Sign türkçesi Sign nedir

  • Yazarken zamandan kazanmak amacıyla bir ya da birkaç sözcüğü özümlemek üzere kullanılan kısa işaret. (bunlar çoğunlukla asıl sözcüğün ilk harfleri ile yapılır.).
  • İşaret vermek.
  • İmza atmak.
  • Belirtmek.
  • Artı, eksi, kökiki (karekök) +,-,(...), gibi işlemleri belirleyen biçimsel yazım.
  • Bir yanıtlayıcının soru çizinliğinde yanıtını dile getirmek üzere yaptığı belirtim ya da kimliğini belirtmek üzere kullandığı simge.
  • İşaret etmek.
  • İm.
  • Bilgisayar, bilişim, fizik, gramer, sinema, televizyon, ekonomi, veterinerlik alanlarında kullanılır.
  • İfade etmek.
  • İmza etmek.
  • Sinema ve televizyon çalışmalarında yapım takımının sessizce anlaşması, belli işlerin başlama ve bitişlerinin, gerçekleştirilmesinin belirtilmesi için el ve kolla, ışıkla, kulaklıklardan sesle verilen komutlar.
  • Kısaltma.
  • Simge.
  • Alamet.
  • Sözleşmeyle işe almak.
  • Belirti.
  • İma etmek.
  • Sözleşmeyle işe girmek.
  • Bir sayının olumlu ya da olumsuz olduğunu gösteren cebirsel simge.
  • İşaret.
  • İsmini yazmak.
  • Yapım imleri.
  • İnsanlar arasında anlaşmayı görüşmeyi sağlayan bütün semboller.
  • Bir şeyi belli etmek ya da başkalarından ayırmak için kullanılan biçim, çizgi ya da resim.
  • İmza altına almak.
  • Hasta hayvanların genel durumunda veya organlarında klinik muayenelerle veteriner hekim tarafından saptanabilen ve normal hayvanlarda görülmesi olağan sayılmayan, anatomik, fizik, şimik ve işlevsel değişiklikler, araz, bulgu, beldek.
  • Belgi.
  • İşaretlemek.
  • İfade.
  • Bulgu.
  • Burç.
  • Tecimevi, iş yerlerinin kapılarına asılan ve yapılan iş çeşidi ile bu işe ilişkin özel ve tüzel kişi iyeliğini kapsayan göstergeç.
  • İmzalamak.
  • Halkın düşün, duyu, istek ve olayları anlatmak amacıyla kullandığı, çivi, tahta, kemik, taş, demir, boya, kalem, damga, ateş, bıçak ve daha birçok araçlar yardımıyla yaptığı simgesel nesnelerin tümü. bk. simge.
  • Tabela.
  • İşaret levhası.
 

Sign ile ilgili cümleler

English: A long tongue is a sign of a short hand.
Turkish: Uzun bir dil, kısa bir elin işaretidir.

English: "How do you pronounce the sign @ in this language?" "at"
Turkish: "Bu dilde @ işaretini nasıl telaffuz ediyorsunuz?" "Et"

English: Ali couldn't quite make out what the sign said.
Turkish: Ali işaretin ne anlama geldiğini tam olarak çıkaramadı.

English: A nod is a sign of agreement.
Turkish: Bir baş sallama bir onay işaretidir.

English: "Mom, you need to sign this." "Let me read it." "No, it's okay. You don't have to."
Turkish: "Anne, bunu imzalamalısın." "Onu okuyayım." Hayır, o tamam. Okumana gerek yok."

Sign ingilizcede ne demek, Sign nerede nasıl kullanılır?

Sign a contract : Sözleşmenin üzerine ismini yazmış. Sözleşme imzalamak. Bir sözleşmeden doğan anlaşmayı kapatmış. Kontrat imzalamak. Kontratı imzalamış. Sözleşmeyi imzalamış.

Sign away : İmzalayarak bırakmak. Kendi imzasıyla bir şeyi başkasına devretmek. Bir belge imzalayarak hakkından vazgeçmek. İmza atarak feragat etmek. İmza ile kontrata bağlamak.

 

Sign bit : İm konumunda bulunan ve birlikte kullanıldığı sayıtın gösterdiği sayının cebirsel imini belirten ikili sayı ya da ikili damga. İşaret biti. İm ikili.

Sign by procuration : Vekaleten imza etmek. Yetkili imza. İşin iyesi adına yetkilisi tarafından atılan imza.

Sign character : İm konumunda bulunan ve birlikte kullanıldığı sayıtın gösterdiği sayının cebirsel imini belirten damga. İm damgası. İşaret karakteri. İşaret damgası.

Sign of editor : Basılan şeyler üzerine basımcının kimliğini göstermek üzere konulan simgeler. Basımcının imi.

Sign magnitude arithmetic : İşaret-genlik aritmetiği.

Sign for : Alabilmek için imza atmak. Namına imza atmak (başka birinin).

Sign of manufacturing origin : Bir malın yapıldığı yeri göstermek için konulan im (türkiye’de yapılan mal için türk malı ya da “made in turkey” kullanılır.). Yapım yeri imi.

Sign of life : Hayat belirtisi.

İngilizce Sign Türkçe anlamı, Sign eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sign ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Badges : Rozet. Nişan.

Autographs : İmza. Birinin imzası veya kendi el yazısı. Yazarın kendi el yazması. (ünlü) birinin imzası. İmza vermek. Kendi el yazısı. Birinin kendi el yazısı. (kitap vb) imzalamak. Otograf baskı yapmak.

Scored : Sayı yapmak. Hesabını tutmak. Çentiklenmiş. Partisyon yazmak. Skor kaydetmek. Çizmek. Gol atmak. Çizgi çekmek. Notaya geçirmek. Azarlamak.

Abbreviation : Muhtasar. İhtisar. Remiz. Hülasa. Bilgisayar, gramer alanlarında kullanılır. Bir sözcüğün veya söz grubunun kısaltılmış şekli. Kısaltma işi. Özet. Sık kullanılan kelimelerin, şahıs yer ve kuruluş adlarının, yer kazanmak, kolaylık sağlamak gibi pratik amaçlarla yazıda kısaltılmış biçimi: dr. (doktor), bk. (bakınız), krş. (karşılaştırınız), cm. (santimetre), m. (metre), tl. (türk lirası), km. (kilometre), tbmm (türkiye büyük millet meclisi), t.c. (türkiye cumhuriyeti), a.ü. (ankara üniversitesi), tday-belleten (türk dili araştırmaları yıllığı-belleten) vb. İcmal.

Diction : Söyleyim. Söyleyiş. Söyleyiş şekli. Güzel konuşma. Söz söylerken düşünceleri ve duyguları doğru, uygun bir biçimde anlatma sanatı. sesin uyumunu, söyleyişi, hareketi, mimiği ve alınması gereken tavırları yerinde ve güzel kullanarak sağlama sanatı. Sözcükleri kullanma şekli. Telaffuz. Sözcük seçimi. Diksiyon.

Attribute : Vermek. Bağlamak. İnanmak. Sembol. Doğal özellik. Atfetmek. Atıf yapmak. Bir nesneye yüklenebilen nitelik ya da yüklem.

Nameplates : İsim levhası.

Symptoms : Araz. Belirtiler. Semptom. Semptomlar.

Character : Bireyin ayırıcı özelliklerinden oluşmuş dizgeli ve kalıplı kişisel bütünlüğü. Bilgisayar, bilişim, biyoloji, eğitim, sinema, televizyon, sosyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Ayrıtlık. Şahıs. Bir türün bireylerinin sahip olduğu biçim, renk, büyüklük, yapı özellikleri. genlerin etkisi ile meydana çıkarak dölden döle taşınırlar. Rol. Karakter. Özellik. Nitelik.

Sign synonyms : abbreviature, abridgements, defining, score, connoting, betoken, charactered, amounted, image, dungeon, breathed, foretokening, cachet, acronomy, couch, subscribe, connotation, clinics, connoted, notating, connotate, abridgments, breathe, foretoken, bode, allude, denotations, symboling, bush, subscribes, declaration, deliver oneself, ensign.

Sign zıt anlamlı kelimeler, Sign kelime anlamı

Invalidate : Hükümsüz bırakmak. Hükümsüz kılmak. Geçersiz kılmak. Geçerlik süresini uzatmak. İptal etmek. Geçersizleştirmek. Çürütmek. Geçersiz kılma. Boşa çıkarmak.

Fire : İş sözleşmesinin işveren tarafından fesh edilerek işçinin işine son verilmesi. Ateş. Kovmak. İktisat, kimya, madencilik alanlarında kullanılır. Yangın. Yanmak. Tutuşturmak. Dağlamak. Ateşlemek. İşten kovmak.

Sign ingilizce tanımı, definition of Sign

Sign kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To signify. A token. A mark. An indication. A proof. To make known in a typical or emblematic manner, in distinction from speech. To represent by a sign. That by which anything is made known or represented. To be a sign or omen. That which furnishes evidence.