Sensing türkçesi Sensing nedir

Sensing ile ilgili cümleler

English: I'm sensing a little hostility here.
Turkish: Burada biraz düşmanlık seziyorum.

English: Are you sensing anything?
Turkish: Bir şey algılıyor musun?

English: Sensing danger, he ran away.
Turkish: Tehlikeyi hissetti, kaçtı.

Sensing ingilizcede ne demek, Sensing nerede nasıl kullanılır?

Sensing element : Algılayıcı. Hissedici. Sensör. Algılama elemanı. Algılama öğesi.

Sensing head : Algılama başlığı. Algılama kafası. Duyarlı kafa.

Auto sensing mode : Otomatik algılama kipi.

Mark sensing card : Nicelenmiş verileri, delgi araçlarıyla veri kartlarına elle aktarmanın güçlüğünü gidermek üzere kullanılan ve önceden nicelenmiş seçeneklerin bir kurşun yazgaçla. belirtilmesi durumunda işlenmeye elverişli olan veri kartı. Belirteç duyarlı kart.

Card sensing : Kart algılama.

Sensibility : Önsezi yeteneği. Hassasiyet. Sensibilite. Ayırt etme yetisi. Alınganlık. Duygusallık. İçlilik. Anlayış. Duyarlılık. Bireyin belirsiz uyaranları algılama, anlık etkenlerden etkilenme durumu.

Sensibilities : İçlilik. Duyarlılık. Duygusallık. Duygululuk. Hassaslık. Anlayış. Alınganlık. Önsezi yeteneği.

 

Sensible heat : Görünür ısı. Duyulan ısı. Algılanabilen ısı. Duyulur ısı. Hissedilir ısı. Ölçülebilen ısı. Isıtılan ya da soğutulan bir gazın iki sıcaklık sınırı arasında aldığı ya da verdiği, gazın entalpisindeki değişime eş ısı niceliği.

Sensible horizon : Yatay ufuk.

Sensings : Hissetme. Kıymetlendirme. Atım kıymetlendirmesi.

İngilizce Sensing Türkçe anlamı, Sensing eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sensing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Appreciations : Teşekkür. Paha biçme. Değerlenme. Anlama. Minnettarlık. Değerlendirme. Beğenme. Değerini bilme. Takdir.

Sensations : Sansasyon. Heyecan verici şey. Merak. Heyecan. Duygu. Duyu. His.

Cognisance : Karışmak. İtiraf. Farkında olma. Malumat. Mahkemenin davayı dinlemesi. Bilgi. Kaza alanı.

Knowledgeableness : Zeka. Farkına varma yeteneği. Bilgili olma niteliği. Bilgililik. Anlayışlılık.

Chucks : Fırlatma. Atma. Gurklama. Torna bağlama aynası. Sevimli şey. Gıdaklama. Çenesini okşama. Atış.

Knowledgeability : Bilgili olma niteliği. Anlayışlılık. Farkına varma yeteneği. Zeka.

Looking : Ümit etmek. Aranıyor. Bakış. Bakmak. Görünme. Göstermek. Ummak. Bakma. Görünmek. Bakarak.

Taste : Hayvanların yedikleri yemlerden aldıkları haz duyusu. Tadı olmak. Beğeni. Tadını almak. Tat almak. Tatmak. Belli bir tadı olmak. Duyusal muayenelerde tatma sırasında algılanan, dokunma, sıcaklık ve acı gibi etkenlerle etkilenebilen, tada ve kokuya ilişkin duyguların karmaşık bileşimi. Tat.

Feelin : Duygu. His. Fikir. Duygusal durum. Alıgı. Farkındalık. Acıma. Şefkat.

 

Sensing synonyms : sensory activity, looking at, percept, feel, look, cognition, apperception, comprehension, concept, apercus, smell, aesthesia, understandings, anxiousness, appreciation, cinch, detections, exploitations, percepts, cinching, percipience, chuck, cognation, intellects, grasp, evaluation, apprehensions, clasp, intellection, clenching, discernment, clutch coupling, attainment.