Southerns türkçesi Southerns nedir

Southerns ingilizcede ne demek, Southerns nerede nasıl kullanılır?

Southern accent : Güney veya güneyli aksanı.

Southern blot : Soutern blot. Elektroforez edilen dna’nın nitroselüllöz tabaka gibi bir transfer ortama aktarılması ve burada işaretli belirteçlerle gösterilmesi işlemi.

Southern blotting : Southern lekeleme tekniği. İstenilen dna parçasını agaroz jelde ayırarak bir nitroselüloz filtreye taşınması ve radyoaktif işaretlenmiş dna ya da rna probuyla melezlenmesi tekniği.

Southern common market : Güney amerika ortak pazarı. Arjantin, brezilya, paraguay ve uruguay’ın 1991 yılında imzaladıkları anlaşmayla oluşturulan ve 1995 yılında işlemeye başlayan, daha sonra şili, bolivya ve venezüella’nın katılımıyla genişleyen ortak pazar.

Southern cross : Güneyhaçı (astronomi terimi). Güney haçı. Yalnızca güney yarıküreden görülebilen ve haç biçimini andıran burç.

Southernly : Güney. Güneye doğru.

Southernmost : En güneydeki.

Southern europe : Güney avrupa.

The southern cross : Güneyhaçı.

Southern : Güney. Güneyli. Güneye ait.

İngilizce Southerns Türkçe anlamı, Southerns eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Southerns ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Southernly : Güneye doğru.

Dixie : Karavana. Asker kabı. Amerikan iç savaşında güney eyaletleri marşı. Amerika'nın güney eyaletleri. Georgia eyaletinde şehir. İdaho eyaletinde şehir.

Confederate : Suç ortağı. Konfedere. Bağlaşmak. Müttefik. Birleşmek. İttifak olmak. Hempa. Suçortağı. Birleştirmek. Birleşik.

Souths : Güneyden gelen. Lodos. Cenup. Güney ülkeleri. Güneyden esen. Güneyde. Güneye. Az gelişmiş ülkeler.

Southron : İngiltere'den olan kimse (iskoç kullanımı). İngiliz. Güney yerlisi veya güneyde yaşayan. Güneye (iskoç kullanımı). Güneye doğru.

Dixieland : İç savaşta güney eyaletleri marşı. Amerika'nın güney eyaletleri. Amerikan iç savaşında güney eyaletleri marşı.

Southerner : Güney eyalet yerlisi.

Southings : Güneye doğru gitme. Az gelişmiş ülkeler. Güneyden gelen. Güney ülkeleri. Cenup. Güneye doğru rota. Güneye. Güneyde. Lodos.

Southerns synonyms : good old boy, good ol' boy, good ole boy, confederate states, austral, southern, south, confederacy, gray, american, southerly, meridional, grey, confederate states of america, southerners, southing, southrons.

Southerns zıt anlamlı kelimeler, Southerns kelime anlamı

Northern : Kuzeyden gelen. Kuzeye ait. Kuzey. Kuzeyli. Kuzeyde meydana gelen veya yaşayan.

North : Kuzeydeki. Kuzey. Kuzeyinde. Kuzeyden esen. Gözerimi düzleminde doğu- batı doğrultusuna dik, kutupyıldızının bulunduğu yandaki yön, sol eli doğuya, sağ eli batıya uzanmış bir insanın arka yönü. Kuzeye bakan. Şimal. Yıldız. Kuzeye doğru. Kuzeyden gelen.