Grownup türkçesi Grownup nedir

Grownup ile ilgili cümleler

English: Only for grownups.
Turkish: Sadece yetişkinler için.

Grownup ingilizcede ne demek, Grownup nerede nasıl kullanılır?

Grownups : Olgunluğa ulaşmış kimse. Yetişkin. Erişkin.

Grown up : Yetişkin. Olgun. Ergin. Büyümüş. Büyük.

Grown up man : Yetişkin insan.

Full grown : Yetişkin. Ergin. Tamamıyla büyümüş. Olgun. İyi gelişmiş. Büyümüş. Tam gelişmiş veya büyümüş. Tam gelişmiş.

Fully grown : Yetişkin.

Home grown : Evde büyüyen. Kendi bahçesinde yetişen. Yurt içinde üretilen. Yerli. Kendi bahçesinde yetiştirilen. Evde yetiştirilen. Yurtiçinde üretilen. Evde yetişen.

Moss grown : Eskimiş. Modası geçmiş. Yosunla örtülmüş. Yosun kaplı.

Have outgrown somebody : Boy olarak geçmek. Geçmek.

Outgrown : Bırakmak (alışkanlık). Küçük gelmek. Geçmek. Büyümek. Sığmamak.

Homegrown : Yurt içinde üretilen. Kendi bahçesinde yetişen. Yurtiçinde üretilen. Evde yetiştirilen. Evde büyüyen. Evde yetişen. Kendi bahçesinde yetiştirilen.

İngilizce Grownup Türkçe anlamı, Grownup eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Grownup ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Mortal : İnsan. Ölüm. Ölümlü. Geçici. Aşırı. İnsanlık. Beşer. İnsanoğlu. Mortal. Amansız.

 

Mature : Matür. Olgunlaştırmak. Büyüme ve gelişmesini tamamlayarak ergin evreye ulaşmış. matür. Vadesi gelmiş. Kemale erdirmek. Eşeysel olgunluğa erişmiş canlı. Tekemmül etmek. Dinlendirmek (şarap).

Disarmer : Silahsızlanmadan yana. Silahsızlandıran. Silahsızlanma yanlısı.

Patrician : Patrik. Patrici. Eski romalılarda, soylu bir aileden gelen kimse ve bu kimselerden oluşan sınıf. Aristokrat. Asilzade. Soylu. Asılzade. En yüksek sınıftan adam.

Case : Vaka. Kanıt. Sorun. Kasa. Tuhaf tip. Valiz. Kutu. Filmlerin taşınmasında kullanılan, yangına karşı korumalı, genellikle madenden ya da üzeri maden levhayla örtülü kap. Durum. Çanta.

Pacifist : Barış yanlısı. Barış yanlısı kimse. Barışçı. Barışsever. Pasifizm yanlısı. Sulhsever. Barışçı kimse. Pasifist.

Liberal : Cömert. Liberal kimse. Serbest. Bol. Oldukça büyük. Serbest fikirli. Liberal görüşlü kimse. Liberalizm. Erkinci. Eliaçık.

Pledger : Rehinli borçlu. Kendisine verilen borç para karşılığında alacaklısı yanında malını tutulandıran kişi. Rehin veren. Tutu karşılığı, borç para veren verdiği borç para karşılığı bir mal ya da özdeği tutulayan. Tutulandıran. Tutu alan. Rehneden. İpotek veren.

Skilled : Yetenekli. Deneyimli. Kalifiye. Vasıflı. Dirayetli. Becerili. Ustalık gerektiren. Usta. Marifetli. Eli yatkın.

Eccentric : Acayip tip. Alışılmamış. Dış merkezli düzen. Eksantrik kimse. Garip bir kişi. Eksantrik. Salgılı kasnak. Dışmerkezli düzenek. Tip. Egzantrik.

Grownup synonyms : old person, unemotional person, important person, pacificist, ex spouse, conservativist, brachycephalic, moderationist, professional person, golden ager, influential person, experienced, match, thoroughbred, stoic, man, progressive, personage, fully grown, sophisticate, catch, somebody, person, grownups, adult, senior, stay at home, fledged, marriageable, bloomer, caregiver, dolichocephalic, liberalist.

 

Grownup zıt anlamlı kelimeler, Grownup kelime anlamı

Juvenile : Genç. Genç erkek rolü. Çocuksu. Gençlere özgü. Temel olarak ergin bireylere benzeyen fakat henüz eşeysel olgunluğa erişmemiş olan genç bireyler. Otuz yaşına kadar olan erkeklerin canlandırabileceği rol. Jön. Yavru. Çocuk. Tiyatro, veterinerlik alanlarında kullanılır.

Woman : Karı. Bayan. Hanım. Hatun. Kancık. Metres. Kadın. Zenne. Kadınlar. Gaco.

Liberal : Serbest. Erkin. Serbest fikirli. Özgür düşünceli. Liberal kimse. Cömert. Oldukça büyük. Bol. Eliaçık. Erkinci.

Grownup antonyms : emotional person, conservative, man, immature.