu.

Government bonds : Devlet bonoları. Hükümet tahvilleri. Devlet tahvilleri.

Government debt securities : Devlet iç borçlanma senetleri-dibs. Devletin cari yıl bütçe kanununa dayanarak, bütçe açıklarını kapatmak amacıyla çıkarmış olduğu borçlanma senetleri. krş. hazine bonosu, devlet tahvili. Devlet iç borçlanma senetleri.

 

Government debt securities indices : Devlet iç borçlanma senetlerinin fiyat ve getirilerindeki değişimleri gösteren dizin. Devlet iç borçlanma senetleri dizini. Devlet iç borçlanma senetleri endeksleri.

İngilizce Government failures Türkçe anlamı, Government failures eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Government failures ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A change in demand : Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. İstem kayması.

Abolition of forced labour convention : Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi. Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi.

Ability rent : Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı. Yetenek rantı.

A shift in demand : Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. İstem kayması.

 

Ability to pay approach : Güç yaklaşımı. Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı.

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe geliri. Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir.

A pass through certificate : Tutsat senedi. Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt.

A group shares : Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü. A grubu hisse senedi.

A shift in individual demand : Bireysel istem kayması. Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

Ability to pay principle : Ödeme gücü ilkesi. Vergilemenin bireylerin ödeme gücüne uygun bir biçimde yapılması gerektiğini ifade eden bir vergileme ilkesi. kaynağı bol olanların kamu projelerine daha fazla katkı vermesi gerektiği ilkesi.

Government failures synonyms : a change in supply, a type mutual funds, a change in individual demand, abnormal budget expenditures, abnormal budget, a shift in supply.