Linkup türkçesi Linkup nedir

Linkup ingilizcede ne demek, Linkup nerede nasıl kullanılır?

Linkup time : Yayına başlamadan önce işlikteki araç ve gereçlerin ısınma, düzenlenme, denetimi için gerekli süre; genellikle yayından önceki 30-60 dakikalık süre. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Hazırlık süresi.

Linkups : Bağ. Bağlantı. Bağlantı noktası.

Link access procedure : Bağ erişim usulü.

Link access protocol : Bağ erişim protokolu. Bağ erişim protokolü. Bağlantı erişim protokolü. Veri bağı erişim protokolu.

Link address : Bağlama adresi. Bağlantı adresi.

Link dialog : Bağlantı iletişimi.

Link child fields : Alt alanları bağla.

Link delimited : Sınırlandırılmış bağla.

Link layer : Veri bağı katmanı. Bağlantı katmanı.

Link attached : Uzak bağlı. Hat bağlantılı.

İngilizce Linkup Türkçe anlamı, Linkup eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Linkup ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Channel : Kanal açmak. Kanal. Dağıtımı yapılan bir mal ya da değerin izlediği olağan yol ya da yön. Maceraya sevk etmek. Oymak. Elektriksel imlerin aktarılmasında kullanılan, tek ya da iki yönde olabilen tek yol (alıcı oluğu, ses oluğu, seslendirme oluğu, yinelenim oluğu, vb.). tv. bir televizyon yayınında resim yayını ile buna bağlı ses yayınının kapsadığı yinelenim kuşağı; televizyon kuşaklarının ayrıldığı bölümlerden her biri. Arna açmak. Maceraya sevketmek. Hat.

 

Bracing : Kuvvetlendirici. Kasalı gitarda ses tahtasının kirişlerle desteklenmesi işlemi. Kirişleme. Canlandırıcı. Zinde yapan. Destekleyiş. Dayanak. Destekleme.

Communication : Yayma. İletişim. İletiliş. Bir düşüncenin, bir duygunun yüz anlatımı, el, kol ve baş hareketleri, konuşma yoluyla ya da yazı, telefon, radyo, televizyon gibi bildirişim araç ve gereçlerinden yararlanarak bir kimseden başka bir kimseye iletimi. Ç.komünikasyon jüyesi. Bilgisayar, bilişim, biyoloji, eğitim, fizik, gramer, sinema, televizyon, sosyoloji alanlarında kullanılır. Tebliğ. Temas. Düşünce ve duyguların bireyler, toplumsal kümeler, toplumlar arasında söz, el-kol devimi, yazı, görüntü vb. aracılığı ile değiş tokuş edilmesini sağlayan toplumsal etkileşim süreci. Mesaj.

Coiler : Koyler. Bobin sarıcı. Kangal sarıcı. Bağlayıcı. Başka bir nesneyi saran kimse veya şey.

Bundle : Paldır küldür yollamak. Bir yığın. Paket. Paldır küldür gitmek. Tıkıştırmak. Yığın. Palas pandıras yollamak. Sarmak. Bohça.

Junction : Eklem. İki nesnenin birleştiği yer. Buat. Kıvrımların ya da kıvrım dizgelerinin birleştiği yer. Kesişme noktası. Kesişim noktası. Kavşak. Birleşme yeri. Birleştirme.

Point of contact : İrtibat kişisi veya noktası. Değme noktası. Değme çekidi. Başvurulacak veya danışılacak kişi veya merci. Temas noktası.

 

Auto link : Özdevinimli bağ. Özdevimli bağlantı. Otomatik bağ. Otomatik bağlantı. Özdevimli bağ.

Crossway : Kesişme. Kavşak. Dört yol ağzı.

Linkup synonyms : linked to, linkups, binders, seams, binding post, affixion, seam, nexus, fastening, cross roads, link, commitments, bandage, binder, join, link up, trunk, junctions, beginnings, alliance, attaching, binding site, attachment, bindles, agglomeration, connection, tie, nosepiece, alliances, anastomosis, bindle, port, bracings.