Maşalla nedir, Maşalla ne demek

Maşalla ile ilgili Atasözü veya Deyim

inşallahla maşallahla : “çaba harcamadan” anlamında kullanılan bir söz.

kırk bir (buçuk) kere maşallah : “pek çok, binlerce kez nazar değmesin!” anlamında kullanılan bir söz.

maşallahı var : bir kimsenin veya bir şeyin iyi bir durumu anlatılırken söylenen bir söz.

Maşalla anlamı, tanımı

Maşa : Ateş veya kızgın bir şey tutmaya, korları karıştırmaya yarayan iki kollu metal araç. Çok küçük şeyleri tutmaya yarayan küçük, kollu araç. Saçları kıvırmak, düzeltmek için elektrik veya ateşle ısıtılan maşa biçiminde alet. Başkasının isteklerine, amaçlarına alet olan kimse. Bisiklet çatısının ön ve arkasındaki çatal biçiminde, tekerleklerin takıldığı parça. Sebze ve tütün fidesi. Perdeyi tutan mandal. Çifteker çatısının ön ve arkasında, çatal biçiminde, tekerlerin takıldığı parça. Isıtılmış kapları emniyetle tutmaya yarayan, metal veya tahtadan yapılmış malzeme. Deri tutturmağa yarayan kıstırgaç. (Yalvaç Isparta). Saat çarklarının hızını ayarlatan çatal kol. (Bursa). Tezgahlarda alt ok'la üst ok'u gergin tutmağa yarayan düzenin alt çengeline takılan araç. (Tokmacık Yalvaç Isparta)

Maşal : Şaşı.

Maşallah : “Ne güzel, Allah nazardan saklasın” anlamlarında beğenme duyguları bildiren bir söz. Umulmadık durumlar karşısında şaşkınlık ve sitem belirtmek için söylenen bir söz. (ma:şallah) Nazar değmemesi için çocukların üzerine takılan veya çeşitli araç, bina ve benzerleri yerlere asılan, üstünde “maşallah” yazılı nazarlık. Türkmen kadınlarının başlarına taktığı gümüş başlık. “. “Tanrının istediği gibi” anlamında kullanılan bir isim. “Tanrı nazardan saklasın” anlamında kullanılan bir isim. Hayret ve memnunluk anlatan söz.”.

 

Bostanlar : Bartın ili, Amasra ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Manisa ili, Üçpınar nahiyesine bağlı bir yer. Osmaniye şehrinde, Düziçi ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.

Bağ bahçe : Bahçe, bostan vb. taşınmaz mal.

Ayrılmış : Ayırdedilmiş.

Ekilmek : Ekme işi yapılmak.

Toprak : Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. Memleketli. Kara. Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış. Arazi, tarla. Ülke.

Ekilme : Ekilmek işi.

Bostan : Sebze bahçesi. Kavun, karpuz tarlası. Kavun ve karpuza verilen ortak ad.

Sebze : Genellikle pişirilerek yenen bitkiler veya bunların taneleri, göveri, göverti, sebzevat, zerzevat.

Ayrıl : Karşılaşma sırasında, yumrukoyuncularının birbirlerine kenetlenmeleri ve kendilerinden ayrılmamaları halinde orta hakemin verdiği komut. Bu durumda yumrukoyuncuları bir adım geriye açılırlar ve ancak ondan sonra vurabilirler. İki yolun ayrıldığı yer, yol kavşağı.

Parça : Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan ya da artakalan şey. Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime. Nesne. Tane. Güzel, alımlı kız veya kadın. Müzik eseri. Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri, modül. Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz. Pasaj.

 

Topra : Torba.

Küçük : Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı. Geri aşamada. Değersiz, önemsiz. Niceliği az olan. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse. Yaşı daha az olan. Niteliği aşağı olan, bayağı. Kısık, parlak olmayan (ses). Küçük abdest.

Bahçe : Sebze, meyve, çiçek veya ağaç yetiştirilen yer. Osmaniye iline bağlı ilçelerden biri.

Evlek : Tarlanın, tohum ekmek için saban iziyle bölünen bölümlerinden her biri. On liralık kâğıt para. Tarlalarda suyun akması için açılan su yolu. Dönümün dörtte biri kadar olan alan ölçüsü.

Bölüm : Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım. Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik. Çağ, devir. Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon. Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı.

Karık : Kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması. Karlı bir alana bakma sonucu kamaşmış (göz). Sabanla açılan çizi. Ark. Arklar arasında kalan toprak parçası.

Evle : Öğle. Öğle vakti. Öğle, öğleyin.

Diğer dillerde Maşa kolu anlamı nedir?

Fransızca'da Maşa kolu nedir ? : fourreau de fourche