Kernel türkçesi Kernel nedir
- İç.
- Çekirdek.
- Evin.
- Çekirdek içi.
- Habbe.
- Ruh.
- Esas.
- Öz.
- Tane.
- Ekonomi alanında kullanılır.
- Tahıl tanesi.
- Cevher.
Kernel ile ilgili cümleler
English: The Linux kernel is monolithic.
Turkish: Linux çekirdeği monolitiktir.
English: Virtual memory is a memory management technique developed for multitasking kernels.
Turkish: Sanal bellek çoklu görev çekirdekleri için geliştirilmiş bir bellek yönetim tekniğidir.
Kernel ingilizcede ne demek, Kernel nerede nasıl kullanılır?
Kernel density estimator : Çekirdek yoğunluk tahmincisi.
Kernel density functions : Çekirdek yoğunluk fonksiyonu.
Kernel estimator : Çekirdek tahmincisi.
Kernel function : Çekirdek fonksiyonu.
Kernel mode : Çekirdek kipi. Kernel modu.
Epanechnikov kernel function : Epanechnikov çekirdek fonksiyonu.
Bi weight kernel function : İki ağırlıklı çekirdek fonksiyonu.
Triangular kernel function : Üçgensel çekirdek fonksiyonu.
Citrus kernel press cake : Portakal ve greyfurt gibi turunçgillerin çekirdeklerinin mekanik basınç suretiyle yağının çoğu alındıktan sonra ele geçen ürün. Turunçgil çekirdeği pres küspesi.
Kernel process object : Çekirdek süreç nesnesi.
İngilizce Kernel Türkçe anlamı, Kernel eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Kernel ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Nucellus : Tohum özü. Nüsellüs. Tohum taslağında embriyo kesesini çevreleyen yapı. Tohum nüvesi. Nusellus. Tohumlu bitkilerde, megasporun çevresinde bulunan megasporangiyum dokusu.
Beginnings : Baş. Bağ.
Aalens linear regression model : Aalen doğrusal bağlaşım modeli.
A posteriori criteria : Ardıl ölçüt.
Ores : Filiz (kimya terimi). Maden. Cevherler. Maden filizi.
A posteriori probability : Ardıl olasılık.
Intranuclear : İntranükleer. Çekirdek içinde olan.
Distillate : Damıtılmış sıvı. Distile. Damıtık. Distilat. Damıtma ile elde edilen sıvı. Damıtılan. İmbikten çekilmiş sıvı.
Moment : Kolcuk. Bir sıklık dağılımında gözlemlerin ortalamadan ve herhangi bir başlangıç noktasından sapmalarının çeşitli üstellerinin sayal (aritmetik) ortalaması. Kısa süre. Ehemmiyet. Dem. Bir özdekten, eksenden bir noktaya olan uzaklıkla, o noktadaki kıvıl yük, kütle gibi bir niceliğin çarpımından elde edilen nicelik türü (ucay kolcuğu, mıknatıs kolcuğu, eylemsizlik kolcuğu gibi). K. kuvvet vektörü ile r yol vektörünün vektörel çarpımı. burada r, verilen bir nokta ile k'nın başlangıcı arasındaki vektördür. Moment. Önem. Fizik, kimya, uzay alanlarında kullanılır.
In : Tutulan. İktidardaki. İçeri. De. İçeriye. İçinde. Çok moda olan. Mevsimi gelmiş. Da.
Kernel synonyms : plant part, plant structure, item, abadir test, astral bodies, basement, bead, barysphere, kernels, guts, backbone, abc method, a priori probability, atmans, civilest, legume, distillates, aurae, body, aura, inland, bruskest, content, a posteriori information, basal, esprit, basilary, civil, atman, a priori information, compendious, animation, kerns.
Kernel ingilizce tanımı, definition of Kernel
Kernel kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The edible substance contained in the shell of a nut. As, the kernel of a nut. To harden or ripen into kernels. Hence, anything included in a shell, husk, or integument. To produce kernels. All that is within the seed walls. The essential part of a seed.
Bu kısımda Kernel kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Kernel ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Kernel anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Kernel ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.