Peki nedir, Peki ne demek

"Peki" ile ilgili cümleler

  • "Peki ama benim ne olduğumu henüz muayene etmediniz." - R. H. Karay

Yerel Türkçe anlamı:

Kapı sürgüsü.

Bahçelerin çevresine çalı çırpıdan yapılmış olan çit.

Pekiyi

Eşek semeri.

Sert, katı : Hamur çok peki.

Peki, tamam

Zanaat Ticaret alanındaki sözlük anlamı:

[pileki -1]: İçinde mısır ekmeği pişirilen özel sahan. (*İkizdere -Rize) [pileki -1] : (*İkizdere -Rize)

Peki anlamı, tanımı:

Pekin ördeği : Çin kökenli özellikle Amerika'da yaşayan bir tür ördek.

Pekişme : Pekişmek işi.

Pekişmek : Sıkışmak, tıkanmak. Sertleşmek, katılaşmak. Güçlenmek, artmak, çoğalmak, kuvvetlenmek.

Pekiştirme : Pekiştirmek işi.

Pekiştirme ünlüsü : Pekiştirmeli kelimelerde kavramı güçlendirmek için türeyen ünlü: Yap-a-yalnız, çep-e-çevre, güp-e-gündüz gibi.

Pekiştirmek : Sağlamlaştırmak, tahkim etmek. Sertleşmek, katılaştırmak. Güçlendirmek.

Pekiştirmeli : Pekiştirilmiş olan.

Pekiştirmeli özne : "Kendi" dönüşlü zamiriyle kuvvetlendirilmiş özne.

Pekiştirmeli sıfat : Türkçede çoğu kez sıfatın, bazen de adın ilk hecesindeki ünlünün, baştaki ünsüzle birlikte, -p, -m-, -r-, -s- ünsüzlerinden biriyle veya ünlü ile başlayan bir adın veya sıfatın yalnız -p- ünsüzüyle kapatılmasıyla ortaya çıkan hecenin, aynı sıfatın veya adın başına eklenmesiyle kurulan kelime.

 

Pekiştirmeli zarf : Pekiştirmeli kelime biçiminde kurulmuş zarf.

Pekitme : Pekitmek işi, tekit.

Pekitmek : Güç vermek, güçlendirmek, tekit etmek. Daha önce istenip de yerine getirilmemiş bir iş için yeniden resmî bir yazı yazmak, tekit etmek.

Pekiyi : Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan en yüksek başarı derecesi.

Ziftin pekini yesin : Zift yesin.

Evet : "Öyledir" anlamında kullanılan bir doğrulama veya onaylama sözü, olur, oldu, peki, tamam, ya, beli, ha, he. Olumlu cümlelerde anlamı pekiştiren bir söz. Sözü açan veya bağlayan bir söz.

Pekala : Çok iyi. "Dediğin gibi olsun, öyle kabul edelim" anlamlarında bir söz, peki. Benzerlerinden aşağı olmayan. Elbette. Kesinlikle.

Pekil : Sağlam, dayanıklı. Sert, katı.

Pekilemek : Örtmek, kapatmak, sürgülemek : Kapıyı peki.

Pekin : Acımasız, sert (kimse).

Pekin insanı : Pekin civarında bulunan bir insan fosili. Önce Sinanthropus pekinensis, sonra Pithecanthropus pekinensis adları verilen, hâlen Homo erectus olarak adlandırılan fosil. Pekin yakınındaki bir yerde artıkları bulunan; mağaralarda yaşadığı, taştan araçlar yaptığı ve ateşi kullandığı bilinen; yaklaşık olarak 500.000 yıl önce yaşamış olan insan. (biyoloji) (Sinanthropus pekinensis,) Pekin mağaralarında buzul devrinden sonra yaşamış ve soyu tükenmiş olan en ilkel insan tipidir. Kafatası 900 cm idi.

Pekin köpeği : Çin’den köken alan, Çinliler tarafından kötü ruhları kovan efsanevi Foo köpeğinin günümüzdeki devamı olarak kabul edilen ve yarı kutsal varlıklar olarak görülen, Çin imparatorluğu döneminde sıradan halkın selam vermek zorunda olduğu ve imparator öldüğünde diğer yaşamda korunmasını sağlamak için birlikte gömülen, küçük yapılı fakat oldukça kemikli, tüyleri uzun, düz ve gösterişli, rengi her renk olabilen, kulakları sarkık ve uzun tüylü, yürüyüşü kendine özgü yuvarlanmaya benzeyen bir tarzda olan, kendini tehlikeye atacak kadar cesur ve gözü pek, duyarlı, bağımsız ve sahibine karşı aşırı sevgi dolu, inatçı ve kararlı, günümüzde özellikle evde kucak köpeği olarak yetiştirilen, bekçi köpeği özellikleri de gelişmiş köpek ırkı, aslan köpek.

 

Pekin siyah domuzu : Çin’de bulunan etçi, siyah renkte, ancak seyrek olarak de olsa beyaz izler bulunabilen, Berkshire ve Large White ırklarıyla yerli ırkların melezlenmesinden köken alan domuz ırkı.

Pekinme vurgusu : Söylenen fikrin pekitildiğini anlatan ton.

Pekinmek : Yerinden kımıldamamak, çivilenmek. Abanmak, tutunmak, dayanmak : Sıkı pekin sonra düşersin. Güvenmek.

Pekiş : Çamursuz, kuru, sert yer.

Pekişilme : Pekişilmek işi.

Peki ile ilgili Cümleler

  • Peki, bana söylediğin şey yarın çalışmak zorunda olmam.
  • "Aslında beni hiç sevmiyorsun. Tek önem verdiğin şey matematik!" "Ne münasebet, seni seviyorum!" "Kanıtla!" "Peki. Sevdiğim şeyler A kümesi olsun..."
  • "Ben şimdi Fransızca 1'den 100'e kadar sayabilirim." "Vay bu harika. Peki 100'den 1 kadar geriye doğru saymaya ne dersin?" "Hayır, o benim için hala imkansız."
  • Peki amacın nedir?
  • İki çocuğum var, biri Pekin'de diğeri Nagoya'da.
  • Peki, başlamamız gerekiyor mu?
  • Ve peki ya "hayır" dersem?
  • Peki, ama bunu neden yapsın?
  • Onlar Pekinli.
  • Peki, baban ne dedi?
  • Peki, başka bir şey ister misiniz?
  • Peki, başka bir zaman.
  • "Bir şey söyledin mi?" "Hayır. Peki sen?"
  • Eğer şansım olursa kesinlikle Pekin'e seyahat edeceğim.

Diğer dillerde Peki anlamı nedir?

İngilizce'de Peki ne demek? : interj. o.k., O.K., okay, well, good, very well, all right, alright

Fransızca'da Peki : d'accord, soit, eh bien

Almanca'da Peki : adv. ja, wohlan, wohlauf

Rusça'da Peki : adv. хорошо, отлично, ладно

conj. же