Arose türkçesi Arose nedir

Arose ile ilgili cümleler

English: A cry arose from the crowd.
Turkish: Kalabalıktan bir çığlık yükseldi.

English: Confusion arose from the accident.
Turkish: Kaza yüzünden karışıklık ortaya çıktı.

English: The accident arose from a simple mistake.
Turkish: Kaza basit bir hatadan ortaya çıktı.

English: The earliest civilizations arose in Mesopotamia.
Turkish: En eski uygarlıklar Mezopotamya'da ortaya çıktı.

English: Then arose the question of where we were to get the necessary machinery.
Turkish: Sonra gerekli makineyi nereden alacağımız sorunu ortaya çıktı.

Arose ingilizcede ne demek, Arose nerede nasıl kullanılır?

Agarose : Agaroz. Agardaki jelleşmeden sorumlu bir bileşik.

Agarose gel : Dna parçalarını ayırmak için elektroforezde kullanılan jel. Agaroz jel. Agaroz jeli.

Agarose gel electrophoresis : Saf agar üzerine uygulanan elektriksel ortamda dna ve rna moleküllerinin büyüklüklerine göre göç etmesi sonucu, bu moleküllerin ayırt edilmesi işlemi. Agaroz jel içerisinde elektriksel alana maruz bırakılan, dna ve rna parçalarının büyüklüklerine göre ayrıştırılması için kullanılan bir yöntem. Agaroz jel elektroforez.

 

Saccharose : Sakaroz. Sakkaroz.

Saccharose hydrolysis : İndirgeyici özelliğe sahip olmayan bir disakkarit olan sakkarozun asit veya enzimle hidrolizden sonra indirgeyici özellik kazandığını göstermek amacıyla yapılan bir deney. Sakkaroz hidrolizi.

Blepharostat : Blefarosta. Blefarostat. Göz küresi üzerinde yapılacak ameliyatlarda göz kapaklarını açık tutmaya yarayan aygıt.

Barbarossa : Almanya ve italya'nın 1152-1190 yılları arasındaki kutsal romalı imparatoru. Khayr ad-din (hayrettin) (1483-1546). Erkek kardeşi aruj (oruç) ile birlikte italya ispanya ve yunanistan kıyılarını soyan yunan doğumlu türk korsan ve türk filo amirali. I. frederick (frederick barbarossa olarak bilinir). 22 haziran 1941 tarihinde sovyetler birliği'nin yaptığı baskına almanların verdiği operasyon kodu.

Chiaroscuro : Işık ve gölge sanatı resim. Işık gölge. Işık ve gölge sanatı (resim). Işık gölge oyunu (resim). Işık gölge oyunu. Gölge ışık.

Barostat : Basıgözetir. Basınç regülatörü. Basınç denetleyici araç. Barostat.

Chiaroscuros : Işık ve gölge sanatı (resim). Işık gölge. Gölge ışık. Işık gölge oyunu (resim). Işık ve gölge sanatı resim. Işık gölge oyunu.

İngilizce Arose Türkçe anlamı, Arose eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Arose ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Break out : Patırtı kopmak. Kaçmak. Fırtına kopmak. Firar etmek. Patlak vermek. Çıkmak. Başlamak (savaş veya yangın). Patlamak. İsyan çıkmak.

Begins : Başlamak. Girişmek. Önayak olmak. Koyulmak. Başlatmak.

Stir : Canlılık. Kımıldatmak. Hareket. Heyecana kapılmak. Kıpırdamak. Uyandırmak. Karıştırmak. Oynatmak. Kıpırdatmak. Hissi uyandırmak.

 

Straightening : Düzelmek. Doğrultmak. Düzleştirme. Doğrusunu açıklamak. Yoluna koymak. Düzeltme. Düzeltmek. Düzleştirmek.

Straightened up : Dik bir duruma gelmek. Bir düzene sokmak (bir yeri). Düzen altına almak.

Swell : Kutu konserve ürünlerde fiziki hatalara, kimyasal reaksiyonlara ve mikroorganizmalara bağlı olarak iç basıncın artmasıyla oluşan şişme olayı. Taşmak. Dalgaların, fırtına bölgesi dışına, rüzgarsız yerlere ulaşan ve düzenli kabartılar ve çukurlar durumunda kıyıya yaklaşıp çatlayan bölümlerine verilen ad. Gurur duymak. Kabarmak. Koltukları kabarmak. Boşalmak (gözyaşı). Şişmek. Artmak. Dolmak.

Break through : Zorla geçmek. Çıkmak. Üstesinden gelmek. Görünmek. Yarıp geçmek. Engeli geçmek. Atılım yapmak. İlerleme kaydetmek.

Excite : Uyarmak. Uyandırmak. Neden olmak. Tahrik etme, harekete getirme, uyarma. Telaşlandırmak. Alevlendirmek. Coşturmak. Tahrik etmek. Heyecanlandırmak.

Derives : Türetmek. -den elde etmek. Sağlamak. Yola çıkmak. Elde etmek. Çıkarmak. Türemek. Çıkarsamak. Gelmek.

Arisen : Meydana çıkan. Meydana gelmiş.

Arose synonyms : touch a chord, come, untune, strike a chord, straighten out, become, be formed, fire up, began, stand up, arrive, comprise of, hurt, being based on, arise, upstand, draw, departs, straightened, wake, be in the ascendant, comprised, get better, emerge, make, consisting of, burst, upset, get a hard on, stands, approve oneself, consisted, rekindle.

Arose zıt anlamlı kelimeler, Arose kelime anlamı

Bore : Delik. Sondalamak. Canını sıkmak. Kuyu. Kalibre. Sıkıcı tip. Delmek. Başını ağrıtmak. Sıkıcı şey. Yüksek dalga.

Sit down : Oturtmak. İniş yapmak. Oturmak. Yere inmek. Koyulmak. Yerine oturmak. Yerinden kalkma.

Lie down : Boylu boyunca uzanmak. Uzanmak. Serilip yatmak. Yatmak. Şekerleme yapmak. Kestirmek (uyku). Sere serpe yatmak. Boylu boyunca yatmak.