Office türkçesi Office nedir
- Bilgisayar, hukuk, iktisat alanlarında kullanılır.
- Atölye.
- Bakanlık.
- Büro.
- Ticarethane.
- İma.
- Bölüm (orun).
- Kalem.
- Şirket veya kuruluş adına birtakım etkinlikler yapmakla görevlendirilen kurum veya kuruluş.
- Sorumluluk.
- Çalışma yeri (ofis).
- Ajans.
- Dini tören.
- Ambar.
- Devlet dairesi.
- Yazıhane.
- Görev.
- Vazife.
- Ofis.
- Memuriyet.
- Hizmet.
- Makam.
- Kiler.
- İş.
Office ile ilgili cümleler
English: Ali asked me why I never came into the office on Mondays.
Turkish: Ali bana neden pazartesi günleri ofise gelmediğimi sordu.
English: Ali arrived at his office later than usual.
Turkish: Ali her zamankinden daha geç ofise geldi.
English: Ali called the office to say that he'd be late.
Turkish: Ali geç kalacağını söylemek için ofisi aradı.
English: Ali came into my office after lunch.
Turkish: Ali öğle yemeğinden sonra ofisime geldi.
English: Ali arrives at his office at around 8 o'clock.
Turkish: Ali saat 8 civarında ofisine gelir.
Office ingilizcede ne demek, Office nerede nasıl kullanılır?
Office action : Ofis işlemi (a.b.d.´de resmi marka patent ofisi tarafından yapılan marka ret kararı bildirimi). Patent başvurusu.
Office automation : Çeşitli görevleri hızlı bir şekilde yerine getiren bilgisayarlı sistemi olan ofis. Ofis özdevinimi. Büro otomasyonu. Bürotik. Büroda bilgisayar kullanımı. Ofis otomasyonu.
Office bearer : Memur. Büro memuru. Görevli. Göreve atanmış kimse.
Office binder help topics : Office ciltçi yardım konuları.
Office block : İş hanı. İşhanı. İş hanı (büroların bulunduğu).
Office creeper : Çalışma saatleri sırasında donanım veya kişisel eşyalar çalmak amacıyla ofislere sessizce sokulan veya gizlice giren kimse.
Office building : Ofis binası. İşhanı. Büro binası. Ofis tipi bina.
Office boy : Ayak işlerine bakan çocuk.
Office center : Ofis alanı. Ofis binaları ile dolu olan alan. İş merkezi.
Office class : Santral sınıfı.
İngilizce Office Türkçe anlamı, Office eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Office ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Shop : Araştırmak. Okul. Alışveriş yapmak. Yapımevi. Gammazlamak. Kurum. Hapse atmak. Meslek. Esnafın perakende satış yaptığı, küçük zanaat sahiplerinin çalıştıkları yer, işyeri.
Factory : Dış ticari temsilcilerin çalıştığı işhanı. Üretimlik. Yapımevi. İşgücü kullanılarak, makine veya teknik yöntemlerle aramalların başka bir mal haline dönüştürüldüğü mekan. Fabrikada. Fabrika. İmalathane. İşleyimselleştirilmiş bir üretim süreci içinde üretilen bir nesnenin yapıldığı, araç ve gereçlerin topluca bulunduğu, işlenmemiş özdekler için ayrı yerleri bulunan yapı.
Countinghouse : Muhasebe dairesi. Muhasebe ofisi. Muhasebe yazıhanesi. Haberleşme dairesi.
Cellaring : Bodrum yer. Şarap mahzeni. Bodrum kat. Kav. Şarap stoku. İçki mahzeni. Bodrum.
Iteming : Poz. Parça. Bent. Haber. Madde. İşlem maddesi. Adet. Öğe. Hesapta tek rakam.
Faa : Federal havacılık idaresi. Havayolu güvenliğini denetleyen ve havayolu endüstrisini düzenleyen abd devlet kurumu.
Larder : Erzak dolabı.
Central office : Merkez. Yönetim merkezi. Merkez büro. Merkez ofis. Merkezi ofis. Santral. Merkez bürosu. Genel merkez.
Glimmered : Işık vermek (hafif). Hafif pırıltı. Hafif ışık. Parıldamak. Hafifçe pırıldamak. Zerre. Parıltı. Işık vermek. Azıcık miktar.
Prefectures : (japonya'da) vilayet. Polis istasyonu. Bir valinin yönetiminde olan ufak eyalet veya kasaba veya bölge. (japonya'da) il. Kaymakamlık.
Office synonyms : ngb, army intelligence, united states air force, u. s. coast guard, united states army, ctc, technology administration, customs bureau, bureau of intelligence and research, defense reutilization and marketing service, comptroller of the currency, uscb, naval underwater warfare center, us border patrol, counterterrorist center, life office, ccrc, advanced research and development activity, nga, national park service, customs service, bmdo, census bureau, executive agency, national climatic data center, internal revenue service, ois, national oceanic and atmospheric administration, drms, office of intelligence support, bureau of justice assistance, defense information systems agency, us government printing office.
Office ingilizce tanımı, definition of Office
Office kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To discharge. To perform, as the duties of an office. As, kind offices, pious offices. That which a person does, either voluntarily or by appointment, for, or with reference to, others. Customary duty, or a duty that arises from the relations of man to man.
Bu kısımda Office kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Office ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Office anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Office ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.