Recessionals türkçesi Recessionals nedir

Recessionals ingilizcede ne demek, Recessionals nerede nasıl kullanılır?

Recessional : Ara. Kapanış. Düşüş. Tatil. Durgunluk. Gerileme.

Precessional : Yalpalayan.

Recession of a glacier : Buzulun ön yandan kısalması. Buzulun geri çekilmesi. Buzul gerilemesi.

Domestic recession : İç ekonomik durgunluk.

Economic recession : Ekonomik durumun iyi olmadığı dönem. Ekonomide gerileme. Ekonomide küçülme. Ekonomik durgunluk. Ekonomik gerginlik. Ekonomik düşüş. Ekonomik gerileme.

Annual precession : Yıllık presesyon. Yıllık bahar devinimi.

Recessions : Gerileme. Ekonomik durgunluk. Durgunluk (piyasa). Girinti. Düşüş (fiyat). Düşüş. Ekonomik duraklama. Durgunluk. İktisadi gerileme. Geri çekilme.

Recession : Gerileme. İktisadi dalgalanmanın daralma aşaması. Düşüş (fiyat). İktisadi gerileme. Ekonomik durgunluk. Geri çekilme. Düşüş. Durgunluk. Girinti.

Lunisolar precession : Ay gün presesyonu. Ay ve güneş'in çekim etkisiyle yer'in dönme ekseninin (dönen topacın baş sallamasını andıran) bir koni devinmesi yapması. Ay-gün devinmesi. Ay-gün presesyonu.

Precession : Ekseni çevresinde dönmekte olan nesnenin, eksen doğrultusunu pek değiştirmeden ancak küçük bir açıda yaptığı tarama. Yalpalama. Bir eksen çevresinde dönen bir cismin, dönme eksenine dik bir kuvvet çifti etkisinde kalınca dikleşik bir üçüncü eksen çevresinde dönmeye başlaması. Devinme olayı. Fizik, kimya, uzay alanlarında kullanılır. Yalpa. Yer'in dönme ekseninin ortalama kutup çevresinde ağır ağır dönmesi; başka deyimle topacın kafa sallamasını andıran bir koni devimi yapması. bu olayın sonucu olarak ilkbahar noktası her yıl 50", 26 geriye kayar.

 

İngilizce Recessionals Türkçe anlamı, Recessionals eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Recessionals ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Emotionality : Duygusallık. Duyarlılık. Hislilik. Duyarlık. Hassasiyet. Hassaslık.

Shutdown : İşe son verme. Kapanma. Kapama. Kapalı. Yayını durdurma. Durdurmak. Fabrikayı kapatma. Kesme. Tatıl etmek.

Frozenness : Soğukluk. Dondurulmuşluk. Kalpsizlik. Donmuş olma durumu.

Breather : Hava borusu. Havalandırma. Güçlükle nefes alan kimse. Havalandırıcı. Hava deliği. Mola. Kartel havalandırma. Paydos.

Holidayed : Dinlence. Bayram günü. Tatil yapmak. Yortu. Bayram. Dinlenmek için çalışmadan geçirilen süre. Tatile çıkmak. İzin.

Foziness : Yavanlık. Ağırlık. Sönüklük. Donukluk.

Downtrend : Düşüş trendi. Aşağı doğru olan eğilim. Alçalan trend. İniş trendi (özellikle de ekonomi veya şirketlerde). Aşağı doğru yönelen eğilim.

Breaks : Batmak. Ara vermek. Patlamak. İflas etmek. Bozmak. Kırmak. Dalmak. Yakın dövüşü bırakmak. Uymamak.

Discontinuance : Aralık. İnkıta. Sona erdirme. Devamsızlık. Duraklama. Davanın düşmesi. Devam etmeme. Kesiklilik. Bir süreç ya da gidişin aralıklı olarak süregelmesi. Fasıla.

 

Recesses : Girinti. Yatak. İç taraf. Yuva. Kovuk. Gizli yer. Mola.

Recessionals synonyms : devolution, standstill, recessional, recessive, downtrends, dec, dead lock, downturn, breathing space, drop, decrease, deadness, intermissions, stoppages, discontinuation, recess, deadlocks, declensions, chasms, windups, epilogs, hymn, drabness, backwaters, comedowns, backwater, epilogue, windup, epilog, high day, deterioration, depression, backtracking.