Liquify türkçesi Liquify nedir

  • Sıvılaşmak.
  • Sıvılaştırma.
  • Sıvılaştırmak.
  • Katı bir maddeye ısıtarak eritme, gazı soğutarak veya basınç altında sıvı hale getirme.
  • Erimek.
  • Sıvıya dönüşmek.
  • Eritmek.
  • Sıvı hale getirmek.

Liquify ingilizcede ne demek, Liquify nerede nasıl kullanılır?

Liquified : Sıvıya dönüşmüş. Sıvı hale getirilmiş. Sıvılaştırılmış.

Liquid : Moleküllerin bir birlerine göre devinim yapabildikleri, ancak tektürel yapışma kuvvetleri etkisiyle değişmeyen oylumu bulunduğu kabın biçimiyle sınırlanmış, özgün nitelikleri olan evre. Likit. Berrak. Sıvı. Sıvı madde. Islak. Akıcı. Akışkan. Mayi, sıvı. Saydam.

Liquid air : Sıvı hava. Sıvılaştırılmış hava. Soğutucu olarak kullanılan sıvı hava.

Liquid asset : Kolayca paraya dönüştürülebilen varlık. Likit değer. Emre hazır değer. Arıtımlı değer. Bir girişimin ödemelerde bulunmak amacıyla derhal kullanabileceği taşınmaz malların tümü. kasadaki para, bankalardaki depo sayıştırılan gibi arıtımlı değerler. Hızlı bir şekilde paraya dönüştürülebilen varlık. Likit varlık.

Liquid assets : Likid varlıklar. Hazır değerler. Birinci dereceden likit varlıklar ve ikinci dereceden likit varlıklar toplamı. bk. birinci dereceden likit varlıklar. Kolaylıkla paraya çevrilebilen varlıklar. Likit varlıklar. Dönen varlıklar. Paraya kolay çevrilebilir mal. Disponibilite.

 

Liquid carburizer : Sıvı karbonlayıcı.

Liquid corn product : Sıvı mısır ürünü. Öğütülmüş mısırın basınçla hidrolizlenmesinden (buharla pişirme) ve mısırın, herhangi bir kısmı ayrılmaksızın, enzimatik işleme tabi tutulmasından elde edilen, % 30 dan az katı madde içermeyen bir ürün.

Liquid cooled reactor : Sıvı soğutmalı reaktör.

Liquid chromatography : Sıvı kromatografi. Sıvı kromatografisi. Sıvı-sıvı, sıvı-katı, kağıt, ince tabaka ve iyon değişimi kromatografilerinin genel adı.

Liquid covering substance : Sıvı örtü özdeği.

İngilizce Liquify Türkçe anlamı, Liquify eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Liquify ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Melt : Yumuşatmak. Ergimek. Kaybolmak. Ergitmek. Halletmek. Yumuşamak. Yok olmak.

Deliquesced : Sulanmak. Eriyip su olmak.

Liquidizes : Ezmek. Suyunu çıkarmak. Meyve vs. nin suyunu çıkarmak (ayrıca liquidise). Sıvıya dönüştürmek.

Defrost : Buzunu eritmek. Buzları erimek. Buzlarını çözmek. Buzlarını temizlemek. Çözmek. Buzları çözülmek. Buzunu çözmek. Buzlarını eritmek.

Liquefy : Sıvı yapma. Akışkanlaştırmak. Sıvındırmak. Sıvı haline getirme. Sıvı haline dönüştürme.

Flux : Suların kabarması. Eritme. Met. Eritken. Yükselme. Değişkenlik. Akıntı. Sürekli değişiklik. Akma.

Fuse : Kaynaşmak. Patlataç. Sigorta. Bir aygıtın elektrik çevriminde, akım yeğinliği belirli bir sınırı aşınca, eriyerek ya da manyetik olarak kendiliğinden çevrimi açıp aygıtı koruyan tel ya da parça. Güvence. Attırmak. Kaynaştırmak. Tapa koymak. Bilgisayar, fizik, kimya alanlarında kullanılır.

 

Deliquesces : Sulanmak. Eriyip su olmak.

Assoil : Bir şeyi telafi etmek. Serbest bırakmak. Affetmek. Çözmek. Beraat ettirmek.

Liquify synonyms : unthaw, dethaw, change integrity, liquefying, modify, deliquescing, fuzes, liquefactions, fuses, fuze, distill, liquefies, coalesce, liquidized, change, alter, fuzing, languish in, distil, founds, liquidising, liquidates, difluence, liquidate, thaw, liquidise, condenses, liquidizing, unfreeze, liquidised, condense, found, liquefaction.