Merdiven nedir, Merdiven ne demek

Merdiven; kökeni farsça dilinden gelmektedir.

"Merdiven" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Bir alt kata iki merdivenle iniliyordu ve arada ufak bir platform vardı." - O. Aysu

Gösteri Sanat terimi olarak anlamı:

Türk cambazının bir becerisi : Merdiveni sırtına alıp ip üstünde yürürken başka birinin merdivene çıkıp inmesi ve çeşitli taklitli numaralar yapması.

Merdiven hakkında bilgiler

Merdiven, (Farsça: Nerdubân) birbirinden farklı yükseklikte bulunan iki yüzeyi eğimli, ya da dik basamaklar yardımıyla birbirine bağlayan mimari yapı. İki katı birbirine bağlayan bu yapılar yatay, dikey ya da dairesel biçimlerde olabilirler. Kullandıkları teknolojiye göre farklı adlar alabilen bu yapıların içine asansörler, yürüyen merdivenler ve portatif merdivenler de dahil edilebilir. Merdivenlerde güvenliği sağlamak amacıyla yanlarda korkuluk ya da trabzan adı verilen destekler kullanılır.

Merdiven ile ilgili Cümleler

  • Özürlü biri için merdivenlerde görüşme korkutucu olabilir.
  • Merdivene ihtiyacımız yok.
  • Üst kata merdivenlerden çıkmak mümkün değil.
  • Merdivenden ilk defa düştüm.
  • Merdiven kırıldığında düştü.
  • Birisi merdivenlerden çıkıyor.
  • Ali otuza merdiven dayadı.
  • Merdivenden çıktık.
  • Merdivenden çıkmamalısınız.
  • Merdiven toz ve pas ile kaplıydı.
  • Merdiveni alacağım.
  • Hillary merdiveni duvara dayadı.
  • Bu merdivenler çok kaygan, bu yüzden lütfen dikkatli ol.
  • Ali merdivenlerden düştü ve başını çarptı
 

Merdiven anlamı, tanımı:

Basamak : Bir tam denklemde bulunan bilinmeyenin en yüksek kuvveti. Ondalık sayı sisteminde bir sayının sağdan sola doğru rakamlarının derecelerine göre her birinin bulunduğu yer, hane. Bir amaca ulaşmak için yararlanılan kişi, durum veya yer. Bir yere çıkarken veya bir yerden inerken basılan ve art arda gelen, birbirine belirli aralıkları olan düz yüzeylerden her biri. Derece, aşama, kerte, evre.

Merdiven basamak basamak çıkılır : "en yüksek yere, yavaş yavaş yükselerek çıkılır" anlamında kullanılan bir söz.

Merdiven dayamak : İleri bir yaşa yaklaşmak.

Merdiven altı : Katlar arasındaki merdivenlerin altında kalan boşluk. Gerekli koşullar oluşturulmadan çalışan iş yeri.

Merdiven boşluğu : Çok katlı evlerde bulunan merdivenlerin çevresindeki boşluk.

Merdivenevi : Binalarda merdivenden yapılmış olan duvarlarla çevrili kısım.

Merdiven korkuluğu : Merdivenlerin boşluk tarafındaki demir veya ahşap parmaklık, tırabzan.

Merdivenkovası : Dönerek çıkılan merdivenlerde yukarıdan aşağıya bakıldığında ortada görülen boşluk.

Merdiven sahanlığı : Merdiven boşluğu veya başı.

Asma merdiven : Yukarı ucundan bir yere asılarak kullanılan ip merdiven.

İp merdiven : İpten örülmüş, çoğunlukla gemilerde kullanılan merdiven.

Kırkmerdiven : Dik yokuş.

Yürüyen merdiven : Basamakları sürekli olarak dönen bir düzenek üzerine yerleştirilmiş, elektrikle çalışan merdiven.

 

Aşkmerdiveni : Eğrelti otu.

Mutfak merdiveni : Mutfak ile dış avluyu birbirine bağlayan merdiven.

Servis merdiveni : Bir kurum veya kuruluşta yalnızca hizmet için kullanılan merdiven.

Yangın merdiveni : İtfaiyecilerin yangında ve kurtarma işlerinde kullandıkları merdiven. Yapıların dışında, yangın veya acil bir durumda kullanılmak üzere yapılmış merdiven.

Yer altı merdiveni : İşlek yollarda yayalar için yolun altına yapılmış olan merdiven.

Merdiven altı üretim : Yasal olmayan yollarla yapılmış olan üretim.

Merdivenci : Yapılardaki merdivenleri yapan kimse.

Merdivenli : Merdiveni olan.

Merdivensi : Merdiveni andıran, merdivene benzeyen, merdiven gibi, merdivenimsi.

Göğe merdiven dayamış : Çok uzun boylu.

Gökyüzünde düğün var deseler kadınlar merdiven kurmaya kalkar : "kadınların düğün ve eğlence için katlanamayacakları fedakârlık yoktur" anlamında kullanılan bir söz.

Yetmişine merdiven dayamak : İleri yaşlara ulaşmak.

Çıkma : Bir yapının üst katlarından dışarıya doğru uzanmış bölüm, balkon. Çıkmış. Bir yazı sayfasının kenarına metinle ilgili olarak yazılan ek, çıkıntı, derkenar. Çıkmak işi. Desteklemek amacıyla verilen para. Hamamdan çıkarken kullanılan havlu ve kurulanma takımı, çıkacak. Eski, kullanılmış.

Dizi : Bir iplik veya tel üzerine dizilmiş inci, boncuk vb.nin oluşturduğu bütün, sıra. Yan yana, art arda veya zaman sırasına göre sıralanmış birbiriyle ilişkili nesne veya olayların oluşturduğu bütün sıra. Aynı söz dizimsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve güçlü bir karşıtlık bağlantısı kuran ögelerin oluşturduğu bütün, paradigma. Bir oktavın içinde sıralanan sekiz sesin bütünü. Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, seri. Değerleri artarak veya eksilerek art arda gelen terimler takımı. Saf durumundaki bir kıtada, birbiri arkasında duran erler. Dizi film.

Basak : Merdiven.

Farklı : Farkı olan, aralarında fark bulunan, değişik, ayrımlı.

Yükseklik : Geometrik biçimlerde, tabandan tepeye olan uzaklık. Yükselti. Bir yıldızdan gelen ışın ile ufuk düzlemi arasındaki açı. Yüksek olma durumu.

Yüzey : Bir cismi uzaydan ayıran dış ve yaygın bölüm, satıh, yüz.

Eğimli : Eğimi olan. Bir şeyi yapmaya içten yönelmiş, meyyal.

Merdiven cambazı : Merdivenle denge hareketleri yapan kişi.

Merdiven : İki dikme arasında geniş aralıklı basamakları bulunan ve yere düşey olarak inen asılma ve tırmanma aracı.

Merdiven dişler : Karşıt dişler arasında sertlik yönünden biçimlenen farklılıklar nedeniyle dişlerde farklı derecelerde aşınmaların oluşması.

Merdivencilik : Merdivencinin yaptığı iş.

Merdivenköy : Erzurum ili, Kandilli nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

Merdivenler : Malatya şehri, Çolaklı bucağına bağlı bir yer.

Merdivenli geçit : Trakea elementlerindeki kenarlı geçitlerde enine uzanmış ve dikey sıralanmış geçit tabakası. Skalariform geçit, skaliform geçit.

Merdivenli hokkabaz : Merdiven üzerinde hokkabazlık yapan sanatçı.

Diğer dillerde Merdiven anlamı nedir?

İngilizce'de Merdiven ne demek? : n. stairs, Steps, stairway, staircase, ladder

Fransızca'da Merdiven : escalier [le]

Almanca'da Merdiven : n. Leiter, Stiege, Treppe

Rusça'da Merdiven : n. лестница (F), трап (M)