Major river türkçesi Major river nedir

  • Irmak.
  • Boyu, beslenme teknesinin alanı, özellikle genişliği ve taşıdığı su niceliği bakımlarından en büyük anaakarsu.
  • Coğrafya alanında kullanılır.

Major river ingilizcede ne demek, Major river nerede nasıl kullanılır?

Major : Yetişkin. Branşı doğrultusunda yoğunlaşmak. İlk notadan itibaren sırasıyla 2 tam, 1 yarım, 3 tam ve 1 yarım aralıklardan oluşan ses dizisi. Ana sertifika. Bir alanda uzmanlık eğitimi görmek veya almak. Branş. Majör. Bir alanda uzmanlaşmak. Asıl. Reşit kimse.

River : Deniz veya göle akan büyük ölçekli akarsu. Nehir. Akarsu. Irmak. Çoğunlukla denize dökülen, özellikle genişliği ve taşıdığı su niceliği bakımından en büyük akarsu, nehir. Akış. Okyanus.

Major arc : Büyük yay.

Major axis : Büyük eksen. Ana eksen. Asal eksen.

Major diatonic scale : Majör diyatonik gam.

Major domo : Başkahya. Kahya.

İngilizce Major river Türkçe anlamı, Major river eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Major river ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Rivered : Nehir. Deniz veya göle akan büyük ölçekli akarsu. Okyanus. Akarsu. Akış.

Rivers : Akış. Nehir.

Air route : Uçuş rotası. Günümüzde, özellikle yolcu taşımacılığında çok kullanılan ve yeryüzünün her yanını havalimanlarıyla birbirine bağlayan yoğun ulaşım ağı. Havayolu.

 

Afforestation : Bir bölgenin ağaçlandırılması. Ormanlaştırma. Orman yetiştirme. Türlü nedenlerle yok olmuş eski ormanların eksikliğini gidermek için, elverişli yörelerde, insan eliyle yeni orman alanları yaratma. Ağaçlandırma.

Alluvial deposit : Akarsuların taşıyıp yığdıkları mil, kil gibi çok ince taneli öğelerle, kum ve çakılların karışımıyla oluşan yığın. Alüvyon. Lığ.

Horns : Haliç kolu. Anten. Boynuz. Duyarga. Kalkmış penis. Bolluk simgesi. Boynuzdan yapılmış eşya. Korna. Boru.

Adventife cone : Yan koni. Bir yanardağ ana konisi üzerinde ikincil bacalardan çıkan lavların oluşturduğu küçük tepecikler.

Agricultural production : Zirai üretim. Tarımsal üretim. Taze meyve. Sebze. Ekonomi bakımından, üretimin iki ana kolundan biri; kökeni toprak olan her türlü besin ve işlenmemiş işleyim özdeklerinin elde edilmesi. Tarım üretimi. Tahıl ve temel gıda ürünleri üretimi.

Aboriginal population : Bir ülkeye başka bir yerden gelerek yerleşmiş kişilerin tersine, birkaç soydan beri orada doğup yaşamış kişilere verilen ad. bk. göçmen nüfus. Yerli nüfus.

Altimetric profile : Büyük ölçekli haritalarda, eşyükselti eğrilerinden yararlanarak, istenilen iki nokta arasında yeryüzü biçimlerini ve içyapısını gösteren yandan görünüş. Kesit.

Major river synonyms : water bus, aluvial terrace, agrarian geography, river, aluvial coast, abrasion platform, ageing of the population, brook, horn, brooked, agricultural co operative, age pyramid, abandoned meander, beck, brooking, agricultural specialisation.