Lingering türkçesi Lingering nedir

  • Ağır ağır kaybolan.
  • Geçmek bilmeyen.
  • Çok yavaş.
  • Geçmeyen.
  • Kalıcı.
  • Ayrılamayan.
  • Hasretli.
  • Oyalanma.
  • Duran.
  • Yavaş.
  • Duraksama süresi.
  • Yavaş ilerleyen.

Lingering ile ilgili cümleler

English: What are you lingering for? Hurry up and go.
Turkish: Niçin oyalanıyorsun? Acele et ve git.

Lingering ingilizcede ne demek, Lingering nerede nasıl kullanılır?

Lingering period : Bağlı bir eksiciğin en üst erke düzeyindeyken daha alt bir düzeye düşerek, aradaki erke çıkaranını ışıması için geçen süre. Gecikme periyodu. Duralama süresi. Oyalama zamanı.

Lingeringly : Oyalanarak. Ayrılmak istemeyen bir şekilde. Yavaş bir şekilde. Kalıcı olarak.

Malingering : Temaruz. Hastalık numarası. Hasta numarası yapmak. Kendini yalandan hasta veya sakat gösterme. Hasta rolü yapma.

Lingerie : Kadın iç gömleği. Kadın iç çamaşırı ve gecelik. Gecelik. Kadın iç çamaşırı.

Lingeries : Kadın iç gömleği. Kadın iç çamaşırı ve gecelik. Gecelik. Kadın iç çamaşırı.

Lingerers : Erteleyen kimse. Gitmek istemeyen kimse. Geciken. Ayrılmak istemeyen kimse. Aylak. Uzatan kimse.

Lingered : Ayrılamamak. Uzamak. Can çekişmek. Durmak. Geçmek bilmemek. Oyalanmak. Geçmişte kalmak.

Flinger : Atan kimse. Savuran kimse. Fırlatan şey. Fırlatan kimse. Sapanla atan şey.

 

Linger : (ağrı) kolayca geçmemek. Geçmişte kalmak. Can çekişmek. Oyalanmak. Uzamak. Sallanmak. Durmak. Gecikmek. Geçmek bilmemek. Ayrılamamak.

Lingerer : Ayrılmak istemeyen kimse. Aylak. Erteleyen kimse. Gitmek istemeyen kimse. Uzatan kimse. Geciken.

İngilizce Lingering Türkçe anlamı, Lingering eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Lingering ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Nondivisible : Bölünemeyen. Bölüştürülemeyen.

Languid : Kuvvetsiz. Baygın. Durgun. Aygın baygın. Tembel. Ağır. İsteksiz. Uyuz. Süzgün. Cansız.

Tardiest : Gecikmiş. Geç gelen. Yavaş olan. Yavaş giden. Geç olan. Ağır. Geç. Ağır hareket eden.

Dilly dally : Oyalanmak. Vakit öldürmek. Sallanmak. İşi ağırdan almak.

Firm and abiding : Sabit. Sürekli. Stabil. Dayanıklı. Kolay hareket etmeyen. Kolayca hareket ettirilemeyen.

Persistent : Ahtapot gibi. Vazgeçmez. Israrlı. Sürüp giden. Persistan. Israrcı. İz bırakan. Sürekli. Devamlı.

Easy does it : Yavaş ol. Rahat ol. Dikkatli ol. Sakin ol. Yavaş!. Dikkat et. Acele etme.

Tardier : Ağır hareket eden. Yavaş giden. Geç kalmış. Geç gelen. Geç. Gecikmiş. Geç olan. Yavaş olan.

Dilly dallying : İşi ağırdan almak. Oyalanmak. Vakit öldürmek. Sallanmak.

Lingering synonyms : very slow, disporting, dawdling, nonvolatile, lastingly, disport, gradual, feebleminded, tarriance, too slow, laggards, lastings, holdup, dalliance, gentle, lento, dallying, lentos, chronics, disported, amusements, easy, languishing, modal, engraved in stone, perdurable, delay, dalliances, basally, dillydallying, durable, amusement, laggard.

Lingering ingilizce tanımı, definition of Lingering

Lingering kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Delaying.