Happened türkçesi Happened nedir

Happened ile ilgili cümleler

English: A dreadful accident happened on the corner.
Turkish: Köşede korkunç bir kaza oldu.

English: "What happened Tom?" "When I asked Mary what cup size she is, she called me a pervert." "What do you expect?"
Turkish: "Ne oldu Tom?" Mary'ye sütyen bedenini sorduğumda, o bana sapık dedi." "Ne bekliyorsun?"

English: "Do you know anything about Bill?" "No, what happened to him?"
Turkish: "Bill hakkında bir şey biliyor musun?" "Hayır, ne oldu ona?"

English: "What happened to your leg?" "I was skiing and I fell."
Turkish: "Bacağına ne oldu?" "Kayak yapıyordum ve düştüm."

English: "What happened to the money I gave you?" "I spent it."
Turkish: "Sana verdiğim paraya ne oldu?" "Onu harcadım."

Happened ingilizcede ne demek, Happened nerede nasıl kullanılır?

Happened to : Şans eseri yaptı. Başına geldi. Tesadüfen geldi.

Happened to him : Yaşadı. Meydana geldi. Başından geçirdi.

Happened upon : Rastladı. Tesadüfen geldi. Karşılaştı. Tesadüfen buldu.

I happened to be there : Tesadüfen oradaydım. Orada bulundum.

What happened to you : Size ne oldu. Sana ne oldu.

Happen upon : Gelivermek. Rastgelmek. Buluşmak. Karşılaşmak. Rastlamak. Tesadüf etmek. Bulmak. Tesadüfen bulmak.

What happened : Ne oldu ki. Ne oldu. Ne haber.

 

Happen by chance : Tesadüfen olmak. Tesadüf etmek.

Happen again : Tekerrür etmek.

Happen on : Rast gelmek.

İngilizce Happened Türkçe anlamı, Happened eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Happened ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Coincide : Kesişmek. Denk gelmek. Uymak. Aynı ana denk gelmek. Tutarlı olmak. Örtüşmek. Çakışmak. Rastlamak. Çatışmak. Bir olmak.

Break : Şafak vakti. Parçalanmak. Dizginlemek. Kırılmak. Bozulmak. Paydos. (ses) gitmek veya kısılmak. Ara vermek. İflas etmek. Yakın dövüşü bırakmak.

Fall out : Dışarıya düşmek. Ortaya çıkmak. Dışarıya çıkmak. Sıradan çıkmak. Tartışmak. Kapışmak. Araları açılmak. Külahları değişmek. Çatışmak. Eksilmek.

Recrudesce : Nüksetmek. Kötüye gitmek. Tekrarlamak (hastalık vb.). Açılmak (yara). Yeniden kötüleşmek. Patlak vermek. Yeniden olmak. Üstelemek.

Turn out : Yapmak. Dışa dönmek. Sıraya dizilmek. Kapamak. Toplamak. Tersyüz etmek. Haline gelmek. Giydirmek. Donatmak. İçini dışına çevirmek.

Repeat : Yeniden yayınlama. Yinelenmek. Nakarat. Yinelemek. Tekrarlama. Tekrarlanmak. Tekrar etmek. Tekrar edilen şey. Tekrar. Tekerrür etmek.

Come about : Doğmak. Olmak. Çıkmak. Meydana gelmek. (gemi) dönmek veya yön değiştirmek. Olay (bir yerde) geçmek. Volta etmek.

Done : Bıkmış. Yapılmış. Aldatılmış. Kabul edilebilir. Pişmiş. Yorgun. Sona ermiş. İyi pişmiş. Uygun.

Go over : Bakmak. Yapmak. Başarı kazanmak. Muayene etmek. Tekrar gözden geçirmek. Tekrarlamak. Sunmak. Taraf değiştirmek. Elden geçirmek. İncelemek.

Happened synonyms : roll around, come, contemporise, has become, bechance, fall, proceed, contemporize, pasts, take place, ripe, riper, come up, chance, synchronise, strike, synchronize, arise, past, give, concur, shine, come around, recur, recoil, operate, result, supervene, develop, come off, backlash, grown, pass off.

 

Happened zıt anlamlı kelimeler, Happened kelime anlamı

Dematerialize : Manevileşmek. Maddesel olmaktan çıkarmak. Maddesel olmaktan çıkmak. Şeklini kaybetmek. Kaydileştirmek.

Dematerialise : Şeklini kaybetmek (dematerialize olarak da yazılır). Kaydileştirmek. Görünürdeki maddeyi kaybetmek. Maddesel olmaktan çıkmak. (britanya ingilizcesi) manevileşmek veya manevileştirmek. Şeklini kaybetmek. Manevileşmek. Maddesel olmaktan çıkarmak.