Grooved catheter türkçesi Grooved catheter nedir

  • Veterinerlik alanında kullanılır.
  • Oluklu sonda.
  • Yaraların derinliği anlamak, yara içinde yabancı bir cisim olup olmadığını kontrol etmek, derin dokulardaki apse ve kistleri drene etmek, boğulmuş fıtık ve benzeri dar kanallarda, kanalı genişletirken bisturiden dokuları korumak gibi amaçlarla kullanılan metal alet.

Grooved catheter ingilizcede ne demek, Grooved catheter nerede nasıl kullanılır?

Grooved : Yivli. Lambalı. Kinişli. Oluklu.

Catheter : İdrar almak, mideye ilaç veya besin maddelerini sulu olarak vermek, özofagusta tıkanıp kalan yabancı cisimleri çıkarmak, atlarda hava keselerinin tedavisinde yaraların derinliği ve yönünü anlamak, kapanmayan yaralarda buna engel olan yabancı bir cisim veya ayrılmış bir kemik parçası olup olmadığını kontrol etmek gibi amaçlarla kullanılan aygıtlar, katater. Daldıraç. Sonda. Sonda. hayvanlarda dişi genital kanala gerekli materyali vermek için kullanılan madeni veya plastikten yapılmış boru şeklinde araç. Kateter. Akaç. Vücut içinde veya dışında sıvıları taşıyan ince esnek kanal.

Grooved drum : Yivli tambur. Oluklu kasnak.

Artificial insemination catheter : Hayvanlarda embriyo veya spermayı dişi genital kanala vermek için kullanılan madeni veya plastikten yapılmış boru şeklinde araç. serviksten geçirilerek uterusa payet içerisindeki spermayı boşaltmaya yarayan 44 cm uzunluğunda, 3.6 cm çapında, içerisinde çelik telden pistonu bulunan, uç kısmındaki 10.8 cm’lik piston kanalı payeti içerisine alacak şekilde genişletilmiş ve piston payetin içerisinden geçecek şekilde dizayn edilmiş kateter, yapay tohumlama kateteri. Suni tohumlama kateteri. Yapay tohumlama kateteri.

 

Central venous catheter : Santral venöz kateter. (tıp) kalbin üzerinden büyük toplardamara yerleştirilen küçük ve esnek plastik tüp.

İngilizce Grooved catheter Türkçe anlamı, Grooved catheter eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Grooved catheter ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A amplitude mod : A-mod görüntü. Ultrasonografide gönderilen ses dalgasının yayılımı doğrultusunda, farklı yüzeylerden yansıyan ses dalgalarının, yansımanın şiddetine göre çizgisel bir grafik olarak gösterilmesi. özellikle gözde biyometrik ölçümlerde kullanılır.

A crochordon : Köpeklerde küçük, kılsız, hiperplastik bir epidermisle damardan zengin kollajen dokudan ibaret, saplı veya sapsız, deri eklentileri içermeyen, deri sarkmalarıyla belirgin iyicil tümör, fibrovasküler papillom, yumuşak fibrom, pendilöz yumuşak fibrom. Akrokordon.

Abattoir : Salhane. Mezbaha. Kesimevi. Hayvanların etleri için kesildikleri yerler, hlk. ekdi.

A clay : Beyaz kil. Sindirim kanalındaki zehirleri ve vitaminleri yüzeyde tutarak emilimlerini önleyen ve bağırsak duvarını kaplayarak koruyucu bir tabaka oluşturan doğal alüminyum silikat bileşiği, kaolin.

Abdominal fat necrosis : Karın yağı nekrozu. Karın içi yağ nekrozu.

 

Abdomen : Karın (böcek gövdesinde). Batın. Karın. Karnın altı. Böcek gövdesinin alt kısım. Sindirim organları, karaciğer ve böbreklerin içinde bulunduğu ve göğüs boşluğundan bir diyaframla ayrılan vücut boşluğu, abdomen. Abdomen.

Abamectin : Streptomyces avermitilis adlı bakteriden fermentasyon sonucunda elde edilen ve sığırlarda sindirim kanalı yuvarlak solucanları, akciğer kurtları, bit ve kenelerle mücadelede kullanılan, parazitlerde gaba salınımını artırarak ölümlerine neden olan bir ilaç. Abamektin.

A c deformity : Arnold-chiari yapılış bozukluğu. A-c kusuru.

Abdominal pain : Göğüs ve leğen arası bölgede biçimlenen, klinik belirtileri hayvan türlerine göre değişebilen ağrı, abdominal ağrı. Karın ağrısı. Abdominal ağrı.

Abdominal ovariectomy : Abdominal ovaryektomi. Laparotomi yoluyla gerçekleştirilen kısırlaştırma.

Grooved catheter synonyms : abdominal distention, a dna, a c syndrom, a band, abdominal palpation, abaxial.