Padlock türkçesi Padlock nedir

  • Asma kilit.
  • Asma kilitle kilitlemek.
  • Kilit.
  • Asma kilit takmak.
  • Asma kilit vurmak.

Padlock ile ilgili cümleler

English: Her friends had to padlock the freezer to prevent her from eating ice cream.
Turkish: Arkadaşları onun dondurma yemesini engellemek için buzluğa asma kilit takmak zorunda kaldılar.

English: There's a padlock on the door.
Turkish: Kapıda bir asma kilit var.

Padlock ingilizcede ne demek, Padlock nerede nasıl kullanılır?

Padlocked : Asma kilit takmak. Asma kilitli.

Padlocking : Asma kilit. Asma kilit takmak. Asma kilit vurmak. Kilit. Asma kilitle kilitlemek.

Padlocks : Asma kilitler. Asma kilit takmak.

Pad along : Kurt gibi sessizce dolaşmak.

Pad character : Doldurma karakteri.

Hard pad disease : Sert taban yastığı hastalığı. Köpek gençlik hastalığı.

Pad the bill : Hesabı şişirmek. Faturayı şişirmek.

Pad dry process : Fularlama-kurutma yöntemi.

Pad jig : Fular jiger.

Blotting pad : Sumen. Sümen. Altlık. Mürekkebi emdirmek için kullanılan ped. Fazla mürekkebi emdirmek için kullanılan emici ped. Emme pedi.

İngilizce Padlock Türkçe anlamı, Padlock eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Padlock ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Shackle : Prangaya vurmak. Pranga. Engel olmak. Engel. Mania. Zincire vurmak. Elini kolunu bağlamak. Köstek. Köstek olmak. Kelepçelemek.

 

Detents : Tetik. Düğme. Kol. Kontrol mekanizması. Germe kolu. Mandal.

Fastener : Mandal. Çıtçıt. Toka. Kopça. Bağ. Fermuar. Raptiye. Tutturucu. Bağlayıcı şey.

Hasps : Çile. Çengelli iğne. Kopça. Kopçalamak. Asma kilit köprüsü. Kilitlemek. Makara. Tutturmak. Toka.

Key : Ana. Tespit etmek. Uydurmak. Tutturmak. Coşturmak. Kilitlemek. Tuş. Girmek bilgisayar.

Locking : Kilitleme. Kenetleme. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Çeşitli kaynaklardan (değişik işliklerden, dışarıda canlı yayından, mıknatıslı görüntü aygıtında, yabancı işliklerden, vb.) gelen resimler arasında geçiş, birleştirme ya da özel etkiler sağlanabilmesi için, bunların birbiriyle eşlenmesi. Sürgüleme.

Lock : Lüle. Birbirine geçirmek. Kanal havuzuna sokmak. Durdurmak. Bağlamak (para). Kilit vurmak. Kilitlemek. Birbirine geçmek. Kilitleme. Bağlamak.

Hasp : Tutturmak. Çile. Kenet. Çengelli iğne. Kopçalamak. Toka. Kilitlemek. İplik makarası. Kopça.

Hasping : Toka. Makara. İplik makarası. Tutturmak. Kilitlemek. Kopça. Kopçalamak. Çile. Çengelli iğne.

Padlock synonyms : padlocking, padlocks, lynchpin, detent, hasped, padlocked.

Padlock zıt anlamlı kelimeler, Padlock kelime anlamı

Unlock : Kilidini açmak. Kilit açmak. Ortaya çıkarmak. Açmak. Kilitten kurtarmak. Kilidi açmak. Çözmek.

Padlock ingilizce tanımı, definition of Padlock

Padlock kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To fasten with, or as with, a padlock. To confine as by a padlock. A portable lock with a bow which is usually jointed or pivoted at one end so that it can be opened, the other end being fastened by the bolt, used for fastening by passing the bow through a staple over a hasp or through the links of a chain, etc. To shut. To stop.