Meandered türkçesi Meandered nedir

Meandered ingilizcede ne demek, Meandered nerede nasıl kullanılır?

Meander core : Çevriktepe. Nehir büklümlerinin yarılmasıyle, koyak düzlüğündeki akarsu yatağı ile çevrili tepecik.

Abandoned meander : Taşkın sırasında sapından koparak bütünüyle akış dışında kalan büklüm. Akmaz.

Cut off meander : Suların kabarık olduğu sırada, komşu iki büklümü bağlayan "sap"ın aşılmasıyla anaırmaktan ayrılan büklüm, bk. büklüm, akmaz. Kopmuş büklüm.

Free meander : Devinimli büklüm. Genç koyak tabanlarında, dağ eteği ovalarda oluşan ve yana doğru kolayca yer değiştirebilen büklüm, bk. büklüm. Serbest menderes.

Incised meander : Yatağını yeniden derinleştirerek üzerinde aktığı koyak tabanı ve ovanın içine gömülen büklüm. Gömük büklüm. Gömük menderes.

Meander : Dolambaçlı yoldan gitmek. Dolanmak. Boş boş dolaşmak. Avare dolaşmak. Dolanıp durmak. Kıvrılmak. Kıvırmak. Gezinmek. Dolana dolana gitmek. Kıvrıla kıvrıla akmak.

Meanderings : Kıvırma. Dolanma. Kıvrımlı. Menderesli akış. Dolambaçlı yol. Dolambaçlı.

Meandering : Kıvırma. Menderesli akış. Dolanma. Dolambaçlı. Dolambaçlı yol. Kıvrımlı.

 

Meanders : Dolanıp durmak. Dolambaçlı yoldan gitmek. Dolana dolana gitmek. Gezinmek. Kıvrıla kıvrıla akmak. Kıvrılmak. Boş boş dolaşmak. Kıvırmak. Dolanmak. Avare dolaşmak.

Meanderingly : Dolambaçlı bir şekilde.

İngilizce Meandered Türkçe anlamı, Meandered eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Meandered ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Traipse : Ayağını sürüyerek yürümek.

Crimps : Dalga. Lüle lüle saç. Engellemek. Zorla askere almak. Dalgalandırmak. Durdurmak. Kıvrım. Engel. Mani.

Contorting : Burmak. Eğme. Saptırmak. Buruşturmak. Bükmek. Burma. Çarpıtmak. Buruşmak. Eğmek.

Crisped : Gevrekleşmek. Dalgalandırmak. Hışırdatmak. Buruşmak. Kırışmak. Gevrekleştirmek. Gevrek. Çıtır çıtır.

Traipsing : Ayağını sürüyerek yürümek.

Snake : Yılan. Yılan gibi kıvrılmak. Avrupa para yılanı. Kıvrıla kıvrıla gitmek. Yılan gibi sessizce ilerlemek. Kurnaz. Sinsi ve hain kimse. Hain. Yılan gibi gitmek. Totem, tapıncak, koruyucu yaratık olarak ilkellerin dinsel yaşamında gizemsel ve büyüsel bir nitelik taşıyan; dünyanın ve insanın yaratılışıyla ilgili efsanelerde önemli bir öğe olarak kullanılan sürüngen hayvan.

Crinkles : Büzüşmek. Kırışık. Kırışmak. Kırıştırmak. Karıştırmak. Buruşmak. Hışırdatmak. Katlamak. Buruşturmak.

Bypasses : Boş vermek. Baypas yoluyla -den geçmek. İkinci yol yapmak. Bertaraf etmek. Atlamak. Pas geçmek. Uğramamak. Yanından geçmek. Atlatmak.

Saunters : Aylak aylak dolaşma. Dolaşmak. Başıboş gezinme. Boş boş gezmek. Aylak aylak gezinmek. Aylak aylak dolaşmak. Avare avare dolaşmak. Başıboş gezin. Gezinme.

 

Bypassing : İkinci yol yapmak. Bertaraf etmek. Atlatmak.

Meandered synonyms : locomote, strolled, roved, roves, detours, rove, contorts, bat around, weave, curl, maunders, crinkling, crinkle, gad, crank, cruises, rambled, bends, crisp, hang around, cranks, traipsed, crispest, fold, crimping, made a detour, wander, enwinding, tootle, meanders, gadded, coils, curl up.

Meandered zıt anlamlı kelimeler, Meandered kelime anlamı

Stay in place : Yerinde kalmak.

Intense : Kuvvetli. Yoğun. Dikkatli. Koyu. Gergin. Güçlü. Yeğin. Ateşli. Şiddetli.