Gripe türkçesi Gripe nedir

Gripe ingilizcede ne demek, Gripe nerede nasıl kullanılır?

Griped : Sızlatmak. Sıkıntı vermek. Burmak. Sızlanmak. Yakalamak. Yakınmak. Sancı vermek. Sancı. Vızıldamak. Dertlenmek.

Griper : Şikayet eden kimse. Sızlanan kimse (argo terim). Yakınan kimse.

Gripers : Şikayet eden kimse. Sızlanan kimse (argo terim). Yakınan kimse.

Gripes : Karnını ağrıtmak. Vızıldamak. Burmak. Yakalamak. Kulunç. Sıkıntı vermek. Dertlenmek. Sızlatmak. Karın ağrısı nöbeti. Sancı.

Get a grip on : Sıkı tutun. Anlamak. Anlam çıkarmak.

Cord grip : İp sargı. Kaymayı önlemek için, cirit sapının ağırlık noktasındaki tutağına sarılmış olan ip.

Grip : Etkilemek. Kavramak. İdrak etmek. Sıkmak. Yapışmak. Tokaç tutuşu. Anlamak. Çekmek. Tenis, atletizm, masa tenisi alanlarında kullanılır. Çekicin, tek parçadan ya da çift örgüden yapılmış, sert, oynaksız, atış sırasında esnemeyen tutma yeri.

Reamer hand grip : Pürüzalır tutamağı. Pürüzalırı boru ağzına iterken tutulan parça.

Pistol grip : Kabza. Elde sıkıca tuttuktan sonra işaret parmağının yetişebileceği yerde tetik biçiminde düğmesi bulunan sap çeşidi. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Tabanca sapı. Tetikli sap. Tüfeklerde tabanca sapı benzeri kabza. Tabanca kabzası.

 

Size grip : Boyutlandırma tutacağı.

İngilizce Gripe Türkçe anlamı, Gripe eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Gripe ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Agony : Istırap. Kıvranma. Aşırı ıstırap. Agoni. Şiddetli ıstırap. Ölüm öncesinde vücut işlevlerinin bozulduğu, özellikle solunum ve dolaşım sistemlerinde problemlerin ortaya çıktığı, kas tonusuyla reflekslerde azalmanın meydana geldiği geri dönüşümsüz dönem, agoni. Acı. Can çekişme. Acı çekme. Izdırap.

Bemoan : Üzüntüsünü belirtmek. Üzülmek. Şikayet etmek. Yanıp yakılmak. Kederlenmek. Ağlayıp sızlayarak şikayet etmek. İnleyerek yakınmak.

Pangs : Sızı. Acı.

Beef : Mızırdanmak. Şıkayet etmek. Adale. Sızlanıp durmak. Et. Dırlanmak. Sızlanma. Sığır eti.

Ache : Ağrı. Azap. Asetilkolinesteraz. Sızlamak. Merkezi sinir sistemi, otonom gangliyonlardaki sinapslar, alyuvarlar ve kolinerjik sinirlerin uyardığı tüm postsinaptik zarlarda bulunan, asetilkolini kolin ve asetata parçalayan hidrolaz sınıfından bir enzim, kolin esteraz. Sızı. Acımak. Ağrımak.

Belly : Omurgalı hayvanlarda vücudun sindirim organını içine alan, memelilerde göğüsten bir diyafram ile ayrılmış bölgesi. eklem bacaklı hayvanlarda ve bazı poliket solucanlarda vücudun arka bölgesi. 3.tunikatlarda mide ve bağırsağı kapsayan bölge. abdomen. Şişmek. Biyoloji, jimnastik alanlarında kullanılır. Mide. Ahenk tahtası. Telli çalgının ön kısmı. Şikayet etmek. Gövdenin, kaburga alt kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi. Göbek.

 

Afflict : Üzmek. Eziyet etmek. Istırap vermek. Sarsmak. Kaygı vermek. Başına bela olmak. Acı vermek.

Paining : Acı. Canını yakmak. Istırap. Sızı. Ağrı. Eziyet etmek. Üzmek. Acıtmak. Acı çekmek.

Colic : Kolik. Kalınbağırsak sancısı. Karın organlarının düz kaslarının spazmı sonu ortaya çıkan şiddetli ağrı nöbetleriyle belirgin klinik belirti, kolik. genellikle sindirim kanalı organlarından, kimi olgularda da idrar kanalı enfeksiyonlarından veya idrar yolları taşlarından köken alır. Nöbet tarzında gelen ağrı. Buruntu. Kulunç. Karın ağrısı. Sancı. kolona ait olan, kolikus.

Emasculate : Hadım edilmiş. Hafifletmek. Kuşa çevirmek. Bazı kısımları çıkararak veya sansür ederek bir yazıyı kuşa benzetmek. İğdiş edilmiş. Bozmak. Kuvvetten kesilmiş. Fakirleştirmek (dil). Zayıflatmak.

Gripe synonyms : quetch, bemoaned, complain about, stomachaches, bellying, crab, contorts, give something a wring, sting, pang, cast salt on the tail of, besets, buzzes, catch up, complain of, bitch, buzz around, grouse, griped, geld, ached, droning, buzz, bother, emasculates, drone, holler, kick, buzzed, chevying, beefs, catch up on, gnarling.

Gripe zıt anlamlı kelimeler, Gripe kelime anlamı

Cheer : Neşeli sesler çıkarmak. Alkışlamak. Sevinçle bağırmak. Neşelendirmek. Desteklemek. Keyiflendirmek. Alkış tutmak. Cesaretlendirmek. Alkış. Bağırış.

Gripe ingilizce tanımı, definition of Gripe

Gripe kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To catch with the hand. To clutch. Grasp. Clutch. Seizure. Fast hold. A vulture. To clutch, hold, or pinch a thing, esp. money, with a gripe or as with a gripe. To clasp closely with the fingers. The griffin.