Bundle türkçesi Bundle nedir

  • Çıkın.
  • Sepetlemek.
  • Deste.
  • Palas pandıras yollamak.
  • Yığın.
  • Demet.
  • Bohça.
  • Paket yapmak.
  • Paldır küldür gitmek.
  • Tıkıştırmak.
  • Sarmak.
  • Paldır küldür yollamak.
  • Tomar.
  • Bir yığın.
  • Sokuşturmak.
  • Paket.
  • Çok para.
  • Kundaklamak.
  • Bohçalamak.
  • Acele ettirmek.
  • Bağ.
  • Toplamak.

Bundle ile ilgili cümleler

English: It cost me a bundle.
Turkish: Bana bir demete mal oldu.

English: Ali is a bundle of nerves.
Turkish: Ali bir sinir demeti.

English: She was a bundle of nerves last night.
Turkish: O dün gece sinir küpüydü.

English: Jiro was all smiles after he made a bundle at the pachinko parlor.
Turkish: Pachinko salonunda çok para yaptıktan sonra Jiro mutlu olurdu.

English: She was a bundle of jealousy.
Turkish: Kıskançlık abidesiydi.

Bundle ingilizcede ne demek, Bundle nerede nasıl kullanılır?

Bundle branch blocks : Kalpte iletimin his demeti dallarında gecikmesi veya durması. sağ dal veya sol dal blokları oluşur. Dal blokları.

Bundle of fibres : Lif demeti.

Bundle of his : His hüzmesi.

Bundle of nerves : Sinir küpü.

Bundle of rays : Işın demeti.

His bundle : His demeti. Atriyoventriküler demet. His hüzmesi.

A bundle of nerves : Sinir küpü.

Left bundle branch blocks : Sol dal bloku. Kalpte herhangi bir nedenle his demetinin sol dalında iletimin kesintiye uğraması, sol demet dalı bloku. bu durumda sağ karıncığa iletim sol dal üzerinden gelir ve kalbin elektriksel ekseninde sola sapma oluşur.

 

A bundle : Çok miktarda para. (gayri resmi) bir servet.

Bundle of rights : Yasal haklar. Bir işin sahibi olduğunuzda o işle beraber sizin olan haklar. İşe eşlik eden işten dolayı ortaya çıkan haklar.

İngilizce Bundle Türkçe anlamı, Bundle eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bundle ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bindles : (argo) demet. Ufak uyuşturucu tozu paketi. Eroin.

Basket : Balon sepeti. Sele. İnce kamış, söğüt dalı, hayıt, tel ve plastikten örme veya geçirme biçimiyle yapılandırılmış çeşitli biçimde oluşturulan yapıtlar olup genellikle iç sularda kullanılan, balığın içerisine girmesini sağlayan bir kapısı veya huni biçiminde bir giriş yeri bulunan, içine çekici yem konan, balıkların bir kez girdikten sonra çıkamayacağı biçimde yapılandırılmış tuzaklar. Sepet. Sepettopunda sayı yapılacak yer. bu, 0,45 metre çapında demir bir çember olup altında bir ağ asılıdır. çember ile ağ bir sepet biçimindedir. sepettopu oyununu bulan amerikalı profesör james naismith, oyunu, önce öğrencilerine kağıt sepetleriyle oynattığından oyun bu ad ile anılmıştır. Pota. Çember (basketbol). Küfe. Zembil.

Hastened : Hızlandırmak. İki ayağını bir pabuca sokmak. Acele etmek. Telaşlandırmak.

Aggregates : Ulaşmak (toplamı). Toplam büyüklükler. Birleştirmek. Etmek (toplamı).

Add : Ekleme yapmak. Sinema, televizyon, ekonomi alanlarında kullanılır. Eklemek. Bindir. Artırmak. Neticelenmek. İlave etmek. Aşınma payına bağlı yeni bir varlık biriminin, işletme varlığına eklenmesi, ya da varlık içindeki bir birimin yeniden yapım özelliğiyle genişletilmesi. Toplamını almak.

 

Rushes : Acele etmek. Yetiştirmek. Hızlı akmak. Atılmak. Koşmak. Saz. Sıkıştırmak. Günlük çekim. Asılmak (amerikan ingilizcesi). Şiddetli esmek.

A pretty penny : Epey para. Dünyanın parası. Büyük miktarda para.

Backpacks : Sırt yükü. Sırt çantası. Omzunda sırt çantasıyla gezmek. Pikniğe gitmek. Arka çantası. Sırt torbası.

Hurry : Hızlan. Çabuk. Aceleye getirmek. İvmek. Aceleyle götürmek. Acele etmek. Hız vermek. Telaş. Sıkıştırmak.

Set fire to : Tutuşturmak. Ateşe vermek. Yakmak.

Bundle synonyms : bluey, binders, chuck out, swathe, bk, agglomerate, wrap up, a wodge of, amass, work into, beset, clusters, at a price, fardel, hastening, package, batches, instigate, takeout, wisp, bags of, umteen, packages, axe, bundles, bandage, agglomerates, webs, coiler, aggregated, sheaf, accumulation, takeaway.

Bundle zıt anlamlı kelimeler, Bundle kelime anlamı

Unpack : (paket vb.) açmak. Açmak (paket vb). Açıp içinden çıkarmak. Açma. Ambalajından çıkarmak. Boşaltmak. Ambalajdan çıkarmak. Açıp boşaltmak (bavul vb'ni). Paketi açmak.

Wake : Sabahlama. Dümen rüzgarı. Ölüyü bekleme. Uyanmak. Canlanmak. Rüzgar çıkması. Geminin suda bıraktığı iz. Ölünün başında beklemek. Uyanık kalmak. Gözünü açmak.

Bundle ingilizce tanımı, definition of Bundle

Bundle kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A number of things bound together, as by a cord or envelope, into a mass or package convenient for handling or conveyance. To set off in a hurry or without ceremony. As, a bundle of straw or of paper. To tie or bind in a bundle or roll. A loose package. A bundle of old clothes. A roll. To prepare for departure.