Moulding türkçesi Moulding nedir

  • Kalıp yapma.
  • Silme.
  • Korniş.
  • Bir soru çizinliğiyle elde edilmiş bilgilerin nicelendikten sonra bir çizelge içinde topluca özetlenmesi, bk. niceleme.
  • Kalıpta yapılmış şey.
  • Tiriz.
  • Dökümleme.
  • Kalıp parçası.
  • Pervaz.
  • Döküm.
  • Kalıplama.
  • Zıh.
  • Süsleme.

Moulding ingilizcede ne demek, Moulding nerede nasıl kullanılır?

Base moulding : Kaide kornişi.

Drip moulding : Saçak. Damlalık kanalı. Damlalık.

Mouldings : Tiriz. Zıh. Döküm. Pervaz. Kalıp parçası. Kalıp yapma. Korniş. Kalıpta yapılmış şey. Süsleme. Silme.

Mouldiness : Küf. Küflülük. Küf tutma. Tekdüzelik. Küflü olma.

Mouldier : Küf bağlamış. Sası. Sası sası. Küflenmiş. Küflü.

Blue mould : Mavi yiyecek küfü.

Mould : Kalıba dökmek. Kalıba sokmak. Şekil. Yaradılış. Biçimlendirmek. Şekil vermek. Bahçe toprağı. Yapı. Küflenmek. Küflendirmek.

Copper mould : Bakır kalıp.

Mouldiest : Küflenmiş. Küf bağlamış. Sası sası. Sası. Küflü.

External mould : Bir kavkının ya da herhangi bir cismin, içine gömülü bulunduğu kum ya da çamurda bıraktığı iz. Dış kalıp.

İngilizce Moulding Türkçe anlamı, Moulding eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Moulding ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Slat : Ahşap çubuk (pencere kafesini oluşturan). Çıta. Sunta ile donatmak. Lata. Çarpmak. Bağdadi çıtası. Sunta. Uçağın hücüm kenarındaki hareketli kumanda yüzeyi.

 

Blocking : Kapatma. Oyuncuların sahne üzerinde nerede duracaklarını ve ne yöne gideceklerini, nasıl hareket edeceklerini saptama işlemi. Elinde top olmayan bir oyuncunun ilerlemesine engel olma. Engel olma. İktisat, basketbol alanlarında kullanılır. Bir değerin yetkilinin izni olmadan sahibi tarafından kullanılmasının engellenmesi. krş. bırakım. Tıkanıklık. Tıkama. Yerleştirme.

Architrave : Sütun baştabanı. (sütun) baştaban. Taban. Arşitrav. Baştaban. Sütun baş tabanı. Çerçeve. Döşem sanatında pencere ve kapı çerçevesine verilen ad. sahne çerçevesinin üst parçası.

Dressing : Sos. Dolma harcı. Kuklayı giydirme işi. Terbiye. Giyinme kuşanma. Yapının dış kısmı. Giyinme. Pansuman. Apre. Kukla giydirme.

Skirting board : Sıvadibi. Süpürgelik.

Crossing out : Karalama. Çizme. Bozma. Çizmek. Silmek. Üstünü çizme.

Rib : Şemsiye teli. Takılmak. Matrak geçmek. Zevce. Hanım. Kaburga kemiği. Çubuklarla desteklemek. Pirzola. Dalga geçmek. Kiriş.

Necking : Sarmaş dolaş olma. Belverme. Sarmaş dolaş öpüşme. Kolon pervazı. Boyun.

Beribbon : Dekore etmek. Kurdele bağlamak. Fırfırlamak. Kurdelelemek. Kurdele takmak.

Astragal : Dışbükey pervaz. Mimarlıkta ve mobilyada kullanılan küçük pervaz.

Moulding synonyms : cymatium, bandelet, quirk molding, bandlet, bandelette, egg and anchor, egg and dart, quarter round, square and rabbet, quirk moulding, egg and tongue, beadwork, blotting, thumb, dressings, filleting, beading, decoration, surbase, inventorying, lath, caparisoned, picture frame, brimful, attirement, gorgerin, cavetto, inventory, cancel, ledge, decors, ornamentation, enumeration.