Spooking türkçesi Spooking nedir

Spooking ingilizcede ne demek, Spooking nerede nasıl kullanılır?

Spookier : Hayalet gibi. Tekin olmayan.

Spookiest : Hayalet gibi. Tekin olmayan.

Spookily : Ürkütücü bir biçimde. Garip bir şekilde.

Spookish : Hayalet gibi. Tekin olmayan.

Spook : Hayalet gibi görünmek. Hortlak. Tayf. Ürkütmek. Heyula. Garip tip. Tuhaf (kimse). Korkutmak. Hayalet. Tekinsiz.

Spooked : Gözüne hayaletler görünmüş. Hayalet görmüş. Korkutulmuş. (argo) korkmuş. Hayaletler tarafından ziyaret edilmiş. Ürkmüş.

Spoof : Dolandırmak. İşletmek. Hafif tertip bir parodiyle alaya almak. Kafeslemek. Muziplik yapmak. Aldatmak. Sazanlamak. Makaraya alma. Aldatma. Parodi.

Spooky : Hayal gibi. Hayalet gibi. Ürkütücü. Tuhaf (kimse). Kolay ürkütülen. Tekin olmayan. Acayip. Ürkek. Ürkünç. Korkunç.

Spool file : Diskte bekleyen dosya. Bekletme dosyası.

Spool : Yumak. Kangal. Masura. Sargı. Makaraya sarmak. Kuyruk. Bobin. Piston. Makara.

İngilizce Spooking Türkçe anlamı, Spooking eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Spooking ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bogy : Vagon alt düzeni. Korkunç yaratık. Şeytan. Umacı. Öcü. Tanımlanamayan hava aracı veya taşıtı. Cin. Tanımlanamayan düşman uçağı. Gulyabani.

 

Faze : Düşündürmek. Dehşete düşürmek. Telaşlandırmak. Ödünü koparmak. Moralini bozmak. Çözmek. Sinirlerini bozmak. Çekindirmek. İki ayağını bir pabuca sokmak.

Spectrum : Görüntü. Spektrum. Ekonomi, fizik, kimya, uzay, nükleer enerji, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Türlü dalga boylarındaki elektromıknatıssal ışınımların sırasını ve sıklık, erke gibi özelliklerini belirleyen çizge. İzge. Bir ışınımın bağıl büyüklük değerinin, parçacık enerjisine göre dağılımını gösteren eğri. Beyaz aşığı oluşturan renklerin, sıklık ya da dalga boyu sırasınca dizildiği görüngü. bir akımmıknatıssal ışınım, kendisini oluşturan dalga boylarına ya da sıklıklara ayrıştırıldığında elde edilen çizge. anlamdaş alkım. Görünge. Işığın dalgaboylarına (renklerine) göre meydana getirdiği sıra.

Bulldozed : Buldozer ile temizlemek. Gözdağı vermek. Buldozerle üzerinden geçmek.

Fair : Panayır. Kermes. Kesmek. Lunapark (gezici). Festival. Adil. Belirli sürelerle geçici olarak kurulan sergi niteliğindeki büyük satak. herhangi bir kentte yılın belirli zamanlarında kurulmakta olan ve genel olarak o ülkeye ya da bölgeye ilişkin yapım ve üretim nesnelerini kapsayan, sergileyen büyük satak. Dürüst. Adaletli. Yontmak.

Fremd : Tuhaf tip.

Weirdy : Tuhaf kişi. Sıra dışı kimse. Tuhaf kimse. Garip kişi. Tuhaf olay.

Appalls : Sarsmak. Dehşete düşürmek. Şoke etmek. Dehşete düşmek. Yıldırmak. Şoka uğratmak.

Gallies : Dehşete düşürmek. Safra gibi. Ödünü koparmak.

 

Sporty : Centilmence. Canlı. Sportmence. Sportif. Gösterişli. Şık. Neşeli. Sporcuya yakışır. Sporsever.

Spooking synonyms : firing off, countershot, phantasm, affear, shoot, spooks, spooky, aweing, actuation, revenants, affrights, uncanny, ghosted, spectres, fantasms, fazes, spectrums, phantom, eidola, fazing, administer a shock, boggle, sportsmanlike, apparition, bogle, clean, schmucks, shot, vampire, awe, ghost, propulsion, fazed.

Spooking zıt anlamlı kelimeler, Spooking kelime anlamı

Unfair : Adaletsiz. Adil değil. Hileli. Vicdansız. Haksız. Gayrikanuni. İnsafsız. Kanunsuz. Yanlı. Adil olmayan.

Profound : İçe işleyen. Adamakıllı. Etkileyici. Derya. Derin. İçten. Çok derin. Bilgili. Etkili. Bilge.