Originated türkçesi Originated nedir

Originated ile ilgili cümleler

English: Various types of philosophy originated in Greece.
Turkish: Felsefenin çeşitli türleri Yunanistan'da oluşmuştur.

English: Democracy originated in Ancient Greece.
Turkish: Demokrasi Antik Yunanistan kökenlidir.

English: The custom originated in China.
Turkish: Gelenek Çin kökenlidir.

English: The qipao is a classic female garment that originated in 17th century China.
Turkish: Qipao 17.yüzyıl Çin'inde yaratılmış klasik kadın giysisidir.

Originated ingilizcede ne demek, Originated nerede nasıl kullanılır?

Originate from : Kaynaklanmak. Çıkmak. Den kaynaklanmak.

Originate : Oluşmak. Gelmek. Yaratmak. Başlatmak. Çıkarmak. Başlamak. Örnek alınmak. Neden olmak. Çıkmak. Kaynaklanmak.

Originates : Çıkarmak. Oluşmak. Gelmek. Çıkmak. Yaratmak. Vücuda getirmek. İcat etmek. Başlatmak. Neden olmak. Örnek alınmak.

Originating : Esinlenmek. Kaynaklanmak. İcat etmek. Neden olmak. Meydana gelmek. Çıkmak. Yaratmak. Örnek alınmak.

Originating point : Köken noktası. Mesajın çıkış noktası.

Originating traffic : Mebde trafiği. Çıkış trafiği. Kaynak trafiği.

Original : Bir şeyin ilk biçimi. Asıl. El değmemiş. Organizatör. Kaynak. Başlangıç. Esas. Özgün canlı. Asıl metin.

 

Originator : Üretken kimse. Kaynak. Krediye kaynak sağlayan. İcat eden kimse. Gönderen makam. İhraççı. Fikir babası. Yaratan kimse. Yaratıcı. Mucit.

Originative : Üretken. Yaratıcı.

Original binding : Özgün satımca. Satıcısınca düzenlenerek alıcıya yollanan ve gümrükçe yapılacak işlemlere dayanak olan gerçek ve özgün satımca.

İngilizce Originated Türkçe anlamı, Originated eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Originated ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Arose : Ayağa kalkmak. Doğrulmak. Oluşmak. Doğmak. Kalkmak. Ortaya çıkmak. Yükselmek. Zuhur etmek.

Begins : Doğmak. Koyulmak. Önayak olmak. Girişmek. Başlamak. Başlatmak.

Issue from : -den gelmek.

Cogitate : Düşünmek. Dikkatle düşünmek. Düşünüp taşınmak. Enine boyuna düşünmek. Kavram yaratmak. Tasarlamak. Ciddi olarak düşünmek. Bulmak. İyice düşünmek.

Grow : Uzatmak. Çoğalmak. Yetiştirmek. Gelişmek. Büyümek. Yetişmek. Üretmek. Lemek. Artmak. Lenmek.

Dream up : Hayalinde yaratmak. Uydurmak. Hayaline getirmek.

Call into being : Var etmek. Halketmek.

Bring along : Getirmek. Yanında getirmek. Beraberinde getirmek. Gelişmesini hızlandırmak. Sebep olmak.

Begetting : Yol açmak. Peyda etmek. Baba olmak. Babası olmak. Sebep olmak. Peydahlamak.

Conceives : Gebe kalmak. Yazmak. Kavramak. Düşünmek. Göz önünde bulundurmak. Anlamak. Aklı almak. İfade etmek. Kurmak. Hamile kalmak.

Originated synonyms : date back, come, date from, come to pass, brought, father, derive, resurge, created, lead up, break through, derives, develop, well up, caused, begot, composes, come forth, brings, breaking out, start, contrives, begun, set, betiding, arisen, consist, come about, be derived from, bring on, break out, betide, follow.

 

Originated zıt anlamlı kelimeler, Originated kelime anlamı

End : Sona erdirmek. Bitiş çekidi. İzmarit. Uç. Kalkmak. Bitim. Sona ermek. Sonuç. Son kısım. Kafa.

Originated antonyms : nonintegrated.