Roosters türkçesi Roosters nedir

Roosters ile ilgili cümleler

English: Some roosters believe the sun rises for them.
Turkish: Bazı horozlar güneşin onlar için doğduğuna inanmaktadır.

Roosters ingilizcede ne demek, Roosters nerede nasıl kullanılır?

Rooster : Horoz.

Roosted : Konaklamak. Gecelemek. Tüneğe konmak. Tünemek. Tünek.

Acroosteolysis : Akroosteoliz.

Rule the roost : Dediği dedik olmak. Sözü geçmek. Evin reisi olmak. Borusu ötmek. Sözünü geçirmek.

Roost : Gecelemek. Konaklamak. Tünemek. Tünek. Tüneğe konmak.

Troostite : Troostit. Trustit.

Roosting : Tünek. Konaklamak. Gecelemek. Tüneğe konmak. Tünemek.

Roosa plan : Roosa planı. Yeni altın sunumlarının artırılmasına bağlı olarak yeni rezerv merkezleri oluşturulması, dolar ve sterlinin yerine diğer para birimlerinin de yeni anahtar para olarak kullanılmasıyla uluslararası likidite sorununun çözülebileceğini öne süren abd hazine bakanı robert v. roosa tarafından hazırlanan plan.

Roosevelt : Theodore roosevelt (1858-1919). Minnesota eyaletinde şehir. Oklahoma eyaletinde yerleşim yeri. Abd'nin 32'nci başkanı (1933-45). Utah eyaletinde şehir. 1906 nobel barış ödülü sahibi. Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri. Abd'nin 26'ncı başkanı (1901-1909). Franklin delano roosevelt (1882-1945). Bir soyadı.

 

Roosa bonds : Roosa tahvilleri. Doların değerindeki düşmeye karşı güvence isteyen ülkelerin para birimleri cinsinden abd hazinesi tarafından 1962 yılında çıkarılmaya başlanan, vadeleri on sekiz ile yirmi yedi ay arasında değişen ve o dönemin hazine bakanının adıyla anılan tahvil.

İngilizce Roosters Türkçe anlamı, Roosters eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Roosters ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Chicken : Piliç eti. Yavru kuş. Toy. Korkak kişi. Korkak davranmak. Piliç. Civciv. Korkudan çekinmek. Tavuk. Korkak.

Cock : Lider. Dikmek. Vana. Zırva. Kaldırmak. Hazır duruma getirmek. Saman yığını. Kullanma yerinde suyu açıp kapamakta kullanılan araç. Kurmak. Tüfek horozunu çekmek.

Card : Kart koymak. Kart. Üzerine bilgi ya da veri yazmak üzere kullanılan yazılık. Esprili kimse. Tarak (dokuma). Taramak. Kartpostal. Kart açmak. Gözlem ya da verileri alansal ve yersel dağılımıyla gösteren çizim. Karşılaşma bağdarlaması.

Gallus gallus : Bugünkü evcil tavuğun atası olarak kabul edilen güneydoğu asya’da yüksek ormanlarda en geniş yayılma alanı bulan, kırmızı renkli, koyu gri bacaklı, horozları büyük ibik yapısına sahip yabani tavuk. Kırmızı orman tavuğu.

Rota : Görev cetveli. Hizmet cetveli. Nöbet cetveli. Nöbet listesi. Nöbet çizelgesi. Liste. Sıra listesi. Yüksek dini mahkeme. Görev listesi. İş planı.

Lineup : Teşhis maksadıyla zanlıları veya şüpheli şahısları sıraya dizme. Program. Belirli bir amaç için bir araya gelmiş olan insanlar veya gruplar sayısı. Saf. Bir sıraya dizilmiş insanlar grubu (örn.: kontrol etmek veya kimliği saptamak için). Teşhis amacıyla yüzleştirme veya muvacehe. Satıryukarı. Düzenleme. Dizi. Konser vb gibi bir etkinlikte sanatçıların sahne alma sırası.

 

Cockler : Dikmek. Tabanca horozu. Kurmak. Vana. Rüzgargülü. Kaldırmak. Tüfek horozunu çekmek. Zırva. Hazır duruma getirmek.

Muster roll : Mürettebat listesi. İsim ve rütbe listesi. Yoklama defteri. Gemi mürettebatı sicil defteri. Ordu defteri. Gemi yoklama defteri. Gemi personel listesi. Asker yoklama defteri.

Roosters synonyms : church roll, chanticleer, rooster, chanticleers, roll, percussion hammer, listing, cocks, cockerel, batting order, list, death roll, waiting list.