Outrage türkçesi Outrage nedir

  • Kanuna karşı hareket etmek.
  • Çiğnemek.
  • Nefretini uyandırmak.
  • Tecavüz.
  • Nefret.
  • Zorbalık.
  • Tecavüz etmek.
  • Zorlamak.
  • Hakaret etmek.
  • Yasadışı hareket.
  • Zedelemek (gurur).
  • Kötü davranmak.
  • Nefret uyandırıcı hareket.
  • Öfkelendirmek.
  • Hakların açıkça çiğnenmesi.
  • Rezalet.
  • Çok öfkelendirmek.
  • Hakaret.
  • Büyük öfke.
  • Zulüm.
  • Kırmak.

Outrage ile ilgili cümleler

English: Don't be so outraged.
Turkish: Bu kadar öfkeli olma.

English: Ali was outraged.
Turkish: Ali öfkelendi.

English: Ali appears outraged.
Turkish: Ali öfkeli görünüyor.

English: Everyone was outraged.
Turkish: Herkes öfkeliydi.

English: Everyone is outraged.
Turkish: Herkes sarsılmış.

Outrage ingilizcede ne demek, Outrage nerede nasıl kullanılır?

An outrage upon decency : Tecavüz. Irza tecavüz.

An outrage upon justice : Adaletsizlik. Hak çiğneme.

Outraged : Çileden çıkmış. Şaşkına dönmüş. Öfkeli. İhlal edilmiş. İncitilmiş. Zarar görmüş. Sarsılmış. Şaşkınlığa uğramış.

Outrageous : Çok çirkin. Terbiyesiz. Aşırı kötü. Öfke uyandırıcı. Acımasız. Aşırı. Taşkınca. Ölçüsüz. Şok edici. Acayip.

Outrageous price : Fahiş fiyat.

Outrageousness : Rezillik. Rezalet.

Outraces : Yarışma kazanmak. Yarışta galip gelmek. Hızda üstün çıkmak. Yarışı kazanmak.

 

Outraging : Kırmak. Hakların açıkça çiğnenmesi. Kanuna karşı hareket etmek. Zorlamak. Kötü davranmak. Tecavüz etmek. Hakaret etmek. Zedelemek (onur vb.). Çiğnemek. Çok öfkelendirmek.

Outraced : Yarışı kazanmak. Yarışta galip gelmek. Yarışma kazanmak. Hızda üstün çıkmak.

Outrages : Çiğnemek. Kırmak. Hakaret. Zorlamak. Tecavüz etmek. Hakların açıkça çiğnenmesi. Zorbalık. Çok öfkelendirmek. Kötü davranmak. Hakaret etmek.

İngilizce Outrage Türkçe anlamı, Outrage eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Outrage ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Epithet : Söz (övücü veya hakaret edici). Tamlayan. Lakap. Sıfat. Nitem. Sanlık. Herhangi bir türün isminde, cins isminden sonra yazılan, türün adını belirleyen sıfat ya da isim. pinus (cins ismi) nigra (epitet). Yakıştırma. Epitet. Laf.

Breaching : Gedik açma. Yarmak. Gedik açmak.

Abhorrence : Nefret edilen şey. İkrah. İğrenme. İğrenip uzak durma.

Buggering : Sinirlendirmek. Mahvetmek. Bozmak.

Awfuller : Korkunç. Müthiş. Kötü. Rezil. Çok kötü. Berbat. Meret. Sunturlu.

Impingement : Çarpma. Gasp. İzlenim bırakma. Taşma. İzinsiz girme. İhlal. Karşı gelme. Vurma. Etkileme.

Imperiousness : Zorunluluk. Müstebitlik. Emretme. Baskıcılık. Acillik. Buyurucu olma durumu. Baskıcı olma durumu. Aciliyet. Hükmetme.

Exacerbates : Kızıştırmak. Yangına körükle gitmek. Kızdırmak. Daha kötü bir duruma sokmak. Kötüleştirmek. Artırmak (kötü durumdaki bir şeyi). Azdırmak. Alevlendirmek. Sinirlendirmek. Alevlenmek.

Insult : Aşağılamak. Tahkir etmek. Saldırmak. Şerefini iki paralık etmek. Hor görmek. Aşağısamak. Onurunu kırmak. Ağır konuşmak.

 

Truculency : Kabalık. Acımasızlık. Sertlik. Vahşilik. Zalimlik. Gaddarlık. Vahişilik.

Outrage synonyms : high dudgeon, breake, champing, ill treat, fuck around, offend, dreadfuls, act meanly, attacked, tyranny, assaulted, aversions, aggressions, excesses, chaw, wrath, excess, contravene, persecution, persecutions, chews, despite, act up, allergy, despites, chewed, outrages, attacks, encroach, encroachments, aggrieve, impingements, aggrieving.

Outrage ingilizce tanımı, definition of Outrage

Outrage kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To act outrageously. Excessive abuse. To rage in excess of. To subject to outrage. To commit outrage upon. Gross injury. A gross violation of right or decency. To treat with violence or excessive abuse. Wanton mischief. To be guilty of an outrage. Injurious violence or wanton wrong done to persons or things.