Osteopetrozis nedir, Osteopetrozis ne demek

Osteopetrozis; Veteriner alanında kullanılan bir kelimedir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

İskelet kemiklerinin, büyüyüp kalınlaşması, ağır bir hâl alması ve gevrekleşmesiyle belirginleşen kalıtsal kemik hastalığı, mermer kemik hastalığı, fildişi kemik hastalığı.

Osteopetrozis tanımı, anlamı

Fildişi kemik hastalığı : Osteopetrozis

Mermer kemik hastalığı : Osteopetrozis.

Kalınlaşma : Kalınlaşmak işi.

Kemikler : Omurgalı hayvanlarda iskeleti oluşturan, kemik dokusundan meydana gelmiş, çeşitli büyüklüklerde, sert, dayanıklı parçalar. Omurgalı hayvanlarda iskeleti yapan ve kemik dokusundan meydana gelmiş oları sert, dayanıklı parçalar. Muğla kenti, Güllük nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

Belirgin : Belirmiş durumda olan, göze çarpan, besbelli, açık, bariz, sarih. Açık bir biçimde.

Kalıtsal : Kalıtımsal.

İskelet : İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih. Kuru, çıplak. Bir şeyi oluşturan temel çatı. Yumuşak bölümleri dökülmüş, ölü bir vücudun kemiklerinin bütünü. Bir eserin genel planı. Çok zayıf.

Fildişi : Fil dişinin kırık beyaz rengi. Bu renkte olan. Dişkemiği. Fillerin uzamış olan kesici dişleri.

Hastalı : Hastalıklı.

Mermer : Bileşiminde % 75'ten çok kalsiyum karbonat bulunan, genellikle beyaz, renkli ve damarlısı da olan, cilalanabilen, billurlaşmış kireç taşı. Beyaz ve ince bir tür bez. Bu taştan yapılmış.

 

İskele : Deniz taşıtlarının yanaştığı, çoğu tahta ve betondan yapılmış, denize doğru uzanan yer. Kıyıya yanaşan deniz aracına doğru uzatılan eğreti küçük köprü veya gemiye çıkmayı sağlayan merdiven. Vapur uğrağı olan şehir veya kasaba. İçerilerde bulunan bir yerin kendine en yakın olan deniz taşıtı uğrağı veya demir yolu durağı. Işıkların yerleştirilmesi, ışıkçıların dolaşabilmesi için stüdyolarda tavana yakın yerde duvarı çepeçevre saran çıkıntı. Geminin sol yanı. Yapıların dışında sıvama, boyama veya onarım için keresteden kat kat kurulan, çalışma sırasında üstüne çıkılan çatkı.

Gevrek : Kolayca kırılıp ufalanan. Ağzın içinde kolayca parçalanıp dağılacak biçimde hazırlanmış bir çörek türü. Şen, neşeli (gülüş).

Merme : Burun aynası.

Kemik : İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert organların genel adı. Bu sert organdan yapılmış.

İskel : Balta, çift demiri gibi şeyleri çelikleme işi.

Kalıt : Miras. Görenekler yoluyla yerleşmiş olan tutum veya davranış biçimi. Kalıtım yoluyla geçmiş olan şey.

Hasta : Hastalık, kaza veya yaralanma dolayısıyla fizik veya ruh sağlığı bozulmuş ve tedavi edilmesi gereken kimse, rahatsız. Aşırı düşkün, tutkun. Parasız, züğürt. Zihinsel yetenekleri bozulmuş olan.

Kalın : Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı. Yoğun, akıcılığı az olan. Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık. Enli ve gür (kaş). Pes (ses). Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü. Etli, dolgun.

Kemi : Büyük, iri fare. Yerelması.

Beli : Evet.

Diğer dillerde Osteopetrozis anlamı nedir?

İngilizce'de Osteopetrozis ne demek ? : osteopetrosis