Kekilmek nedir, Kekilmek ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Yürürken ayak bir yere takılmak, tökezlemek.

Kekilmek kısaca anlamı, tanımı

Keki : Büyük kardeş. Çamaşır. İç giysisi

Kekil : Alına dökülen kısa saç, perçem. Alna dökülen kısa saç. Kakül.

Tökezlemek : Yürürken ayağı bir yere çarpıp sendelemek. Güçlük ve engellerle karşılaşmak.

Tökezleme : Tökezlemek işi.

Takılmak : Takma işi yapılmak. Biriyle, bir toplulukla sık sık birlikte olmak, onlara katılmak. Bir yerde bir süre kalmak, oyalanmak. Engelle karşılaşıp geçici olarak işlemez duruma gelmek. Olumsuz veya aksayan, eksik bir yanını görerek üstünde durmak. Birinin sürekli peşinden gitmek. Kahvehane, meyhane vb.ne sık sık gitmek, eğlenmek. Bir yere iliştikten veya dokunduktan sonra oradan kurtulamamak. Kızdırmak, üzmek, şaşırtmak amacıyla şaka yollu konuşmak.

Takılma : Takılmak işi.

Takıl : 1.Buğday. 2.Tahıl ölçeği. 1.Çeyiz. 2.Bohça. 3.eşya. 4.İç giysisi.

Töke : Hindi. Saf, temiz. Yaşlı.

Takı : Çoğunlukla evlenen veya nişanlanan birine armağan olarak verilen küpe, bilezik, yüzük, zincir gibi şeylerin tümü. Adın başka bir kelime ile ilgi kurmak üzere aldığı durum eki. Cümleler ile kelimeler arasında ilişki kurmaya yarayan kelimeler. Kadınların ziynet eşyası, asım takım.

 

Ayak : Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü. Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek ya da bunlardan her biri. Göl ayağı. Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizeler. Yarım arşın veya 30,5 santimetre uzunluğundaki ölçü birimi, kadem, fit, fut. Altılı ganyanda yer alan her bir koşu. Bacak. Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden biri. Vücudun belden aşağı bölümü. Mayalardan önce, makama uygun olarak çalınan veya söylenen beste. Kömür ocaklarında kömürün çıkarıldığı galeri. Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta. Futun küpü alınarak hesaplanan değer. Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi. Basamak. Halk edebiyatında uyak.

Yürü : “devam et, git” anlamında kullanılan bir söz. [Bakınız: yürüyş]. Haydi.

Bir : Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.

Diğer dillerde Keith flack düğümü anlamı nedir?

İngilizce'de Keith flack düğümü ne demek ? : keith-flack node