Racketing türkçesi Racketing nedir

Racketing ingilizcede ne demek, Racketing nerede nasıl kullanılır?

Bracketing : Destekler dizisi. Ayraçlar dizisi. Bloklama. Destekleyici çerçeve. Braketleme. Dayanaklar dizisi. Aynı fotoğrafı çeşitli pozlarla çekme (fotoğrafçılık). Ayraçlama. Farklı değerlerde pozlama. Çatal teşkili.

Racketiness : Gürültücülük.

Racket about : Gününü gün etmek. Hayatın tadını çıkarmak. Eğlenip keyfine bakmak.

Racket handle : Tokaç tutuşu. Tokacın sapını el ile kavrayış biçimi.

Badminton racket : Badminton raketi.

Racketed : Cümbüş. Raket. Telaş. Şamata. Gününü gün etmek. Şantajla para alma. Gürültü. Curcuna. Hayatın tadını çıkarmak. Gürültü etmek.

Stand the racket : Katlanmak. Sorumluluğu üstlenmek. Çekmek. Suçu üstlenmek. Dayanmak. Masrafı üstlenmek.

Racketeering : Haraç alma. Para koparma. Tehdit veya şantaj yolu ile menfaat temin etme. Tehditle para alma. Haraççılık. Tehdit veya şantaj yoluyla para elde etme. Haraç kesme. Şantajla. Şantaj.

Racketball : Raketbol.

Make a racket : Gürültü yapmak.

İngilizce Racketing Türkçe anlamı, Racketing eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Racketing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Packaging : İçerme, koruma ve kısmen bilgi verme işlevlerini yerine getirmek amacıyla gıdaların koruyucu malzeme ve ambalaj kapları kullanarak kağıt, plastik gibi değişik maddelerle sarılmaları ve/veya kaplara yerleştirilmeleri işlemi. Ambalaj. Paketleme. Ambalajlama.

Racket about : Eğlenip keyfine bakmak.

Bashers : Ezici patlama (argo terim). Festival. Eğlence. Parti. Ezici patlama. Büyük vuruş. Büyük darbe.

Ados : İnsanı yoran hazırlıklar. Koşuşmalar. Patırtı. Tantana. Gürültü patırtı.

Crashed : Düşmek. Çarpmak. Davetsiz olarak gitmek. Batmak. Kırılmak. İflas etmek. Gürültüyle düşmek. Sabahlamak. Parçalanmak.

Hysteria : İsteri. Aşırı coşku. Peri hastalığı. Sinir bozukluğu. Büyük heyecan. Histeri.

Conviviality : Eğlence. Şenlik ve ziyafet. Eğlenti. Şenlik. Keyif.

Babble : Ağulamak. Çağıldamak. Aptalca konuşma. Gevezelik etmek. Çağlamak (su). Uğultu. Şırıldamak. Saçmasapan mırıldanmak. Mırıldanmak. Sır söylemek.

Capitalization : Anamal oluşumu. Varlıklaştırma. Sermayeye katma. İşletme sermayesi. Kapitalizasyon. Aktifleştirme. Sermaye miktarı. Şirketlerin ödenmiş sermayeleri ile aldıkları uzun vadeli borçların tümü. Tecimsel bir işletmenin çıkardığı pay ve borçlanma belgitleri toplam değeri. bir nesneyi anamala çevirme işlemi ya da kar getiren bir nesneye bir değerin yatırılması. girişimin arıtılmasında pay iyelerine ve uzun önelli alacaklılara ödenecek tutar. Bilgisayar, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır.

Crashes : Parçalanmak. Sabahlamak. Kırılma. Gürültüyle düşmek. Kırılmak. Düşmek (kaza sonucu). Büyük bir gürültü yapmak. Hızla iflas etmek (işyeri). Davetsiz olarak gitmek. Düşmek.

 

Racketing synonyms : private treaty, direct marketing, promotional material, teleselling, telecommerce, basher, carousal, cakes and ale, commercialism, dustups, live, broils, business, hells, dinned, vending, carrying on, dutch auction, commotion, snowshoe, dumping, pandemonium, racquet, bustle, bootlegging, buster, bait and switch, hilarity, retail, pother, benders, crash, businesses.

Racketing zıt anlamlı kelimeler, Racketing kelime anlamı

Wholesale : Toptancılık. Toptan satmak. Toptan olarak. Büyük çapta. Toptan satış. Büyük çapta olan. Toplu. Geniş çapta. Toptan. Toptan alım satım.

Retail : Perakende satış yapma. Perakende satmak. Ayrıntılı anlatmak. Perakende satılmak. Ayrıntılarıyla anlatmak. Yaymak (söylenti). Perakende satış. Perakende. Tekrar anlatmak. Perakende satış yapmak.

Painless : Ağrısız. Istırap vermeyen. Zahmetsiz. Meşakkatsiz. Sancısız. Acısız. Istırap vermeme.