Speculative demand for money türkçesi Speculative demand for money nedir

  • İktisat alanında kullanılır.
  • Spekülatif amaçlı para talebi.
  • İktisadi karar birimlerinin piyasa faiz oranlarındaki değişimlere bağlı olarak tahvil fiyatlarında ortaya çıkabilecek değişmelerden kaynaklanan olası sermaye kazançlarından yararlanabilmek veya sermaye kayıplarından kaçınabilmek amacıyla ellerinde bulundurmak istedikleri para miktarı. spekülasyon güdüsüyle para istemi, faizin ters yönlü bir fonksiyonudur.
  • Spekülatif para talebi.
  • Spekülasyon güdüsüyle para istemi.

Speculative demand for money ingilizcede ne demek, Speculative demand for money nerede nasıl kullanılır?

Speculative : Şüpheli. Vesveseli. Vehmi. Borsa oyunuyla ilgili. Tahmin niteliğinde. Tehlikeli. Kuramsal. Kurgusal. Teorik. Spekülatif.

Demand : İstemek. Rağbet etmek. Talepte bulunmak. İstek. Hak iddia etmek. Talep etmek. Talep. Emretmek. Bilgisayar, hukuk, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Bir piyasadaki tüketicilerin bir mal ya da hizmete yönelik satınalma gücüyle desteklenmiş istek, niyet ve davranışları.

For : -dır. Yerine. Ocak. Süresince. Adına. Bir takımyıldızın adı. Zarfında. -e karşı. Karşılığında. Dair.

Money : Bedel. Bir ekonomide genel kabul gören, değişim aracı, değer koruma aracı ve hesap birimi işlevlerine sahip varlık. İktisat, ekonomi, sosyoloji alanlarında kullanılır. Akçe. Mal ve hizmetlerin değişimini kolaylaştırma işlevini yapan bir değişim aracı ve ortaklaşa değer birimi. Tıkır (argo sözcük). Eşyanın değerini ölçmek üzere değişim aracı olarak kullanılmakta olan satağa çıkarılan kağıt ya da madensel değişim aracı. değer ve eder ölçüsü birimi. Patpat. Mangır. Servet.

 

Demand for money : İnsanların veya işletmelerin tutmak istedikleri para miktarı (ekonomi). Bir ekonomide iktisadi karar birimlerinin, belli bir dönemde işlem, değer saklama, spekülasyon gibi güdülerle ellerinde bulundurmak istedikleri para miktarı. Para talebi. Para istemi. Bireylerin ve işletmelerin servetlerinin bir bölümünü yanlarında nakit para olarak tutmaları. Para istemek.

Be pinched for money : Paraya sıkışmak.

Be hard up for money : Para sıkıntısı çekmek.

Be pressed for money : Paraya sıkışmak. (maddi olarak) dara düşmek. Darboğaza girmek. Eli darda olmak. Darda olmak.

Be pushed for money : Eli darda olmak. (maddi olarak) dara düşmek. Başı daralmak. Darboğaza girmek. Paraya sıkışmak. Darda olmak.

İngilizce Speculative demand for money Türkçe anlamı, Speculative demand for money eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Speculative demand for money ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Ability to pay principle : Ödeme gücü ilkesi. Vergilemenin bireylerin ödeme gücüne uygun bir biçimde yapılması gerektiğini ifade eden bir vergileme ilkesi. kaynağı bol olanların kamu projelerine daha fazla katkı vermesi gerektiği ilkesi.

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir. Olağanüstü bütçe geliri.

 

A shift in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

Abnormal budget expenditures : Olağanüstü bütçe gideri. Olağanüstü bütçenin giderleri.

Abolition of forced labour convention : Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi. Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi.

A pass through certificate : Tutsat senedi. Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt.

A change in individual demand : Bireysel istem kayması. Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

Abnormal budget : Olağanüstü bütçe. Olağan bütçeden ayrı bir belge olarak hazırlanan ve kabul edilen, her yıl tekrarlanmayan ve olağanüstü nitelik taşıyan harcama ve gelirleri gösteren özel bir bütçe.

A change in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

Ability to pay approach : Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı. Güç yaklaşımı.

Speculative demand for money synonyms : a change in demand, a shift in individual demand, a type mutual funds, a shift in demand, a group shares, ability rent.