Lash türkçesi Lash nedir

Lash ile ilgili cümleler

English: He had handsome dark eyes with long lashes.
Turkish: Onun uzun kirpikli güzel koyu gözleri vardı.

English: Why does she apply olive oil on her lashes?
Turkish: O neden kirpiklerine zeytin yağı sürer?

English: "Have you ever had genuine Hungarian goulash?" "No, but I'd really like to."
Turkish: "Sen hiç hakiki Macar tas kebabı yedin mi?" "Hayır ama gerçekten yemek istiyorum."

English: A passing car splashed water on us.
Turkish: Geçen bir araba üzerimize su sıçrattı.

English: A raindrop splashed on her cheek.
Turkish: Bir yağmur damlası onu yanağına sıçradı.

Lash ingilizcede ne demek, Lash nerede nasıl kullanılır?

Lash about : Etrafa saldırmak. Aniden hareket etmek. Şiddetle çarpmak.

Lash down : (gemiyi) bağlayıp muhafaza etmek. Bağlamak. İp ile bağlamak. Bardaktan boşanırcasına yağmak.

Lash into : Saldırmak. Çatmak.

Lash into a fury : Kudurtmak. Öfkelendirmek.

Lash oneself into a fury : Çatmak. Öfkelenmek. Kudurmak.

Lash up : Geçici düzenlenleme.

Tongue lash : Haşlamak. Azarlamak.

Lash the tail : Kuyruğunu hareket ettirmek. Kuyruğunu ileri ve geri sallamak. Kuyruğunu sallamak.

 

Eye lash : Kirpik.

Lash out on : Saçmak. Çok harcamak.

İngilizce Lash Türkçe anlamı, Lash eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Lash ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Banged : Yatmak. Küt diye çarpmak (argo terim). Sevişmek. Güm diye çarpmak (argo terim). Hızla çarpmak.

Faulted : Kırıklı. Suçu olmak. Kınamak. Kusur bulmak. Kusurlu olmak. Faylı. Hatası olmak.

Lapidated : Taşlanmış.

Biffed : Bıff. Vajina. Yumruk atmak. Yumruk vurmak. Yumruk. Am. Yumruklamak. Darbe.

Pelt down : Şakır şakır yağmak. Bardaktan boşalırcasına yağmak. Bardaktan boşanırcasına yağmak (yağmur).

Burlesques : Striptizli ve taşlamalı gösteri. Yermek. Alaylı taklit. Yerme. Alaya alma. Vodvil (tiyatro terimi). Alay etmek. Hicviye. Vodvil tiyatro.

Accessed : Erişim. Erişen. Erişim tarihi. Erişilme tarihi. Erişme tarihi.

Chide : Kusur bulmak. Fırça çekmek. Paylamak. Çıkışmak. Fırça atmak. Söylenmek.

Horsewhips : Kamçı. Kırbaç.

Alight upon : Rastlamak. Karşılaşmak. Üzerine konmak.

Lash synonyms : leather strip, abets, boffs, admonish, biffs, colt, fleered, fleering, astricted, antagonised, berates, come down in sheets, antagonising, beat, brush down, antagonizes, lash down, biffing, horsewhipped, satirized, flagellates, rain cats and dogs, birch, cowhide, horse, denunciate, birched, fleers, chidden, barging, agitate, pelt, bucket down.

Lash zıt anlamlı kelimeler, Lash kelime anlamı

Untie : Açmak. Çözmek. Halletmek. Çözülmek.

Lash antonyms : unlash.

Lash ingilizce tanımı, definition of Lash

 

Lash kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To bind with a rope, cord, thong, or chain, so as to fasten. To ply the whip. To strike. To whip or scourge with a lash, or with something like one. To lash a pack on a horse`s back. To strike with a lash. The thong or braided cord of a whip, with which the blow is given. To utter censure or sarcastic language. As, to lash something to a spar.