Rezervuar nedir, Rezervuar ne demek

Rezervuar; kökeni fransızca dilinden gelmektedir.

  • Tuvaletlerde kullanılmaya yarayan su deposu

Su ürünleri alanındaki kelime anlamı:

Bir şeyin biriktiği, özellikle suların toplandığı veya gerektiğinde kullanılmak üzere konulduğu yer.

İnsan, evcil hayvanlar ve balıklar için enfeksiyöz olan ajanları doğada barındıran canlı veya cansız varlıklar.

Veterinerlik alanındaki anlamları:

İnsan ve evcil hayvanlar için enfeksiyon kaynağı olarak görev yapan enfeksiyöz ajanı doğada barındıran canlı veya seyrek olarak cansız şey.

İngilizce'de Rezervuar ne demek? Rezervuar ingilizcesi nedir?:

reservoir

Rezervuar hakkında bilgiler

Rezervuar, tuvaletlerde işlem bittikten sonra, klozet, helataşı ya da pisuvarları temizleme amacıyla kullanılan tanktır.

Rezervuarlar su biriktirmek ve sonradan boşaltmak için kullanılır. Genelde rezervuarlarda şamandıra sistemi ile çalışan mekanizmalar bulunmaktadır. Bu mekanizmaların amacı suyu depolamak, su akışını yönetmek; depolanan suyu boşaltmak, boşalınca tekrar doldurmak ve dolunca tanka su akışını durdurmaktır.

Rezervuar anlamı, kısaca tanımı:

Tuvalet : İnsanın dışkısıyla idrarını boşalttığı yer, abdesthane, aralık, ayakyolu, yüznumara, hacet yeri, hela, kenef, memişhane, kademhane. Yıkanma, tıraş olma, giyinme, süslenme, taranma işi. Gece kıyafeti. Vücut temizliği ve bakımı için gereken nesne. Sidik veya dışkı.

 

Depo : Korunmak, saklanmak veya gerektiğinde kullanılmak için bir şeyin konulduğu yer, ardiye. Bir malın toptan satıldığı ve çokça bulunduğu yer. Ordu mallarının saklandığı, bakımlarının yapıldığı yer, debboy.

Rezerv : Yedek, ihtiyat. Yatağında veya havzasında bulunduğu hesaplanan, henüz işletilmemiş kömür, demir, petrol vb. Çekince. Saklanmış, biriktirilmiş şey.

Reze : Menteşe. Kapıyı içeriden ve dışarıdan açıp kapamaya yarayan ve başparmakla basılarak işletilen düzen.

Kullanılma : Kullanılmak işi.

İşlem : Bir işi sonuçlandırmak için yapılmış olan iş veya uygulamaların hepsi, muamele, muamelat. Nakit veya menkul değerleri kullanarak alım satım, takas, borçlanma vb. piyasa hareketi. Ham veya ara malları ve maddeleri fiziksel, kimyasal değişikliklerle daha uygun, kullanılır duruma getirme, muamele. Madde üzerinde her türlü değişim yapma işi, muamele. Bir amaca ulaşmak için tutulan yol, prosedür. Sayıları karşı karşıya getirip belirli birtakım kurallara uygun olarak birbiri üzerine etkilendirme yöntemi.

Hela : Tuvalet.

Pisuvar : Genel tuvaletlerde erkeklerin kullandığı, duvar kenarına yerleştirilmiş sidiklik.

Temizleme : Yüzeylere yapışmış leke ve kirlerin giderilmesi, çözelti veya asıltı durumuna getirilmesi olayı. Temizlemek işi.

Tank : Su, yakıt vb. sıvıları depolamaya yarayan araç. Zırhlı ve silahlı, tekerlekleri paletli, motorlu savaş taşıtı.

Biriktirmek : Öğrenme, yarar sağlama vb. sebeplerle bazı nesneleri bir araya getirmek, koleksiyon yapmak. Toplayıp yığmak. Bir şeyi ölçülü kullanarak artırmak, tasarruf etmek.

 

Su : Sutaş. Kez. Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu. Bazı kokulu yaprak veya çiçeklerin imbikten çekilmesiyle elde edilen kokulu sıvı. Meyve, sebze vb.nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı. Demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra, suya daldırılarak sağlanılan sertlik. Yemeğin sıvı bölümü. Hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab.

Rezervuar balon : Anestezi cihazlarında solunan havanın toplandığı balon.

Rezervuar konak : İnsanlarda bulunan parazitlerin identik evrelerini bulunduran ancak çok az belirti gösteren ve bu nedenle insan enfeksiyonları için kaynak teşkil eden canlılar.

Diğer dillerde Rezervuar anlamı nedir?

İngilizce'de Rezervuar ne demek? : n. reservoir, cistern

Almanca'da Rezervuar : n. Sammelbecken

Rusça'da Rezervuar : n. водохранилище (N), резервуар (M)