Struggle türkçesi Struggle nedir
- Çabalamak.
- Savaşım vermek.
- Boğuşmak.
- Çalışmak.
- Çaba.
- Savaşmak.
- Dövüşmek.
- Savaş.
- Çabalama.
- Cebelleşmek.
- Gayret.
- Uğraş.
- Savaşım.
- Uğraşmak.
- Mücadele.
- Mücadele etmek.
- Debelenmek.
- Çırpınmak.
Struggle ile ilgili cümleler
English: Why do I always need to struggle with such problems?
Turkish: Neden her zaman bu tür sorunlarla mücadele etmek gerekiyor?
English: Life seems to have been a constant struggle for her ever since she left home.
Turkish: Evi terk ettiğinden beri hayat onun için daimi bir mücadele haline geldi.
English: The story of his brave struggle affected us deeply.
Turkish: Onun cesur mücadelesinin hikayesi bizi derinden etkiledi.
English: Sometimes I struggle to speak English.
Turkish: Bazen İngilizce konuşmaya çabalıyorum.
English: After an uphill struggle against great odds they finally got the company on its feet again.
Turkish: Büyük anlaşmazlıklara karşı zorlu bir mücadeleden sonra, onlar nihayet şirketi tekrar kendi ayakları üzerinde durdurdular.
Struggle ingilizcede ne demek, Struggle nerede nasıl kullanılır?
Struggle against : Karşı mücadele etmek.
Struggle against difficulties : Zorluklarla mücadele etmek. Zorluklara karşı mücadele etme.
Struggle against terrorism : Terörle mücadele.
Struggle for existence : Varoluş mücadelesi. Varolma mücadelesi. Varolma savaşı.
Struggle for life : Yaşama uğraşı. Hayat savaşı. Yaşam savaşı. Hayat mücadelesi. Yaşam mücadelesi.
Waged a struggle : Kavga etti. Dövüştü. Mücadeleye girdi. Güreşti.
Fierce struggle : Acımasız savaş. Ölümcül şekilde karşılaşma. Vahşi döğüş.
Class struggle : Üst ve alt sınıf üyeleri arasındaki çekişme. Sınıf çatışması. Sınıf çekişmesi. Tarihi değişimin üretici güçler arasındaki çatışmaya bağlı olduğu düşüncesinden hareketle, emekçilerin iktisadi ve siyasi düzeni değiştirmek amacıyla sermaye sahipleriyle yaptıkları her türlü mücadele. Sınıf mücadelesi. İktisat, sosyoloji alanlarında kullanılır. Sosyal sınıflar arasındaki kavga. Sınıf kavgası. Savaş biçimini almış sınıf çatışması, bk. sınıf çatışması.
Power struggle : Güç savaşı. İktidar kavgası. Güç mücadelesi. İktidar mücadelesi.
Competitive struggle : Rekabet mücadelesi. Yarışım savaşı. Bir malın sataklarda tutunmasını sağlama amacıyla aynı tür malı yapıp satanlarla yapılan satış çabası. Rekabetçi mücadele.
İngilizce Struggle Türkçe anlamı, Struggle eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Struggle ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Scaffolding : İskele. Yapı iskelesi malzemesi. İskele malzemesi. Yapı iskelesi kurmak için kullanılan kereste. Yapı iskelesi. İç kabuklaşma. Üzerine çıkılarak çalışmaları kolaylaştıran iskele. Askılama. İskele kurma.
Flounders : Dil balığı. Şaşırıp kalmak. Bata çıka yürümek. Bata çıka ilerlemek. Bocalamak. Batmamak. Boşuna çabalamak.
Action : Yangıyla ilgili olaylarda; akyuvarların uygun koşullar altında yapılarındaki miyozin ve aktin gibi kontraksiyonu sağlayan proteinleri vasıtasıyla etkin olarak damarlardan dışarı çıkma hareketi veya bu hareketi gösterebilme gücü, lokomosyon. bir yerden diğer yere gitme hareketi veya bu hareketi gösterebilme gücü. atın bacaklarının hareketi. Yönetmenin oyunculara bir çevirimin başında verdiği komut; oyuna başlama komutu. Çalışma. Çalışma şekli. Olaylar dizisi. Çarpışma. Yükselti. Oyuncunun sahne üzerindeki hareketler dizisi. oyunun temasını hareketlendiren gelişim. bir hareketin aksiyon olabilmesi için itici bir nedenden çıkması gerekir. olay dizisi. oyunun öyküsü. dış aksiyon : göze yönelen hareketler bütünü. iç aksiyon : düşünce ve duyguya yönelen davranışlar ve ilişkiler bütünü. eylem. Devinim.
Flits : Geçip gitmek. Geçmek. Uçmak. Oradan oraya uçmak. Hızla geçmek. Taşınmak. Uçup gitmek. Uçuşmak. Gitmek.
Give a try : Girişimde bulunmak. Denemek.
Agonizes : Istırap çekmek. Acı çektirmek. Eziyet etmek. Can çekişmek. Acı vermek. İşkence görmek. Kıvrandırmak. İşkence etmek.
Romp : Azmak. Gürültüyle oynamak. Haşarılık etmek. Erkek fatma. Zorlanmadan geçmek. İtişip kakışmak. Kudurmak. İtişme. Kolay kazanmak.
Catch : Yanmaya başlamak. Topu tutma. Ansızın bulmak. Kavramak. Birdenbire fark etmek. Duymak. Çekmek. Birdenbire farketmek. Takılmak. Aldatmaca.
Mettles : Atılganlık. Mizaç. Hırs. Yüreklilik. Ataklık. Huy. Heves. Cesaret. Ateş.
Struggle synonyms : struggled, conflicts, industries, flounder around, drive, be in the race to stay, battles, assay, thrash about, bellum, exertion, controversies, crusaded, effort, contest, crusades, controversy, weltering, exertions, battle, engagement, nerve, campaigns, tug, flittering, battled, scuffles, floundered, be at it hammer and tongs, tussless, ardors, careered, campaign.
Struggle zıt anlamlı kelimeler, Struggle kelime anlamı
Defend : Himaye etmek. Müdafaa etmek. Saklamak. Korumak. Reddetmek. Kanat açmak. Arkasında olmak. Savunmak.
Make peace : Barışmak. Barış yapmak. Barıştırmak.
Struggle ingilizce tanımı, definition of Struggle
Struggle kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To strive, or to make efforts, with a twisting, or with contortions of the body. A violent effort or efforts with contortions of the body. Agony. Distress.

Bu kısımda Struggle kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Struggle ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Struggle anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Struggle ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.