Graph türkçesi Graph nedir

  • Çizit.
  • Çizelge.
  • Bir gözlem ya da veriler dağılımını kavrama kolaylığı sağlamak üzere göstersel olarak sunmaya yarayan ve dağılımı bir eksenler dizgesi içinde aldığı konumsal duruma göre biçimlerle gösteren çizim. bk. verilerin sunulması.
  • Çizmek.
  • Bir dizi noktanın ikişer ikişer birbirine hangi bağlarla bağlandığını gösteren matematiksel biçim (organik özdecik yapı biçimleri gibi).
  • Birbirine bağlı iki değişkende, çeşitli değer çiftlerinin bir konsayı dizgesine iletilmesiyle bulunan noktaların oluşturduğu çizgi.
  • Bir değişkenin işlevi olarak ölçülen ya da hesaplanan bir niceliğin aldığı sayısal değerleri yerlem çatkısında noktalayarak elde edilen sürekli eğri.
  • Diyagram.
  • Teknik resim çizmek.
  • Çizge.
  • Çizem.
  • İşaret.
  • Bir olayın çeşitli durumlarını göstermeye ve birkaç değişken arasında karşılaştırma yapmaya yarayan çizgisel anlatım türü.
  • Eğri.
  • Çapraşık bir yapıyı, yalın, anlaşılır çizgilerle gösteren, özellikle belgesel filmlerde, belgesel izlencelerde kullanılan biçim.
  • Grafik.
  • Bilgisayar, fizik, kimya, uzay, sinema, televizyon alanlarında kullanılır.
  • Çizim.

Graph ile ilgili cümleler

English: Would you explain that graph to me?
Turkish: O grafiği bana açıklar mıydınız?

English: Ali was a graphic designer before he became a teacher.
Turkish: Ali bir öğretmen olmadan önce bir grafik tasarımcısıydı.

 

English: Ali goes to school for graphic design.
Turkish: Ali grafik tasarımı için okula gidiyor.

English: I'd like to look at that graph.
Turkish: O grafiğe bakmak istiyorum.

English: Ali wanted to become a graphic designer.
Turkish: Ali bir grafik tasarımcısı olmak istedi.

Graph ingilizcede ne demek, Graph nerede nasıl kullanılır?

Graph colors follow : Grafik renkleri.

Graph of a network : Devrenin çizgesi.

Graph paper : Grafik kağıdı. Kareli kağıt. Milimetrik kağıt.

Graph theory : Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Grafik teorisi. Çizge kuramı. Çizit kuramı. Birkaç noktanın ikişer ikişer birbirlerine nasıl bağlandıklarını gösteren biçimlerin matematiksel özelliklerini inceleyen dal.

Default graph recoloring : Grafiği yeniden boyama varsayılanı.

Call graph : Çağrı çizgesi.

Determinant of a graph : Çizgenin belirteni.

Change graph : Grafiği değiştir.

Coordinate graph : Verileri çeşitli eksenlere göre konumları belirlenen nokta ya da biçimlerle gösteren çizge. Eksenler çizgesi.

Adjacency graph : Bitişiklik çizgesi. Bitişiklik grafiği.

İngilizce Graph Türkçe anlamı, Graph eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Graph ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Badges : Nişan. Rozet.

Tableau : Bir sahne yapıtındaki ana bölümlerin iç kesimi.. Resim. Tablo. Görülmeye değer sahne. Keste.

Plotting : Noktalama. Parsellemek. Plan üzerinde işaretlemek. Serpiştirme. Krokisini çizme. Plotin. Grafik anlatım. Planını çıkarmak. Gözlemleri konumsal değerlerine göre bir eksenler dizgesine yerleştirme. Yerini belirlemek.

 

Auguries : Kahinlik. Kehanet. Falcılık. Alamet.

Pattern : Örnek olarak ayrılmış bulunan şey. Numune. Şablon. Gidişat. Bir bölümün özdeş görünümlü bir parçası, bir birimi olan bir işleme, bir şekil ya da resim. Örüntü. Patron (elbise). Benzeterek yapmak. Model. Önörgü.

Visual communication : Görerek muhabere. Görsel iletişim.

Illustrations : Resimler. Örnekleme. Örnekler. Tanım. Resim. Açıklama. Örnek.

Electroretinogram : Elektroretinogram.

Characters : Sıfat. Karakter. Karakter sayısı. Oyun kişileri. Harf türü. Huy. Bir tiyatro yapıtında yer alan kişiler. Kişilik. Karakteristik yapı.

Beaconed : İşaret ateşi. İşaret ışığı. Radyofar. Yol gösterici. İşaretlemek. İşaret koymak. Parıldak. Yol göstermek. Alandaki işaret ışıkları.

Graph synonyms : radiation diagram, characterisic function, graphical record, laffer curve, constructed, electroencephalogram, graphical, ecg, encephalogram, illustration, exponential curve, badge, bowed, clews, character, construction, figure, echoencephalogram, draughting, graphing, clew, clueing, depicture, bandies, diag, bandy, electrocardiogram, askew, chartings, represent, statement, table, scheme.

Graph ingilizce tanımı, definition of Graph

Graph kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A curve or surface, the locus of a point whose coördinates are the variables in the equation of the locus.