Uzanım nedir, Uzanım ne demek

  • Nitelik, özellik, ölçü, boyut
  • Titreşim durumunda bulunan bir noktanın, herhangi bir anda titreşim merkezinden uzaklığı.
  • Yerden herhangi bir gezegene ve Güneş'e uzanan iki doğrultu arasındaki açı.

Bir fizik terimi olarak tanımı:

Denge konumu yöresinde salınan bir nesnenin, her an denge konumuna olan uzaklığı.

Gök bilimleri ve Uzay alanındaki anlamı:

Gezegen-Yer-Güneş üçlüsünün oluşturduğu açı; Yer'den gezegene ve Güneş'e bakan iki doğrultu arasındaki açı.

Matematik terimi olarak kelime anlamı:

[Bakınız: çözümsel uzanım]

Bilimsel terim anlamı:

gökbilim: Gezegen-Güneş-Dünya üçlüsünün oluşturduğu açı.

fizik: Titreşim yapan bir mıknatısın belirli bir durumda titreşim özeğinden uzaklığı.

Bir dağılımın yayılmasını ölçmek üzere başvurulan ve dizideki gözlemlerin uç değerleri ya da en yüksek gözlemle en düşük gözlem arasındaki ayrıma eşit olan değer.

İngilizce'de Uzanım ne demek? Uzanım ingilizcesi nedir?:

displacement, elongation, continuation, lengthening, extension, range

Fransızca'da Uzanım ne demek?:

continuité

Osmanlıca Uzanım ne demek? Uzanım Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

tetavül, beynunet-i azamiye

Uzanım hakkında bilgiler

Uzanım, gökbilimde Güneş'in uydusu olan bir gök cisiminin Yer'den bakıldığında Güneş ile yaptığı açıdır.

 

İç gezegenler (Merkür ve Venüs) için 'doğu uzanımı', gezegenin batı ufkunda Güneş battıktan sonra görüldüğü durumlarda; 'batı uzanımı' ise, sabah Güneş doğmadan önce doğu ufkunda bulunduğu durumlarda söz konusudur. Her kavuşum döneminde gezegen iki kez Güneş ile en büyük açıyı yapacak konuma gelir. Bunlar 'en yüksek doğu uzanımı' ve 'en yüksek batı uzanımı' olarak adlandırılırlar.

Uzanım anlamı, kısaca tanımı:

Gezegen : Güneş çevresinde dolanan, ondan aldıkları ışığı yansıtan gök cisimlerinin ortak adı, seyyare, planet.

Güneş : Gezegenlere ve yer yuvarlağına ışık ve ısı veren büyük gök cismi. Güneş ışınlarının ve ısısının etkilediği ortam.

Durum : Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Duruş biçimi, konum, tavır.

Nitelik : Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet. Bireyi, nesne veya yaşantının bir yönünü ötekilerden ayırt etmeye yarayan ve ölçülebilen özellik, keyfiyet. Bir şeyin iyi veya kötü olma özelliği, kalite.

Ölçü : Bir ezginin eşit bölümlere ayrılışı. Bir şiirdeki dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu, vezin. Aşırı olmama, ılımlı, uygun olma durumu. Bir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme, mizan. Bu değerlendirmede kullanılan birim, ölçme birimi. Belirlenmiş boyut. Değer, itibar. Ölçüt. Ölçme sonucu bulunan rakam.

 

Boyut : Film veya fotoğrafta boyut, format. Durum, nitelik. Bir cismin herhangi bir yöndeki uzantısı. Doğruların, yüzeylerin veya cisimlerin ölçülmesinde ele alınan üç doğrultudan uzunluk, genişlik ve derinlikten her biri, buut. Genişlik, kapsam.

Doğrultu : Paralel olmayan iki sonsuz doğruyu birbirinden ayırt ettiren durum. Yön, istikamet. Belli bir sonsuz doğrunun belirttiği tek yol, istikamet. Tutulan, izlenen yol.

Titreşim : Bir noktanın gözün göremeyeceği kadar kısaca kımıldanışı, ihtizaz. Küçük ve hızlı salınım, ihtizaz, vibrasyon, rezonans.

Nokta : Yer. Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret. Sınır, derece, radde. Çok küçük boyutlarda işaret, benek. Orta nokta. Nöbetçi bulunan yer. Nöbetçi, gözcü, bekçi. Konu, konu ile ilgili önemli bölüm. Cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti (.). Hiçbir boyutu olmayan işaret.

Merkez : Polis karakolu. Belirli bir yerin ortası. Biçim, tarz. Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer. Bir işin öğretildiği yer. Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta, özek. Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası. Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri.

Cisim : Gövde, beden, vücut. Doğada element, bileşik veya bunların karışımları hâlinde bulunan, kütlesi ve ağırlığı olan, duyularla algılanabilen şey.

Özellik : Bir şeyin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik, hususiyet, hasiyet, hassa, mahsusluk, spesiyalite.

Uzanım açısı : (astronomi)

Uzanım yarışı : Herhangi bir uzanımda yapılan ve yarışçıların, varış sıralarına göre değerlendirildiği bir yarış türü.

Diğer dillerde Uzanım anlamı nedir?

İngilizce'de Uzanım ne demek? : n. elongation

Fransızca'da Uzanım : élongation [la]

Almanca'da Uzanım : n. Elongation, Erstreckung