Levelling türkçesi Levelling nedir

  • Düzgünleştirme.
  • Eşitleme.
  • Düzleme.
  • Yere serme.
  • Nivelman.
  • Düzleştirme.
  • Düzeyleme.
  • Tahrip etme.
  • Madencilik alanında kullanılır.
  • Egalizasyon.
  • Seviyelendirme.
  • Seviye dengeleyici kullanma.
  • Ayarlama.
  • Eşdüzeltim.
  • Kangal açma.
  • Düz yapma.
  • Yapım işlemlerini kolaylaştırmak için ayrı düzeylerdeki toprak parçalarının, kazarak, toprağı başka yere taşıyarak aynı düzeye getirilmesi işi. yeryüzünde bulunan ya da yeryüzüne yakın olan noktaların düşey doğrultudaki uzaklıklarının ölçülmesi işi.
  • Tesviye.
  • Düzeçleme.

Levelling ile ilgili cümleler

English: The road roller is levelling the street.
Turkish: Yol silindiri caddeyi düzleştiriyor.

Levelling ingilizcede ne demek, Levelling nerede nasıl kullanılır?

Levelling agent : Egaliz maddesi. Düzgün boyama maddesi.

Levelling curve : Düzeç eğrisi.

Levelling instrument : Nivelman aygıtı. Nivo.

Levelling screw : Tesviye vidası. Düzleme vidası.

Levelling solution : Düzgünleme çözeltisi.

Levelled : Yöneltmek. Yerle bir etmek. Düzleştirmek. Hedef almak. Eşitlemek. Yıkmak. Düzeltmek. Nişan almak. Dengelemek.

Leveller : Tesviye aleti. Düzelteç.

Level crossing : Karayoluyla demiryolunun ya da iki karayolunun aynı düzeyde kesiştikleri, elle ya da özdevimli bir biçimde açılıp kapatılabilen geçit bk. düzeydeş geçit. Demiryolu geçidi. Hemzemin geçit. Düzey ekseni kesme. Yer geçidi. Düz geçit.

 

Level at : Doğrultmak (silahı). -e yöneltmek. (suçu) -e yüklemek. (silahı) -e doğrultmak. Hedef almak. Doğrultmak. Yöneltmek. Yüklemek (suçu).

Levellers : Tesviye aleti. Eşitlik yanlısı kimse. Doğrultaç. Düzleyen. Düzleştiren. Düzelteç. Eşitlikçi.

İngilizce Levelling Türkçe anlamı, Levelling eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Levelling ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Ravaging : Harap etmek. Yıkmak. Kırıp geçirmek.

Soapiness : Sabunlu olma. Dalkavukluk. Sabunlu olma durumu. Yağcılık.

Knockdown : Ölümcül darbe. Portatif. Yere serici. Rakibin ayaklarını yerden kesen darbe. Boz yap. Demonte. Yere deviren. En ucuz. Son darbe.

Straightening : Düzeltmek. Düzleştirmek. Kalkmak. Doğrusunu açıklamak. Doğrultma. Doğrultmak. Düzelme. Doğrulmak. Düzeltme-doğrultma.

Loathsome : Müstehcen. Müstekreh. Menfur. Pis. Tiksindirici. Nahoş. Nefret uyandıran. İğrenç. Mide bulandırıcı. Bulandırıcı.

Disgustful : Nefret ederek. İğrenerek. Midesi bulanarak. Menfur. Tiksindirici.

Abandoned mine : Bırakılmış ocak.

Equaling : Yetişmek. Eşdeğerleme. Denkleştirme. Eşdeğer kılma. Bir olmak. Eş değerde olmak. Muadili yapma. Dengeleme.

Collimation : Yönlendirme. Paralellik. Hizalama. Kolimasyon.

Foul : Karıştırmak. Kirlenmek. Bindirmek (gemi). Kokuşmuş. Dolaşık. Futbol, basketbol alanlarında kullanılır. Çirkin. Kaba. Bir oyuncunun, oyun sırasında bilerek yaptığı kural dışı davranış. Pisletmek.

Levelling synonyms : informatory, skanky, flatting, kill, adit, equalling, adaption, devastating, grading, destroying, adjust, laying waste, adaptions, equalisation, additional support, telltale, demolition, equating, dressing, advance heading, evening, distasteful, revolting, calibrations, wicked, kills, adjustments, advance per shift, acid proof, acetylene lamp, fitting, scaling, flattening.

 

Levelling zıt anlamlı kelimeler, Levelling kelime anlamı

Uninformative : Bilgi vermeyen. Aydınlatıcı olmayan. Bilgi sağlamayan. Bilgilendirmeyen. Bilgi içermeyen. Bilgilendirici olmayan.

Inoffensive : Mazlum. İncitmeyen. Tehlikesiz. Zararsız. Kendi halinde. Zararı dokunmayan.