Outspoken türkçesi Outspoken nedir

  • Açık sözlü.
  • Samimi.
  • Lafını esirgemez.
  • Sözünü esirgemeyen.
  • Lafını sakınmayan.
  • Açık.
  • Dobra.
  • Toksözlü.
  • Açıksözlü.
  • Dobra dobra konuşan.
  • İçten.
  • Sözünü sakınmayan.

Outspoken ile ilgili cümleler

English: Ali is an outspoken person.
Turkish: Ali açık sözlü bir kişidir.

English: Jale is outspoken and smart.
Turkish: Jale açıksözlü ve akıllı.

English: She's an outspoken person.
Turkish: O açık sözlü bir kişi.

English: Ali is extremely outspoken.
Turkish: Ali son derece açık sözlü.

English: Ali is outspoken, isn't he?
Turkish: Ali açık sözlü, değil mi?

Outspoken ingilizcede ne demek, Outspoken nerede nasıl kullanılır?

Outspokenly : Açıkça. Açık açık.

Outspokenness : Açık sözlülük. Toksözlülük. Açıksözlülük. Samimiyet.

Outspoke : Çenesi düşmek. Başkasından daha ikna edici konuşmak. Konuşmada aşırıya kaçmak. Açık veya korkusuzca konuşmak. Kendini ifade etmek. Rahat konuşmak. Bülbül kesilmek. Çok konuşmak. Yüksek sesle konuşmak.

Outspan : Koşumdan çıkarmak (at). Koşumdan çıkarmak.

Outspeak : Konuşmada aşırıya kaçmak. Çenesi düşmek. Bülbül kesilmek. Açık veya korkusuzca konuşmak. Çok konuşmak. Yüksek sesle konuşmak. Başkasından daha ikna edici konuşmak. Rahat konuşmak. Kendini ifade etmek.

 

Outspells : - den daha iyi yazmak. -den daha doğru yazmak.

Outspeed : Daha hızlı olmak.

Outspreads : Serilmiş. Yayılmış.

Outspelling : -den daha doğru yazmak. - den daha iyi yazmak.

Outspread : Yayılmış. Serilmiş.

İngilizce Outspoken Türkçe anlamı, Outspoken eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Outspoken ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Deeply : Derin bir şekilde. Derin derin. Derin bir biçimde. Derinliğine. Çok. Derinlemesine. Derinden. Son derece.

At heart : İç yüzünde. Aslında. Özünde. Doğrusu. Esasında. Kalpten. Hakikatte. Kalben.

Deeper : Keskin. Aşırı. Ağır. Şiddetli. Pes. Esrarlı. Derin. Koyu. Daha derin.

Apparent : Belirgin. Görünüşte. Belli. Görünüşteki. Besbelli. Ortada. Görünür. Anlaşılır. Göze çarpan.

Straight from the shoulder : Açıkça. Hiç kaçınmadan. Dobra dobra. Açık açık. Lafını esirgemeden.

Apparentness : Açıklık. Bariz. Besbelli. Belli olma. Görünür olma. Anlaşılır olma. Aşikarlık. Ortada oluş. Ortadalık.

Bare : Çıplak. Çıkarmak. Yalın. Gözle görülür hale getirmek. Açılmak. Boş. Açığa vurmak. Soymak. Tamtakır.

Authentic : Hakiki. Gerçek. Orijinal. Otantik. Özgün. Esas. Asıl. Doğru.

Aboveboard : Çıplak. Vicdanla. Sadece. Adil. Apaçık. Doğru. Dürüst. Dürüst bir şekilde. Kanuna aykırı olmayan. Hilesiz.

Ingenuous : Açıkyürekli. Deneyimsiz. Doğal. Toy. Sadedil. Temiz kalpli. Saftrik.

Outspoken synonyms : frank, raunchy, frankest, plain spoken, direct, avowed, chummy, four square, above board, outright, cosies, affable, blunter, aboveground, companionable, barer, childlike, on the up and up, artless, communicatory, bawdies, candid, plump, communicative, came straight from his heart, forthright, cordials, chummiest, barest, point blank, explicit, cordial, unreserved.

 

Outspoken zıt anlamlı kelimeler, Outspoken kelime anlamı

Uncommunicative : Ketum. Çekingen. Konuşkan olmayan. Az konuşan. Ağzı sıkı. Az konuşur.

Indirect : İmalı. Endirekt. Dolaşık. Aldatıcı. Kinayeli. Doğru olmayan. Dolambaçlı. Dolaylı. Vasıtalı.

Outspoken ingilizce tanımı, definition of Outspoken

Outspoken kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, an outspoken man. An outspoken rebuke. Speaking, or spoken, freely, openly, or boldly.