Dürtmek nedir, Dürtmek ne demek

  • Ucu sivri bir şeyle veya elle hafifçe itmek.
  • Değmek, dokunmak
  • İstenilen şeyi yaptırmak için birine kışkırtıcı söz söylemek, tahrik etmek.
  • Uyarmak, ikaz etmek.

"Dürtmek" ile ilgili cümle

  • "On dakika kadar dürttükten ve bağırdıktan sonra nihayet biraz ayılabildi." - E. İ. Benice

Yerel Türkçe anlamı:

Gagalamak: Horoz çocuğu dürttü.

Diğer sözlük anlamları:

Sürmek, sürtmek

Dürtmek anlamı, kısaca tanımı:

Dürtme : Dürtmek işi.

Arının yuvasına kazık dürtmek : Tehlikeli kişiyi kışkırtmak.

Şeytan dürtmek : Durup dururken uygunsuz, kötü bir davranışta bulunmak.

Sivri : Ucuna doğru gittikçe incelen. Ucu keskin ve batıcı olan. Genel tutumun veya geleneklerin dışında kalan, göze batıcı özelliği olan, aşırı. Palamut.

Hafif : Gücü az olan, belli belirsiz. Sıkıntısız, ferah, rahat olarak. Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek). Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa. Çok dik olmayan (sırt, yokuş). Kalınlığı veya yoğunluğu az olan. Önemli olmayan. Etkisi az olan, sert karşıtı. Güç veya yorucu olmayan, kolay. Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı.

İtmek : Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisinden uzaklaşmaya zorlamak, çekmek karşıtı. Bulunduğu yerden aşağı düşürmek. Kapı, pencere vb.ni güç uygulayarak açmak veya kapamak. Sürüklemek, sevk etmek. Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek.

 

Değmek : Karşılık olmak. Zevk veren şeyler hoşa gitmek. Değerinde olmak. Eş değerde olmak. Ulaşmak, erişmek. İstenilen yere düşmek, rast gelmek, isabet etmek. Herhangi bir nitelikte olmak. Aralık kalmayıncaya kadar birbirine yaklaşmak, dokunmak, temas etmek.

Dokunmak : Sağlığını bozmak. Hafifçe değmek. İlişkin, ilgili olmak, değinmek. Karıştırmak. Dokuma işi yapılmak. Tedirgin etmek, sataşmak. Nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derinin altındaki sinir uçları aracılığıyla duymak, değmek, el sürmek, temas etmek. Onur, anlayış vb. ile uyuşmaz bir durum ortaya çıkmak. Almak, kullanmak, el sürmek. İnsanın içine işlemek, duygulandırmak, etkilemek, koymak, batmak.

Yaptırmak : Yapmasını sağlamak, yapmasına imkân vermek. Satın almak.

Kışkırtı : Kışkırtma, tahrik.

Uyarmak : Öğütle yola getirmeye çalışmak. Uyandırmak. Görevini gereği gibi yapmayan kimseye nasıl davranması gerektiğini hatırlatmak, ihtarda bulunmak. Bir canlının herhangi bir organını dıştan bir etki ile görev yapmaya zorlamak. Bir kimseye bir davranışta bulunmasını veya bulunmamasını söylemek, ikaz etmek.

İkaz : Uyandırma. Uyarma, uyarı, dikkat çekme, ihtar, tembih.

Etmek : Kötülükte bulunmak. Eşit değer kazanmak. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak. Herhangi bir değerde olmak. Küçük veya büyük abdestini yapmak. Bulmak, erişmek. Bir işi yapmak. Birini bir şeyden yoksun bırakmak. Demek, söylemek.

Dürtmeklemek : Dürtüp durmak

 

Diğer dillerde Dürtmek anlamı nedir?

İngilizce'de Dürtmek ne demek? : v. prod, goad, incite, dig, edge on, ginger, ginger up, hustle, jab, jog, jolt, nudge, poke, shove, spur, thrust

Fransızca'da Dürtmek : exciter, pousser, provoquer, stimuler

Almanca'da Dürtmek : v. anspornen, anstacheln, gicksen, puffen

Rusça'da Dürtmek : v. колоть, толкать, подталкивать, гнать, гонять, стимулировать, кольнуть, исколоть, толкнуть, подтолкнуть, погнать