Methods türkçesi Methods nedir

Methods ile ilgili cümleler

English: His methods are not scientific.
Turkish: Onun yöntemleri bilimsel değildir.

English: Both methods worked well.
Turkish: Her iki yöntem de iyi çalıştı.

English: All these methods work.
Turkish: Bütün bu yöntemler işe yarıyor.

English: Both methods worked flawlessly.
Turkish: Her iki yöntem kusursuz çalıştı.

English: But as civilizations grew more complex, better methods of communication were needed.
Turkish: Fakat medeniyetler daha karmaşık hale gelirken, daha iyi iletişim metotları gerekliydi.

Methods ingilizcede ne demek, Methods nerede nasıl kullanılır?

Methods for stock determination : Balık stoklarının tespitinde kullanılan doğrudan sayım metoduyla dolaylı sayım metotlarının tümü. Stok tespit metotları.

Methods of estimating reliability : Güvenirlik kestirim yolları. Bir aracın değişik ölçmelerde elde ettiği ölçümlerin yinelenme düzeyini bağıntı katsayılarına dayanarak sınama yolları.

Methods of evaluating validity : Geçerlik saptama yolları. Ayrı geçerlik tanımlarından yola çıkarak ölçme araçlarının geçerliğini araştıran ve mantıksal ya da olgusal yaklaşım olarak iki ana kümeye ayrılan geçerlik sınama yaklaşımları.

 

Methods of verification : Gerçekleme yaklaşımları. Bir varsayımı sınayarak gerçeklemek üzere başvurulan ve uygunluk, ayrım, birlikte değişmeler ve tortu yaklaşımlarından oluşan belli başlı sınama yolları.

General methods course : Genel öğretim yöntemleri. Her türlü öğretim etkinliklerinin düzenlenmesi, yürütülmesi ve değerlendirilmesine ilişkin genel ilke ve kurallar üzerinde duran ve öğretim çalışmalarında yararlanılan en verimli yöntem ve teknikleri gösteren meslek dersi.

Box jenkins methods : Box-jenkins yöntemi.

Adaptive methods : Uyarlamalı yöntemler.

Depreciation methods : Aşınma payı yöntemleri. Amortisman yöntemleri. Eşyanın özel durumları, yıpranma süreleri ve bu işlemi çeşitli yönlerden etkileyebilecek benzeri olaylar göz önünde tutularak, aşınma uygulamalarında baş vurulacak çeşitli yollar.

Access control methods : Erişim kontrol yöntemleri. Erişim denetleme yöntemleri.

Difference methods : Fark metodu.

İngilizce Methods Türkçe anlamı, Methods eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Methods ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Cosmos : Kozmos. Sistem. Kozmos çiçeği. Düzenli ve uyumlu bir bütün olarak düşünülen tüm varlıklar. Evren. Kainat. Acun.

Deceptions : Aldatma. Kandırma. Utanç. Dalavere. Kanma. Yanıltma. Aldatmaca. Hile. Ayartma.

Manner : Bir görüşmede, görüşülenlerin araştırma konusundaki ilk yargılarında payı bulunan, görüşmecinin dış görünüşü ve yaklaşımından kaynaklanan kişisel durum. Davranış. Terbiye. Yol. Davranı. Eda. Tavır. Biçim. Ton.

Genre : Janr. Çeşit. İzlencelerin belli bir konuyu işlerken kullandığı gerece, çeşitli öğelerin kullanılış biçimine, belli bir konuyu ele alış açısına göre ortak yönleri bulunarak yapılan kümelendirme sonunda ortaya çıkan bölümler. başlıca türler belgesel (haber izlencesi, belgesel izlence, gezi-görüşüm, magazin izlencesi), okul televizyonu, açık oturum, yuvarlak masa izlenceleri, spor izlencesi, televizyon oyunu, dinletiler, eğlence izlenceleri, yarışma izlenceleri, hava durumu, tanıtıdır. ayrıca, özellikle, spor karşılaşmalarının, tiyatro, opera, eğlence yerlerinin canlı yayınları ile her çeşit film gösterimi de önemli bir yer tutar). Tür. Nevi. Biçim. Üslup. Televizyon türleri. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

 

Methodology : Bilimsel bilgi üretme sürecine ilişkin yöntem ve yordamların ilke ve kurallarını inceleyen bilgi dalı. Yöntem bilimi. Bilimsel bilgi elde etmenin ve dünyayı değiştirmenin yöntemlerini inceleyen bilgi dalı. belli bir bilimin kullandığı inceleme yöntemlerinin toplamı. Yöntembilimi. Bilgisayar, eğitim, sosyoloji alanlarında kullanılır. Yöntembilim. Metodoloji. Yöntem bilim. Öğretimde kullanılan yöntemlerin niteliği, yeri ve türlerine ilişkin kuram. araştırma ve incelemelerde baş vurulan yöntemler ile yolları uğraşı konusu yapan mantık kolu. Yöntembiiim.

Know how : Beceri. Bulgu belgesine bağlanamayan teknik bilgiler. Bir alanda sahip olunan uzmanlık. Nitelikleri gereğince, belgeye bağlanma olanağı bulunmayan, yalnızca anlaşma konusu olabilen teknik bilgiler. Bilgi. Yolunu bilmek. Teknik uzmanlık. Uzmanlık. Usulünü bilmek.

Mood : Haleti ruhiye. Huysuzluk. Ruh durumu. Keyif. Hal. Kimi zaman kısa, kimi zaman uzun süren duygusal koşul ya da tutum. Kip. Fiilin olumlu veya olumsuz yöndeki gerçekleşmesini, tasarlanan dilek, istek, şart, gereklilik veya emir kavramları içinde veren kipler: gitse (<git-se), gide<gid(-t-)-e; gid(-t-)-er-se, gitmeli (<git-meli), gitsin (<git-sin) vb. karşıtı bildirme kipleri’dir. Ruhsal durum. Tasarlama kipleri.

Protestant : Protestan. İtiraz eden kimse. Protesto eden. İtiraz eden.

Wesleyan : Methodist. İngiliz teolog john wesley veya onun fikirleri ile alakalı.

Methodists : Metodist. Bir protestan mezhebi üyesi.

Methods synonyms : methodist church, array, statistical method, system of rules, statistical procedure, mechanism, teaching method, methodologies, formalities, law, casts, modus, gateways, lex, gateway, wrinkle, means, fashion, coordinations, in fashion, combination, mnemonics, lawing, fashions, solution, cosmoses, ascendants, fashionableness, chicanery, coordination, lawings, formality, canon.