Motivate türkçesi Motivate nedir

  • Hareket ettirmek.
  • Özendirmek.
  • Sevk etmek.
  • İsteklendirmek.
  • Motive etmek.
  • Harekete getirmek.
  • Harekete geçirmek.
  • Güdülemek.
  • Heveslendirmek.

Motivate ile ilgili cümleler

English: Ali is extremely motivated.
Turkish: Ali son derece motive.

English: Ali is very motivated.
Turkish: Ali çok motive.

English: Ali isn't very motivated.
Turkish: Ali çok motive değil.

English: Ali is motivated.
Turkish: Ali motive edildi.

English: Ali seems motivated.
Turkish: Ali motive görünüyor.

Motivate ingilizcede ne demek, Motivate nerede nasıl kullanılır?

Motivated : Hareketlendirilmiş. Motive etmek. Hareket ettirmek. Harekete geçirilmiş. Nedenli. Gerekçeli. Motive.

Motivates : Motive etmek. Hareket ettirmek.

Demotivate : Yönünü saptırmak.

Unmotivated : Gerekçesiz. Hiç motivasyonu olmayan. İlgilenmeyen. Nedensiz. Hiç arzu hissetmeyen. Motivasyonsuz. Güdülenmeksizin. Motive olmamış.

Motivating : Motive etmek. Hareket ettirmek.

Unconscious motivation : Bilinçdışı güdülenim. Bilinçdışı motivasyon.

Internal motivation : Canlı varlıklarda, fizyolojik itki ve amaçların oluşturduğu güdülenim. İçsel motivasyon. İçsel güdülenim.

Motivative : Harekete geçirici.

Motivator : Harekete sürükleyici etkenler. Motive edici.

Ideological motivation : İdealist neden. Soyut düşüncelerin yarattığı teşvik. İdeolojik motivasyon.

 

İngilizce Motivate Türkçe anlamı, Motivate eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Motivate ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bestirred : Coşturmak. Kaldırmak. Koşturtmak. Aceleye getirtmek. Yerinden oynatmak.

Supports : Takviye etmek. Kanıtlamak. Doğrulamak. Bakmak. Dayamak. Yardım etmek. Desteklemek. Cesaret vermek. Bacakların ve ayakların desteğiyle ortaya çıkan sağlam dizgelere verilen ad. Israr etmek.

Prodding : Teşvik etmek. Dürtmek. Teşvik etme. Kışkırtma. Kışkırtmak.

Encourages : Takviye etmek. Cesaretlendirmek. Korumak. Gayretlendirmek. Cesaret vermek. Teşvik etmek. Desteklemek. Yüreklendirmek.

Budging : Hareket etmek. Kımıldatmak. Yerinden oynatmak. Oynatmak. (kuyruk veya sıra) kaynak yapma. Kımıldamak. Oynamak.

Bestirring : Kaldırmak. Coşturmak. Aceleye getirtmek. Koşturtmak. Yerinden oynatmak.

Budges : Oynatmak. Kımıldatmak. Kıpırdatmak. Kımıldamak. Kımıldanmak. Oynamak. Yerinden oynatmak. Hareket etmek. Kıpırdamak.

Despatch : Göndermek. Sevkiyat yapmak. Bkz.dispatch. Sevk etmek (mal vb). Dispeç. İrsal. Gönderme. Gönderi.

Excite : Elektrik akımı oluşturmak. Heyecanlandırmak. Neden olmak. Kışkırtmak. Heyecan uyandırmak. Alevlendirmek. Azdırmak. Coşturmak. Tahrik etme, harekete getirme, uyarma. Yol açmak.

Conn : İdare etmek. Dümen kullanmak. Gemiyi yöneltmek. İdare. Kumanda etmek. Gemiyi kullanmak.

Motivate synonyms : prodded, arouse desire in somebody, dispose, activated, awakes, actuate, activates, strike, consigns, prompts, disposing, spirit, motioned, actuating, activate, motive, tempt, tempted, prods, drive, accelerates, encouraged, motivating, root for, excites, prod, motioning, arouse, motivates, abet, disposes, cause, impel.

Motivate ingilizce tanımı, definition of Motivate

Motivate kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Incite. Induce. Impel. To move. To provide with a motive.