Slanguage türkçesi Slanguage nedir

  • Neredeyse tamamen argo kelimelerden oluşan dil.
  • Argo.
  • Günlük konuşma dili.

Slanguage ingilizcede ne demek, Slanguage nerede nasıl kullanılır?

Slang word : Günlük konuşmadan alınan fakat resmi olarak dilin bir parçası olmayan kelime. Argo kelime.

Back slang : Sözcüklerin tersine söylendiği argo. Kelimeleri tersten söyleme. Tersten konuşma. Ters argo.

Sexual slang : Seksi tanımlamak için kullanılan sokak dili. Cinsel argo.

Vocational slang : Bir toplumda, bireyin içinde bulunduğu sınıfa, yaşa, özellikle mesleğe göre belirlenen dil (d. aksan, her yönüyle dil, s. 86): hekim dili, siyaset dili, külhanbey dili gibi. bk. ve krş. argo. Özel dil. Ağız.

Slang : Azarlamak. Bir soru sorarken ya da dile getirirken belli toplum kesimlerine özgü, olağan ya da düzgülü kullanımlara aykırı sözcük ve deyimlere yer veren dil. Kabadil. Argo. Konuşmak. Küfretmek. Meslek argosu. Farklı bir anlaşma biçimi sağlamak üzere aynı meslek veya topluluktaki insanların ortak dildeki kelimelere özel anlamlar vermek, bazı kelimelerde değişiklik yapmak, dilin lehçelerinden, eskimiş ögelerinden ve yabancı kökenli biçimlerinden de yararlanmak suretiyle oluşturdukları, herkesçe anlaşılmayan kelime ve deyimlerden oluşan, gereğinde mecazlı anlamlara da yer veren özel dil veya söz dağarcığı: asker argosu, öğrenci argosu, kalaycı argosu, hırsız argosu, gemici argosu, şoför argosu gibi. || külhanbeylerin ve tulumbacıların kullandıkları, özel anlamlı kelime ve deyimlerin yer aldığı kaba dil: ağzını ıslatmak «içki içmek», alarga durmak «uzak durmak, açık durmak», aftos «kadın, sevgili», araklamak «çalmak», açmaza gelmek «tuzağa düşmek», atmasyon «asılsız anlamsız, uydurma, yalan söz veya haber», anafor «bedava, parasız», cavlağı çekmek «ölmek», dolma «yalan hile», fıymak «kopmak, savuşmak», kayış aşırmak «hile yapmak», ibiğini kaldırmak «kafa tutmak», tırnakçı «hırsız, yankesici», uyutmak «aldatmak, kandırmak», papel «para», papaz uçurmak «eğlence alemi yapmak, rakı alemi yapmak», uyuzlanmak «huylanmak, şüphelenmek», viraj almak «çok yalan söylemek», volta «bir aşağı, bir yukarı dolaşma», yaylanmak «çekip gitmek», yürek selanik «cesaretsiz, korkak», zoka «tuzak, hile, dalavere, oyun» vb.

 

Slangiest : Küfürlü. Argo. En argo. Argolu.

Slanged : Azarlamak. Küfretmek. Argo konuşmak. Azarlanmış. Küfredilmiş.

Slanging : Azarlamak. Uyuşturucu satma. Argo konuşma. Argo konuşmak. Küfretmek.

Slangily : Sokak diliyle konuşarak. Argolu bir biçimde.

Slanging match : Ağız dalaşı. Ağız kavgası. Küfürleşme.

İngilizce Slanguage Türkçe anlamı, Slanguage eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Slanguage ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Shibboleths : Amacı belirten söz (parti vb.). Parola. Ağız. Anlamını yitirmiş adet. Artık kullanılmayan deyim. Slogan.

 

Slang : Kabadil. Azarlamak. Küfretmek. Farklı bir anlaşma biçimi sağlamak üzere aynı meslek veya topluluktaki insanların ortak dildeki kelimelere özel anlamlar vermek, bazı kelimelerde değişiklik yapmak, dilin lehçelerinden, eskimiş ögelerinden ve yabancı kökenli biçimlerinden de yararlanmak suretiyle oluşturdukları, herkesçe anlaşılmayan kelime ve deyimlerden oluşan, gereğinde mecazlı anlamlara da yer veren özel dil veya söz dağarcığı: asker argosu, öğrenci argosu, kalaycı argosu, hırsız argosu, gemici argosu, şoför argosu gibi. || külhanbeylerin ve tulumbacıların kullandıkları, özel anlamlı kelime ve deyimlerin yer aldığı kaba dil: ağzını ıslatmak «içki içmek», alarga durmak «uzak durmak, açık durmak», aftos «kadın, sevgili», araklamak «çalmak», açmaza gelmek «tuzağa düşmek», atmasyon «asılsız anlamsız, uydurma, yalan söz veya haber», anafor «bedava, parasız», cavlağı çekmek «ölmek», dolma «yalan hile», fıymak «kopmak, savuşmak», kayış aşırmak «hile yapmak», ibiğini kaldırmak «kafa tutmak», tırnakçı «hırsız, yankesici», uyutmak «aldatmak, kandırmak», papel «para», papaz uçurmak «eğlence alemi yapmak, rakı alemi yapmak», uyuzlanmak «huylanmak, şüphelenmek», viraj almak «çok yalan söylemek», volta «bir aşağı, bir yukarı dolaşma», yaylanmak «çekip gitmek», yürek selanik «cesaretsiz, korkak», zoka «tuzak, hile, dalavere, oyun» vb. Konuşmak. Meslek argosu. Bir soru sorarken ya da dile getirirken belli toplum kesimlerine özgü, olağan ya da düzgülü kullanımlara aykırı sözcük ve deyimlere yer veren dil.

Slangs : Konuşmak. Küfretmek. Azarlamak. Meslek argosu. Argo konuşmak.

Vernacular : Deyim. Anadili. Yerel dille yazılan. Anadil. Yerli dil. Konuşma dili. Ağız. Lehçe. Anadile ait.

Jargon : Bozuk şive. Meslek argosu. Özgüdil. Zirkon. Özel dil. Mesleki argo. Anlaşılmaz dil. Teknik dil. Belli toplum kesimlerinde, özellikle belli uğraşlarda bulunanlar arasında kullanılan dil.

Slangiest : Küfürlü. Argolu. En argo.

Language : Mesleki dil. Dil. Edebiyat. Lisan. Konuşulur. Dili.

Slangy : Argolu. Küfürlü.

Vulgarism : Kabalık. Amiyane söz. Terbiyesizlik. Halk deyimi. Bayağılık. Kaba söz. Kaba kullanım. Zevksizlik. Müstehcen söz.

Lingoes : Yabancı dil. Dil.

Slanguage synonyms : linguistic communication, slangier, argot, argots, vernaculars, lingo, everyday language, shibboleth.