Pendant türkçesi Pendant nedir

  • Pandantif.
  • Sarkan.
  • Askı.
  • Avize.
  • Asılı.
  • Sallantılı.
  • Flama.
  • Sarkıt.
  • İlave.
  • Küpe veya kolye ucundaki süs.
  • Benzer olan şey.
  • Kolye.
  • Sarkık.
  • Askıda.
  • Tamamlanmamış.
  • Küpe ucundaki süs.

Pendant ile ilgili cümleler

English: My aunt gave me the pendant I'm wearing.
Turkish: Taktığım kolyeyi bana teyzem verdi.

English: I bought a pendant to wear to the party.
Turkish: Partide takmak için bir kolye aldım.

English: I'll give you this pendant.
Turkish: Bu kolyeyi size vereceğim.

Pendant ingilizcede ne demek, Pendant nerede nasıl kullanılır?

Pendant earrings : Sallantılı küpe.

Pendant lighting fitting : Bir taşıyıcı ucunda tavana ya da duvarda bir çıkıntıya asılmış ışıklık. Sarkan ışıklık.

Rise and fall pendant : İner çıkar ışıklık. Değişken askılı ışıklık. Yüksekliği, bir makaralı askı ve ağırlık aracılığı ile değiştirilebilen ve durdurma düzeni olmayan, sarkan ışıklık.

Teach pendant : El kumandası (robot programlama).

Pendants : Benzer olan şey. Asılı şey. Sallantılı süs (kolye vb.). Pandantif. Kolye. İlave.

Dependant : İlişkili. Muhtaç. Birine ekonomik bağımlılığı olan kimse. Bağlı. Bağıntılı. Tabi. Başkasının eline bakan. Başkasına muhtaç kimse. Birine ekonomik yönden bağımlı. Bağımlı.

 

Independance of patents : Bulgu belgelerinin bağımsızlığı. Çeşitli ülkelerde kütüğe yazılı bulgu belgelerinin, birbirine bağlı olmaması ve bir ülkedeki geçersiz sayılmanın, öteki ülkelerdekileri etkilememesi.

In dependance : Askıda. Karara bağlanmamış.

Appendage : Uzantı. Katkı. Ek. Mülhakat. Daha büyük ya da önemli bir şeye eklenmiş şey. Başkasına muhtaç kimse. Apendaj. Eklenti. İlave. Vücut uzantısı.

Dependants : Başkasına muhtaç kimse. Bağımlı kimse.

İngilizce Pendant Türkçe anlamı, Pendant eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Pendant ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Wobbly : Sallanan. Dingildeyen. Oynayan. Sağlam olmayan. İstikrarsız. Sendeleyen. Titrek. Sakat. Kararsız. Oynak.

Chandeliers : Şamdan.

Outstanding : Üstün. Henüz yapılmamış. Yarım kalmış. Göze çarpan. Öne çıkan. Ödenmemiş. Mükemmel. Yerine getirilmemiş.

Addenda : Ekler. Ek. İlaveler.

Flag : Bandıra. Güçsüzleşmek. Bayraklamak. Kuvveti kesilmek. Güçten kesilmek. Hisse senedi teknik analizinde kullanılan fiyat grafiklerinde, büyük bir düşüş veya artış sonrası fiyatların kararlı bir biçimde aynı oranlarda dalgalandığını gösteren şekil. Bilgisayar, iktisat, sinema, televizyon, uluslararası ilişkiler alanlarında kullanılır. Bayraklarla süslemek. Sarkmak. Güçsüzleştirmek.

Hang loosely : Gevşek bir şekilde sarkan. Gevşek bir şekilde yerleştirilen. Bol. Gevşek sarkıtılan.

Beads : Pasolar. Tespih. İpe dizilmiş boncuk. Boncuklar.

Pendents : Asılı şey. Derdest. Görülmemiş.

Adornment : Bezek. Süsleme. Donama. Bezeme. Güzelleştirme. Takı. Donatma. Süs. Dekor. Ziynet.

 

Baggy : Şapşal. Şişkin. Gevşek. Torba gibi sarkan. Torba gibi. Çuval gibi. Bol. Düşük.

Pendant synonyms : drop earring, pendant earring, lighting fixture, lustre, lavalier, shoulder strap, clothes hanger, saggy, streamers, hanger, droopy, executed, streamer, in suspense, in dependance, unaccomplished, yucca, imperfect, hangings, flappier, hanged, braces, suspensive, hangs loosely, adjunct, luster, fragmentary, lavaliere, dependent, on ice, luminaire, tab, incomplete.

Pendant zıt anlamlı kelimeler, Pendant kelime anlamı

Unsupported : Mesnetsiz. Dayanağı olmayan. Destekli olmayan. Desteksiz. Desteklenmiyor. Doğrulanmamış. Arkası olmayan. Desteklenmeyen. Doğrulanmış olmayan.

Pendant ingilizce tanımı, definition of Pendant

Pendant kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As to a chandelier or an eardrop. Something suspended. Also, an appendix or addition, as to a book. Something which hangs or depends. A hanging appendage, especially one of an ornamental character.