Photoreceptor türkçesi Photoreceptor nedir

  • Göz gibi ışığa duyarlı duygu organı. koni ve çomak hücreleri gibi bir hücrenin ya da hücrenin bir kısmının ışığa duyarlı olması. 3.rodopsin, klorofil gibi ışığa cevap veren duyarlı molekül.
  • Görme siniri.
  • Işık almacı.
  • Işık alıcı.
  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Fotoreseptör hücre.
  • Fotoreseptör.
  • Işığı algılayabilen duyu hücresi. göze gelen fotonların çarptığı ve zarında elektriksel bir uyarı meydana getirdiği özelleşmiş sinir hücresi. rodopsin, klorofil gibi ışığa cevap veren duyarlı molekül.

Photoreceptor ingilizcede ne demek, Photoreceptor nerede nasıl kullanılır?

Photoreceptor system : Fotoreseptör sistem. Görme olayını gerçekleştiren sistem.

Photoreception : Işıl algılama.

Photoreceptive : Işığa duyarlı. Fotoreseptif.

İngilizce Photoreceptor Türkçe anlamı, Photoreceptor eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Photoreceptor ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abambulacral area : Abambulakral bölge. Derisi dikenlilerin tüp ayak taşımayan ve genellikle madreporitin de yer aldığı vücut bölgesi.

Abramis zone : Akarsuların durgun akan bölgeleri. Abramis zonu. Akarsuların durgun akan ve abramis türlerinin baskın olduğu bölgesi.

A site : Ribozomun üzerinde amino asit taşıyan taşıyıcı rna ların bağlandığı yer. aminoasil yeri, aminoaçil yeri. A yeri.

 

Abductor muscle : Abdüktör kas. Bir bacak ya da herhangi bir bölgeyi dışa doğru çeken kas. abdüktör kas. Uzaklaştırıcı kas.

Abiotic environment : Abiyotik ortam. Abiyotik çevre. Cansız çevre. Organizmanın topografi, jeoloji, iklim, inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi. Organizmanın topografi, jeoloji, iklim ve inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi.

Visual nerve : Göz siniri.

Optic nerve : Göz ile beyni bağlayan sinir.

A protein : A proteini. Triptofan sentetaz enziminin bir protein alt birimi. laktoz sentetaz enziminin bir parçası. tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. olgunlaşma proteini. tütün mozaik virüsünün deneysel olarak meydana getirilen protein kılıfının bir oligomeri. Tek iplikli rna fajlarındaki bir protein.

Acacia : Akasya sakızı. Akasya. Arap zamkı. Küstüm otugiller (mimosaceae) familyasından, parçalı yapraklı, sarı çiçekli, çanak ve taç yaprakları 4-5 parçalı, park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, ülkemizde doğal olarak yayılış gösteren çalı ya da ağaç formundaki bitkiler. Salkım ağacı. Mimoza.

Fotoreceptor : Klorofil taşıyan birçok kamçılıda ve kimi renksiz phytoflagellata’da bulunan, hareket yönünü tayinde işe yaradığı düşünülen yapı. göze gelen fotonların çarptığı ve zarında elektriksel bir uyarı meydana getirdiği özelleşmiş sinir hücresi.

Photoreceptor synonyms : a cell, optic nerves, aardvark, abacus bodies, stigma, a cells, aardwolf, abiotic factor, abo blood groups system, optic nerve, aardvarks, a chromosome.