İmza nedir, İmza ne demek

İmza; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

"İmza" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Dergi en ünlü imzalara yer veriyor."
  • "Hatıra defterlerimizi onlara uzatarak el yazılarını, imzalarını rica ettik." - H. S. Tanrıöver

İmza anlamı, tanımı:

İmza atmak : İmzalamak.

İmza etmek : İmzalamak.

İmza toplamak : Bir dilekçeyi veya öneriyi, destekleyenlere imzalatmak.

İmza vermek : İmza atmak.

İmzayı basmak : İmzalamak, imza etmek.

İmza beyti : Mühür beyti.

İmza çizelgesi : Kurum ve kuruluşlarda çalışanların veya görevlilerin devam durumunu gösteren çizelge.

İmza günü : Yazarların eserlerini okurlarına hatıra olarak imzaladıkları gün.

İmza kağıdı : İş yerlerinde çalışanların giriş ve çıkışlarının denetlenmesi amacı ile üzerine imzalarını attıkları kâğıt.

İmza sahibi : Bir yere imza atan kimse. Gazete, dergi vb. yayımlarda, adını kullanarak yazı yazan kimse. Bazı sanat ve meslek kollarında sağlam bir yeri olan, değerini her zaman kabul ettirmiş kimse.

İmza sirküleri : Bir resmî daire veya ticari kuruluşta imza atmaya yetkili kimselerin imza örneklerini öncelik sırasına göre içeren imza belgesi.

 

İmza töreni : Antlaşma veya sözleşmelerde ilgili tarafların belgelere imza atması ve birbirlerini kutlaması.

Açık imza : Üzeri boş bırakılan bir kâğıdın altına, dolduracak olana güvenilerek atılan imza.

Elektronik imza : Sadece imza sahibinin tasarrufunda bulunan, özel bir araçla oluşturulan, nitelikli elektronik sertifikaya dayanarak imza sahibinin kimliğinin tespitini ve imzalanmış elektronik veride sonradan herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığının tespitini sağlayan imza.

Islak imza : Kişinin kâğıt üzerine kalemle attığı imza.

Tatbik imzası : Bir kimsenin, resmî makamlara sunulan ve onlar tarafından tanınan imzası.

İmzalama : İmzalamak işi.

İmzalamak : Bir kimseye, hatıra olarak sunulan esere imza atmak. Eserin yazarı, yapımcısı olduğunu imza veya işaretle belirtmek. Bir yazı veya belgeye imzasını yazmak, imza atmak.

İmzalanış : İmzalanma işi.

İmzalanma : İmzalanmak işi.

İmzalatma : İmzalatmak işi.

İmzalatmak : İmza attırmak.

İmzalayış : İmzalama işi.

İmzalı : Yazarı belirtilmiş. İmza edilmiş olarak. İmza edilmiş.

İmzasız : İmza edilmemiş. Yazanı belirtilmemiş.

Altına imza atmak : Destek vermek amacıyla aynı düşüncede olduğunu göstermek.

Altına imza koymak : Konuyu veya anlaşmayı kabul ettiğini belirtmek.

Bir ilke imza atmak : Bir konuda hiç kimsenin veya kuruluşun yapmadığı bir işi gerçekleştirmek.

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Belge : Bir gerçeğe tanıklık eden yazı, fotoğraf, resim, film vb., vesika, doküman.

Onay : Uygun bulma, tasdik, icazet, izin.

Belirtmek : Açıklamak, tebarüz ettirmek.

 

Zaman : Olayların oluş ve akış sırasını belirleyen, düzenli ve dönemli gök olaylarını birim olarak kullanan sanal bir kavram. Yer kabuğunun geçirdiği gelişimde belirlenen ve fosillere göre dörde ayrılan geniş evrelerden her biri. Bu sürenin belirli bir parçası, vakit. Çağ, mevsim. Fiillerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman kavramı. Dönem, devir. Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit. Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler, vakit. Belirlenmiş olan an.

Aynı : Benzer. Aralarında ayrım olmayan. Eski durumunda kalmış, değişmemiş. Başkası değil, yine o.

Biçim : Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Biçme işi. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Herhangi bir şeyin benzeri. Tarz.

İmza ile ilgili Cümleler

  • Bir anlaşma imzaladın mı?
  • Sözleşmeyi imzaladım.
  • İmzaladın mı?
  • İmzanı alabilir miyim?
  • İmzalamadan önce sözleşmeyi gözden geçirmelisin.
  • Sadece bunu imzalamanı istiyorum.
  • Lütfen dilekçemizi imzalar mısınız?
  • İmzaları karşılaştır.
  • Çok az insan, imzalamadan önce bir sözleşmenin bütün şartlarını ve koşullarını okuma zahmetine katlanır.
  • Bir antlaşma imzalandı.
  • İmzana ihtiyacımız var.
  • Sözleşmede hiçbir imza yoktu.
  • İmzalı bir makbuza ihtiyacımız var.
  • İmzam tekrar tekrar alındı ruh halim değişikken nasıl imza attığım gözlendi.

Diğer dillerde İmza anlamı nedir?

İngilizce'de İmza ne demek? : n. signature, autograph

Fransızca'da İmza : signature [la]

Almanca'da İmza : n. Autograf, Autograph, Namenszug, Unterschrift, Unterzeichnung

Rusça'da İmza : n. подпись (F), автограф (M), сигнатура (F)