Lengthening türkçesi Lengthening nedir

Lengthening ingilizcede ne demek, Lengthening nerede nasıl kullanılır?

Tendon lengthening : Tendo üzerine z biçiminde, oblik biçimde veya çıtlatmalar yapılarak tendonun boyunun uzatılması işlemi. z ve oblik tenetomi yapıldıktan sonra mutlaka dikiş uygulanır. Tendo uzatması.

Can you lengthen this : Bunu uzatabilir misiniz.

Lengthen : Uzamak. Uzatmak. Daha uzun yapmak. Uzanmak. Sulandırmak.

Lengthened : Uzamak. Uzatmak. Uzatılmış. Sulandırmak.

Lengthener : Daha uzun hale getiren bir şey. Uzatıcı.

Lengtheners : Uzatıcı. Daha uzun hale getiren bir şey.

Lengthens : Uzatmak. Uzanmak. Uzamak. Sulandırmak. Daha uzun yapmak.

İngilizce Lengthening Türkçe anlamı, Lengthening eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Lengthening ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Protraction : İletki ile çizme. Uzama (kas). Ölçekli çizimi. Protraksiyon. Ölçekli çizme. Temdit.

Perpetuation : Perpetuasyon. Devam. Ebedileştirme.

Displacement : Dıştan bir kıvıl ya da mıknatıs alan uygulandığında, ortamın içinde oluşan alan. bir taneciğin, bir dizgenin yerini biraz değiştirme. Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Yerine geçme. Yer değiştirme. Yerinden çıkarma. Görevinden çıkarma. Denge konumu yöresinde salınan bir nesnenin, her an denge konumuna olan uzaklığı. Yerini alma. Bir özdeğin, konumunu belirleyen sayıların değişimi ile yeni bir konuma geçişi. Deplasman.

 

Extention : Doğuma yardım sırasında bükülü olan baş veya bacak gibi yavru kısımlarının düzeltilme işlemi, ektensiyon.

Elongation : 50 s ribozamal alt birimindeki p noktasına tutunmuş olan peptit zincirinin uzaması, elongasyon. Boyuna. Devam. Uzanma. Elongasyon. Gezegen-yer-güneş üçlüsünün oluşturduğu açı; yer'den gezegene ve güneş'e bakan iki doğrultu arasındaki açı. Fizik, uzay, madencilik, veterinerlik alanlarında kullanılır. Genişleme.

Circumflex : Düzeltme imi. Düzeltme işareti. İşaretli vurgu. Kemik çevreleyen (damar). Uzatma işareti. İnceltme işareti. Eğri. Çarpık. Sirkumfleks.

Range : Akıp gitmek. Bir aracın, dolu depo ile, yeniden yakıt almadan gidebileceği uzaklık. Sıralamak. Yemek pişirmekte kullanılan ocak. Dağılım genişliği. Silsile. Tüketicinin bir malı satın almak için gitmeyi göze alabileceği en uzak mesafe, bir başka deyişle malların tüketiciye ekonomik olarak taşınabileceği en uzak mesafe. Dizmek. Boyunca gitmek. Bölgede yaşamak.

Extension : Yayma. Aktarım eki. Bir olgu, kavram ya da anlatımın anlamsal çerçevesi ya da tanımsal kuşatımı. bk. içerim. Dahili telefon hattı. Artırma. Genişletme. Ekleme. Ek. İç hat.

Dimension : Ölçü. Hacim. Bilgisayar, bilişim alanlarında kullanılır. Ebat. Çap. Boyut. Ölçülerini koymak. Bir dizgiyi oluşturan öğe sayısı. Boyutlarını ayarlamak.

Carrying over : Borsada bir alışverişin gününü uzatma. borsada bir alışverişin gününü uzatmak için ödenen para. Nakli yekun. Nakliyekün. Röpor. Toplam aktarma. Ertelemek. Gelmek. Devam etmek.

 

Lengthening synonyms : continuance, extra time, contango, ampliation, continuation, extratime, continuances, circumflexes, extending, continuations, elongations, prolongation.

Lengthening zıt anlamlı kelimeler, Lengthening kelime anlamı

Discontinuance : Kesilme. Son verme. Aralık. Kesiklilik. Fasıla. Bir süreç ya da gidişin aralıklı olarak süregelmesi. Ara. Devamsızlık. Sona erdirme. İnkıta.

Discontinuation : Sona erme. Aralık. Duraklama. Kesme. Son verme. Fasıla. Devamsızlık. Ara. Kesilme. Vazgeçme.