Nüfus nedir, Nüfus ne demek

Nüfus; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

"Nüfus" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Tarım nüfusu. Gecekondu nüfusu."
  • "Burada beş nüfus var."

Yerel Türkçe anlamı:

Nüfus

Coğrafya'daki terim anlamı:

Yeryüzünde, sınırları belli geniş ya da küçük bir bölgede insanların toplam sayısı.

Sosyoloji'deki anlamı:

Belli bir ülkede yaşayan, aralarında belirli toplumsal-ekonomik ilişkiler bulunan insanların tümü.

İngilizce'de Nüfus ne demek? Nüfus ingilizcesi nedir?:

population

Fransızca'da Nüfus ne demek?:

population

Nüfus hakkında bilgiler

Nüfus, belirli bir zamanda sınırları tanımlı bir bölgede yaşayan insan sayısıdır. Söz çoğunlukla insan sayısını belirleyen bir kavram olarak kullanılır. Nüfus bir ülkede, bir bölgede, bir evde belirli bir anda yaşayanların oluşturduğu toplam sayıdır.

Nüfus, sayımlar yoluyla belirlenir. Nüfus sayımları seçmenlerin belirlenmesinin yanı sıra başka pek çok amaç için de yapılmaktadır. İlk nüfus sayımlarının temel amacı askeri gücü belirlemek, vergilendirme için kolaylık sağlamaktı ve yalnızca erkekler dikkate alınıyor, kadınlar ve çocuklar göz ardı ediliyordu. Nüfus sayımlarındaki diğer amaçlar da şunlardır: Erkek-kadın nüfusu belirlemek, kırsal-kentsel nüfusu belirlemek, nüfus yerleşim yerlerine göre dağılımını belirlemek, okuma-yazma oranını belirlemek, eğitim durumunu belirlemek, nüfusu belirlemek, nüfusun yaşlara göre dağılımını belirlemek ve daha birçok amaçtan dolayı yapılır.

 

Düzenli sayımlar yakın tarihlidir. 14. yüzyılda İskandinav ülkelerinin uygulamaları ile başlamıştır. Nüfus sayımları yoluyla bir yerleşim birimindeki insan grubunun demografik özellikleri ortaya konur. Yaş ve vücut yapısı, ekonomik ve sosyal durum gibi. Düzenli sayımlar, nüfusun artış hızı, ölümler, doğumlar ve göçler gibi demografik göstergelerin gidişatını belirlenmesine olanak tanır ancak tüm dünyada, her ülkenin farklı nüfus sayım uygulamaları (yineleme süresi, güvenirlik vb.) nedeniyle tüm dünya nüfusu hakkında sağlıklı verilere ulaşmak güçtür.

Dünya nüfusu 7 milyarı geçmiştir ve önemli toplanma alanları Çin'in doğusu ve Japonya; Hindistan, Kuzey Amerika'nın doğusu ve Batı Avrupa'dır. Dünya Nüfusu, Birleşmiş Milletler tarafından nüfus saati ile izlenmektedir.

Nüfus ile ilgili Cümleler

  • Bu ay nüfus cüzdanımı, pasaportumu ve sürücü ehliyetimi yenilemeliyim.
  • Aslında, Yahudiler bugün çok küçük bir nüfusa sahiptir.
  • Tokyo'nun nüfusu New York'unkinden daha büyük.
  • Nüfus büyüyor.
  • Aşırı nüfus büyük bir sorundur.
  • Nüfus artmaktadır.
  • Nüfus artışı ciddi bir sorundur.
  • Lütfen bana nüfus cüzdanını ya da pasaportunu göster!
  • Dünyanın nüfusu yıldan yıla artıyor.
  • Nüfus artıyor.
  • Nüfus artışı, ciddi sosyal sorunlara yol açmıştır.
  • Nüfus artışı yavaşladı.
  • Nüfus cüzdanına bakarsan cinsiyeti erkekti.
  • 2020 yılına kadar, bu şehrin nüfusu iki katına çıkmış olacak.
 

Nüfus tanımı, anlamı:

Ülke : Bir özelliği ön plana çıkarılarak düşünülen bölge. Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket. Devlet.

Bölge : Sınırları idari, ekonomik birliğe, toprak, iklim ve bitki özelliklerinin benzerliğine veya üzerinde yaşayan insanların aynı soydan gelmiş olmalarına göre belirlenen toprak parçası, mıntıka. Vücut yüzeyinde sınırları belli herhangi bir bölüm, nahiye.

Toplam : Toplama işleminin sonucu, mecmu, yekûn.

Nüfusunu çıkarmak : Nüfus kütüğüne kayıt yaptırarak nüfus cüzdanı almak.

Nüfus bilimi : İnsan nüfusunu yapı, gelişme ve dağılım açısından inceleyen bilim, demografi.

Nüfus coğrafyası : Yeryüzündeki nüfus yoğunluğunun dağılışını inceleyen ve bunu türlü yönleriyle açıklayan coğrafya kolu.

Nüfus cüzdanı : Bir ülkenin vatandaşlarına devletçe verilen, kimlikleriyle kişisel durumlarını gösteren resmî belge, kafa kâğıdı, kafa koçanı, nüfus kâğıdı, nüfus tezkeresi.

Nüfus kağıdı : Nüfus cüzdanı.

Nüfus kaydı : Nüfus kütüğündeki kayıt.

Nüfus kesafeti : Nüfus yoğunluğu.

Nüfus kütüğü : Nüfusa kayıtlı olunan defter.

Nüfus patlaması : Nüfusun çeşitli nedenlerle öngörülenden fazla artması.

Nüfus planlaması : Ailelere, sahip olmak istedikleri ve yetiştirebilecekleri çocuk sayısı konusunda karar verebilme ve bunu gerçekleştirecek yöntemleri uygulayabilme imkânlarının verilmesi.

Nüfus sayımı : Ülkenin nüfus sayısını tespit etmek için yapılmış olan sayım.

Nüfus tezkeresi : Nüfus cüzdanı.

Nüfus yoğunluğu : Nüfus ile bu nüfusun üzerinde yaşadığı toprakların yüzölçümü arasındaki oran, nüfus kesafeti.

Kırsal nüfus : Tarımla uğraşan, genellikle şehir sınırları dışında, köy ve kasabalarda yaşayan nüfus.

Nüfus bilimci : Nüfus bilimiyle uğraşan kimse, demograf.

Nüfus bilimsel : Nüfus bilimiyle ilgili, demografik.

Nüfusçu : Nüfus memuru.

Kişi : Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse. Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs. Eş, koca. Erkek. Kadın veya erkeğe verilen genel ad, şahıs, zat, nefer.

Popülasyon : Varlık. Nüfus.

Ortak : Birden çok kimse veya nesneyi ilgilendiren, onlara özgü olan, onların katılmasıyla oluşan, müşterek. Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar, partner. Kuma.

Gösteren : Gösterilenle birleşerek göstergeyi oluşturan ses veya sesler bütünü.

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Zaman : Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit. Olayların oluş ve akış sırasını belirleyen, düzenli ve dönemli gök olaylarını birim olarak kullanan sanal bir kavram. Yer kabuğunun geçirdiği gelişimde belirlenen ve fosillere göre dörde ayrılan geniş evrelerden her biri. Fiillerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman kavramı. Bu sürenin belirli bir parçası, vakit. Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler, vakit. Çağ, mevsim. Belirlenmiş olan an. Dönem, devir.

Sınır : Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük, limit. İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut. Uç, son. Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç. Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst yer, limit. Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi.

Nüfus aşırılığı : Bir toplumda, bir toplumsal kümede nüfusun, başta yaşamı sürdürmeğe yeterli bir tüketim düzeyi olmak üzere toplum ya da kümece benimsenmekte olan belli amaçların gerçekleştirilmesini engelleyecek ölçüde çok olması.

Nüfus azalması : Ölümlerin doğumlardan çok olması, kamusal kararlarla başka yerlere nüfus gönderilmesi ya da kendiliğinden göçler gibi nedenlerle bir ülke nüfusunun sayısal olarak azalması.

Nüfus basıncı : Herhangi bir ülkede nüfus artışı oranının alışılanın üstünde bir değere ulaşması ve nüfusun büyük bir hızla çoğalması.

Nüfus baskısı : Nüfusun, geçim kaynaklarındaki artıştan daha yüksek oranda artması.

Nüfus bölümlendirmesi : Piyasanın yaş, etnik grup, cinsiyet ve gelir gibi değişkenlere bağlı olarak alt bölümlere ayrılması.

Nüfus çözümlemesi : Uygulamalı araştırmalar yoluyla toplanan nüfus verilerinden yararlanarak yapılan bilimsel çözümlemelerden sonuç çıkartılması.

Nüfus dağılışı : Bir ülke ya da bölgede yaşayan insanların, yaşadıkları alana yoğun ya da seyrek olarak yayılışı, bk. nüfus yoğunluğu. Nüfusun bir ülke içinde anakentler, bölgeler ve daha küçük yerleşme birimleri arasında bölünüşü.

Nüfus değiş tokuşu : İki devlet arasında varılan anlaşma koşulları altında, karşılıklı olarak insan değiştirilmesi.

Nüfus değişimleri : Bir ülke nüfusunun sayısında belli bir zaman süresi içinde doğumlar ve göçler sonucu gerçekleşen artma ya da azalma. Bir ülke nüfusunun türlü özellikler bakımından bileşiminde gerçekleşen değişmeler.

Nüfus devinimleri : Doğumlar, ölümler, iç ve dış göçler, evlenme ve boşanma gibi olayların tümü.

Diğer dillerde Nüfus anlamı nedir?

İngilizce'de Nüfus ne demek? : n. population

Fransızca'da Nüfus : population [la]

Almanca'da Nüfus : n. Bevölkerung, Population, Volk

Rusça'da Nüfus : n. население (N), житель (M)