Paralık nedir, Paralık ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Bahçıvancılıkta taneyle satılan sebze (patlıcan vb.).

Paralık ile ilgili Atasözü veya Deyim

beş paralık etmek : zor durumda bırakmak, dile düşürmek, rezil etmek.

beş paralık olmak : zor durumda kalmak, dile düşmek, rezil olmak.

bir paralık etmek : çok utanacak, işe yaramaz bir duruma düşürmek.

(birini, bir şeyi) iki paralık etmek : değerini düşürmek.

(birini) on paralık etmek : birine hakarette bulunmak, birini kötü duruma düşürmek.

iki paralık olmak : değerini yitirmek.

namusu iki paralık olmak : onursuz bir duruma düşmek.

Paralık anlamı, tanımı

Para : Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit. Kuruşun kırkta biri. Kazanç

Paralı : Parası çok olan, zengin (kimse). Para karşılığında sağlanan, bedava olmayan. Üzerinde yuvarlak ve irice benekleri olan. Para karşılığında.

Beş paralık : Değersiz, aşağılık, bayağı, bir paralık. Çok az.

Bir paralık : Beş paralık.

İki paralık : Çok az. Değersiz, önemsiz.

Kırk paralık : Oldukça değersiz.

On paralık : Değeri çok az veya değersiz, hiç.

Bahçıvan : Bir bahçenin düzenlenmesi ve bakımıyla görevli kimse. Geçimini bahçe ürünlerini yetiştirip satmakla sağlayan kimse.

Patlıcan : Patlıcangillerden, kalın saplı, uzunca yapraklı otsu bitki (Solanum melongena). Bu bitkinin sebze olarak kullanılan, mor renkli, uzunca veya toparlak ürünü.

 

Satılan : Mebi’.

Satıl : Kulplu su kabı, bakraç, kova. Kova.

Sebze : Genellikle pişirilerek yenen bitkiler veya bunların taneleri, göveri, göverti, sebzevat, zerzevat.

Satı : Satma işi, satış. Adanmış.

Tane : Herhangi bir sayıda olan şey, adet. Çekirdekli küçük meyve. Bazı bitkilerin tohumu.

Diğer dillerde Paralı televizyon anlamı nedir?

İngilizce'de Paralı televizyon ne demek ? : pay-television, subscription-television, fee-television, pay-as-you-see-television, pig-sequel television, (ayrıca tecim adları da vardır: phonevision, telemeter, subscriber vision ..