Prejudgments türkçesi Prejudgments nedir

Prejudgments ingilizcede ne demek, Prejudgments nerede nasıl kullanılır?

Prejudgment : Peşin hüküm. Yargılamadan verilen hüküm. Önyargı.

İngilizce Prejudgments Türkçe anlamı, Prejudgments eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Prejudgments ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Biassing : Etki altında bırakmak. Önyargılı davranmasına neden olmak. Önyargıyla hareket etmek. Bir tarafa etki etmek. Fikrini etkilemek. Aleyhte etkilemek. Fikrini yönlendirmek. Aklını çelmek. Sapmak.

Jaundices : Hoşnutsuzluk. Kıskançlık. Sarılık. Düşmanlık. Haset. Karamsarlık.

Prepossession : Etki altında kalma. Meyil. Taraf tutma. Aklını kurcalama. Kafaya takılma. Tarafgirlik.

Prejudices : Zarar (hukuk terimi). Sakınca (hukuk terimi). Önyargılar.

Judgment : Karar. Yargı. Yargılama. Hüküm. Doğru düşünüp karar verme yetisi. Doğru ya da yanlış olabilen bir önesürüm. insanın kesin bilgi edinme olanağı bulunmayan bir durumda davranışını üzerine dayandırdığı bir kanı. yargılama yetkesi; yargılama işlemi sonunda yargıcın verdiği karar. Düşünce. Görüş. Kanı.

Judgement : Tahmin. Vergi veren ya da alanların beliren yükümlülüklere yasal nedenler ileri sürerek direnmeleri ve karşıt olmaları halinde üst inceleme örgütünün bu konu üzerinde yeniden yapacağı araştırma ve incelemeler sonucu varacağı sınırlı ve yazılı yargı. Yargı. Öznenin konu ya da nesneler üzerinde yüklemci bir işlemde bulunarak vardığı bilgi. Tüzel karar. Netice. Bkz.judgment. Karar. Kanı. Temyiz kararı.

 

Prejudgments synonyms : parti pris, prejudgement, forejudgment, forejudgement, prejudice, preconception, jaundice, prejudgment, forejudge, bias, preconceptions, judging, prejudicing.