Manav nedir, Manav ne demek

Manav; bir toplum bilimi terimidir. Dil bilgisi yönünden Türkçe'de özel olarak kullanılır. kökeni rumca dilinden gelmektedir.

"Manav" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Manav, kasap dükkânlarında alışveriş etmek için sıra beklerken görürdüm." - N. Cumalı

Yerel Türkçe anlamı:

Yörük.

Mavi gözlü (kimse).

Tahıl satıcısı.

Oturduğu yerin yerlisi olmayıp başka yerden gelen, göçmen.

Tutuk tutuk konuştuğu için sözleri anlaşılmayan.

Akılsız, ahmak.

Anadolulu.

Aptal.

Bahçeleri sulama işini yöneten su dağıtma görevlisi.

Yerli halk.

Manav hakkında bilgiler

Manav, perakende olarak meyve, sebze ürünlerinin satıldığı mekanlardır. Buradaki satıcılara da manav denir. Günümüzde süpermarketlerin yaygınlığı nedeniyle daha çok geleneksel işyerleri olarak kabul edilir. Manav Türkiye'de özellikle şehir yaşamında yer alır. Türkiye'de sebze, meyve ürünleri daha çok semt pazarlarında satılır.

Manav ile ilgili Cümleler

  • Bakkal, manav, ekmekçi, sütçü ve başkalarına da ödeme yapmalıyım.
  • Manav müşterilerine karşı çok nazik.

Manav tanımı, anlamı:

Meyve : Bitkilerde çiçeğin döllenmesinden sonra yumurtalığın gelişmesiyle oluşan tohumları taşıyan, genellikle yenebilen organ, yemiş. Ürün, sonuç, kâr.

 

Sebze : Genellikle pişirilerek yenen bitkiler veya bunların taneleri, göveri, göverti, sebzevat, zerzevat.

Mana : Anlam.

Manavgat : Antalya iline bağlı ilçelerden biri.

Manavlık : Manavın işi veya mesleği.

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Balkanlar : Hırvatistan, Sırbistan, Karadağ, Kosova, Slovenya, Arnavutluk, Makedonya, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan ve Trakya'yı içine alan bölge.

Genel : Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne). Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi. Bir genelleme sonucunda elde edilen. Yetkisi ve sorumluluğu çok olan. Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan.

Marmara : Balıkesir iline bağlı ilçelerden biri.

Bölge : Sınırları idari, ekonomik birliğe, toprak, iklim ve bitki özelliklerinin benzerliğine veya üzerinde yaşayan insanların aynı soydan gelmiş olmalarına göre belirlenen toprak parçası, mıntıka. Vücut yüzeyinde sınırları belli herhangi bir bölüm, nahiye.

Topluluk : Aynı türden canlıların bir araya gelmesiyle oluşan küme. Aynı yerde bulunan insan kalabalığı. Nitelikleri bakımından bir bütün oluşturan kimselerin hepsi, toplum, camia, cemiyet. Müzik eserlerini birden fazla ses veya sazla seslendirmek için oluşturulan grup, ansambl. Vücudun dolgun olma durumu. Sanatçı grubu.

Yerli : Taşınamayan, başka yere götürülemeyen. Belli bir bölgede yetişen, otokton. Bir yerin ilk sakini olan, otokton. Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan. Yurt içinde yapılmış olan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan. Amerika, Avustralya ve Afrika'nın uygarlıktan uzak, ilkel biçimde yaşayan kimi halklarına verilen ad.

 

Perakende : Malların teker teker veya birkaç parça durumunda azar azar satılmasına dayanan (satış biçimi), toptan karşıtı. Bu biçimde alınan veya satılan. Düzenli olmayan, ayrı ayrı, dağınık, perişan.

Ve : Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu. İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz.

Yer : Durum, konum. Durum, konum, vaziyet. Otel, motel vb.nde kalınacak oda. Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal. Gezinilen, ayakla basılan taban. Ekime elverişli toprak parçası, arazi. Önem. Görev, makam. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge. Yerküre. Ülke. İz. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa.

Halk : Bir ülke içerisinde yaşayan değişik soylardan insan topluluklarının her biri. Bir ülkedeki yurttaşların bütünü, kamu. Yaratma. Belli bir bölgede veya çevrede yaşayanların bütünü, ahali. Aynı ülkede yaşayan, aynı kültür özelliklerine sahip olan, aynı uyruktaki insan topluluğu, folk. Aynı soydan gelen, ayrı ülkelerin uyruğu olarak yaşayan insan topluluğu.

Manaviş : Çabuk davranan.

Manavlı : Uşak kenti, Eşme belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

Manavnalı : Sporcu, beden eğitimi görmüş.

Manavpınarı : Sakarya kenti, Karasu ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Diğer dillerde Manav anlamı nedir?

İngilizce'de Manav ne demek? : n. greengrocery, greengrocer, fruiterer

Fransızca'da Manav : fruiterie [la], fruitier/ière [le][la]

Almanca'da Manav : der Obsthändler, der Gemüsehändler

Rusça'da Manav : n. зеленщик (M)